Mustafa Kemal Atatürk “Bugün Sovyetler Birliği, dostumuzdur; komşumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bu günden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. İşte o zaman Türkiye ne yapacağını bilmelidir… Bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir özü bir kardeşlerimiz vardır. Onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır. Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür… İnanç bir köprüdür… Tarih bir köprüdür… Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını beklemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli…”
“Türk dünyası” denilince sadece 350 milyon Türk’ün yaşadığı coğrafya değil, yedinci ekonomik güç kavramı da akla gelmektedir. Bugün Türk dünyası sadece 7 bağımsız devletten (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) değil, aynı zamanda 40 civarında özerk devlet kurumu ve 70’ten fazla Türkçe konuşan topluluktan oluşmaktadır.
Türk devletlerinin örgütlenmesi bazı emperyal güçler için çok ürkütücüdür. Çünkü dolaylı da olsa ülkelerin ekonomik gücü sıralamasında yedinci sırada yer almaktadır.
Bugün yukarıdaki yedi bağımsız devletin ekonomik gücünü hesaplarsak, o zaman dünya ekonomik sıralamasına göre Türk dünyası gerçekten de ekonomik güç açısından Rusya’dan sonra yedinci sıradadır. Bu, IMF ve Dünya Bankası verileriyle kanıtlanmıştır. Bazı ülkelerin milli gelirlerine göre satın alma gücü paritesine dayalı gayri safi milli hasıla sıralamasına göre ekonomik gücüne bakarsak, Çin ilk sırada yer alıyor. Gücünü parayla ifade edecek olursak miktar 27 trilyon dolar civarında. İkinci sırada 23 trilyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri var. Sonraki yerleri 11 trilyon dolar ile Hindistan ve 6 trilyon dolar ile Japonya işgal ediyor. Almanya 4,8 trilyon dolarlık ekonomik gücüyle beşinci sırada yer alıyor. Rusya bu sıralamada 4,4 trilyon dolarla altıncı sırada yer alıyor. Listeden de görebileceğiniz gibi Türk Devletleri Teşkilatı bir ülke olsaydı 3,8 trilyon dolarlık ekonomik gücüyle bu listede yedinci sırada yer alabilirdi.
Türk devletlerinin örgütlenmesi ve iş birliği yapması konusunda Türk lehçelerinin karşılıklı olarak öğrenilmesi de önemli bir yer tutmaktadır. Diğer Türk devletlerinde Türkiye Türkçesinin öğrenilmesi bakımından TÜRKSAT’ın ve internetin büyük etkileri olduğu söylenebilir. Türk devletleri arasında Türkiye’den sonra en kalabalık nüfusa sahip olan Özbekistan’da karasal yayın yapan Foreign Languages adlı televizyon kanalında bazı yabancı dillerin yanı sıra Türkiye Türkçesi dersleri de verilmektedir.
Türkiye’de ise 1940’lı ve 1950’li yıllarda Türk lehçeleri ile ilgili az sayıda çalışma yapılmışken SSCB’nin dağıldığı 1991 yılından sonra çalışmalar artarak devam etmektedir. Ahmet Bican Ercilasun, Ahmet Buran. Nergis Biray, Talat Tekin, Timur Kocaoğlu gibi pek çok akademisyen Türk lehçelerinin öğrenilmesine yönelik çeşitli yayınlara imza atmışlardır.
Daha SSCB yeni dağılmışken Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü hazırlanarak Azerbaycan, Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar, Türkmen ve Uygur Türkçelerinin sözcüklerinin karşılaştırmalı olarak öğrenilmesine katkıda bulunan bir yayın ortaya konulmuştur. Bu sözlük günümüzde Türk Dil Kurumu’nun resmî sözlük sitesi olan sozluk.gov.tr adresinde çevrim içi olarak yayınlanmaktadır.
2014 yılında Pamukkale Üniversitesi’nde çalışan araştırma görevlisi Günsel Barış tarafından hazırlanmaya başlayan PAÜ ÇTLE adlı sitede de Azerbaycan, Kazak, Kırgız, Özbek ve Türkmen Türkçelerinin sözlüklerinin yanı sıra sözcük öğrenmeye yönelik Adam Asmaca ve Feza x adlı oyunlar çevrim içi olarak yayınlanmaktadır.
Bunlardan başka Google Translate de birçok Türk lehçesini ihtiva etmekte ve lehçeler arasındaki çevirilerde isabet oranı büyük bir gelişme göstermektedir. Günümüzde Google Translate üzerinden Kazak ve Kırgız Türkçeleri gibi Türkiye Türkçesi konuşanlara anlaması zor gelebilen lehçelerden yapılan çevirilerde gayet anlaşılır metinler elde edilebilmektedir.
Bütün bu gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda Mustafa Kemal Atatürk’ün yukarıda yer alan sözündeki hedeflere ve Gaspıralı İsmail’in daha özet bir şekilde ifade ettiği “Dilde, fikirde, işte birlik” hedefine ulaşmak açısından bugün Türk lehçelerini öğrenmek ve karşılıklı anlaşabilirliğin artmasına yönelik çalışmalar yapmak için elverişli araçlara sahip olduğumuz söylenebilir.
HABERLER
5 gün önceHABERLER
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önce