Türkiye, Yunanistan’da Batı Trakya Türk Azınlığı konusu gündeme taşıdı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türkiye- AB İlişkileri haber-yorum dergisi olan Kriter’in Ocak 2010 sayısında yer alan röportajda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kısa vadeli programınızda Ruhban Okulu’nun açılması var mı?” sorusuna karşılık olarak Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarını dile getirerek şöyle dedi:

“Ruhban Okulu konusu çok boyutlu bir süreci gerektiriyor. Gerek yasal mevzuatımız, gerek eğitim sistemimiz noktasında konunun enine boyuna incelenmesi gerekiyor. Bakan arkadaşlarımızın ve kurumlarımızın konuyla ilgili çalışmaları devam ediyor. Tabii burada Batı Trakya’daki Türk azınlığımızın Yunanistan hükümetinden talepleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Yunan Hükümeti de aynı zamanda bu konulara eğilmek ve din adamlarının sorunlarına, liderlik, işsizlik ve azınlık dernekleriyle ilgili sorunlara çözüm getirmelidir.”

Erdoğan: Batı Trakya’da Türk Azınlık’ın talepleri göz önünde bulundurulmalıdır

Açıklamalarında sık sık Rum vatandaşların sorunlarına değinildiği ifade edilen Başbakan Erdoğan, “Sadece Rum vatandaşlarımızın değil, 72 milyon vatandaşımın sorununa değiniyor ve ‘Her bir vatandaşımın sorunu benim sorunumdur’ diyorum. İnşallah demokratik açılım sürecimizle birlikte ülkemizin ayağına pranga olan bu kronik sorunları çözme yönünde başlattığımız süreçle, Azınlık cemaatine mensup vatandaşlarımızın meselelerine de eğiliyoruz” açıklamasında bulundu. Devamında Erdoğan: “Esasen 7 yıldır bu yönde önemli adımları da attık. 2004’ten bu yana Azınlık Sorunlarını Değerlendirme Kurulu’nu topluyoruz. Yeni Vakıflar Kanunu’nu çıkararak Azınlık vakıflarıyla ilgili sıkıntıları büyük ölçüde giderdik. Ben de çeşitli vesilelerle Azınlık temsilcileriyle bizzat görüştüm, görüşüyorum. En son biliyorsunuz Adalar’da kendileriyle, halkımıza da açık alanda bir araya geldim” dedi.

Gül: Eğer orada(Batı Trakya’da) çok büyük sorunlar olursa o zaman yapmayı çok arzı ettiğiniz şeyleri yapamaz duruma gelebiliyorsunuz

Yazının yayımlandığı günde Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CNN Türk televizyonunda “Tecrübe Konuşuyor” programında Hasan Cemal ve Cengiz Çandar’ın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Gül, Heybeliada Ruhban Okulu konusunda fikirlerinin sorulması üzerine Batı Trakya Türk Azınlığı’nı gündeme getirdi. Gül şöyle dedi: “Sizin çok yakınınızda, başka bir ülkede kalan azınlığınız, onların temel hak ve hürriyetleri kayıt altına alınmış olmasına rağmen ve AB’ye tam üye olmalarına rağmen, eğer orada çok büyük sorunlar söz konusu olursa o zaman siz yapmayı çok arzu ettiğiniz şeyi yapamaz duruma gelebiliyorsunuz.” Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapatıldığını belirten Gül, Yunanistan’ı işaret ederek, “Bu konuda ister istemez bir ilintisi olan komşumuzla bu konuları konuşuyoruz. O zaman sınırlar çizilirken, Türkiye sınırlarının dışında kalan, resmen Müslüman Türk vatandaşları var, komşu ülkelerde. Ben temel hak ve hürriyetlerde mütekabiliyet meselesine bakmanın çok doğru olmadığına inanıyorum. Ben âli-cenaplığı daima gösteririm, bu bizim büyüklüğümüzdür” dedi.

Habipoğlu: Başbakan Papandreu’yu Türkiye ile diyalog süreci başlatmaya davet ederim

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu,  “Fener Rum Patriği Bartholomeous’un açıklaması ile ilgili olarak kaleme aldığım yazıda Türkiye’nin Lozan Anlaşması’ndan doğan hak ve yükümlülüklere sahip olduğunu dile getirmiş, Batı Trakya Türk Azınlığı konusunun yalnızca ulusal egemenlik alanına giren bir mesele olmadığını ifade etmiştim. Temel hak ve özgürlükler alanında karşılıklılık değil ancak eş zamanlı bir süreç izlenmesi gerektiğini belirtmiştik. Yeni yılın ilk günlerinde Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Gül’ün açıklamaları bunu teyit eder niteliktedir. Ancak ülkemiz Yunanistan, vatandaşları ile ilgili herhangi bir konuyu bir diğer yabancı hükümetle görüşmeyeceğini ifade ederek katı bir tutum sergilemişti. Bunun Lozan Barış Anlaşması’nın ihlali anlamına geldiğini ifade ederek Türkiye ile Yunanistan’ın aynı masa etrafında buluşarak azınlık konularını görüşmesi talebimizi yinelemek isterim. Bu süreç vakit kaybetmeden başlatılmalıdır. Ülkemiz Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu’yu sürecin başlatılmasına yönelik olarak ivedilikle harekete geçmeye davet ediyorum” açıklamasında bulundu.