DOLAR 34,3136 0.06%
EURO 37,5548 0.09%
ALTIN 3.022,07-0,01
BITCOIN 23900692.60753%
İzmir
16°

AÇIK

06:07

SABAHA KALAN SÜRE

Türkiye AB’nin göçmen deposu değil
62 okunma

Türkiye AB’nin göçmen deposu değil

ABONE OL
29/11/2021 13:27
Türkiye AB’nin göçmen deposu değil
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Avrupa Konseyinin başörtüsü kampanyasını veto ederek durduran Fransa‘yı “ikiyüzlülükle” suçlayarak düzensiz göçmen krizi karşısında Avrupa’nın tutumunu eleştirdi.

İspanya’nın başkenti Madrid’de düzenlenen Parlamentolar Arası Birliği’nin (PAB) 143. Genel Kurul toplantısında bir konuşma yaptı.

Meclis Başkanı Şentop, “diğer ülkelere demokrasi ve uygarlık dersi vermeye çalışan Fransa, özellikle sömürge döneminin bakiyesi olan ülkede önemli bir Müslüman nüfus bulunurken, ev sahipliğini de yaptığı, insan haklarını savunma iddiasındaki uluslararası bir kuruluşun düzenlediği ayrımcılıkla mücadele kampanyasının sonlandırılmasına yol açıyor ve bu konuda kimseden ses çıkmıyor” diyerek, “Bu ikiyüzlülüğü açığa çıkarmalıyız” ifadesini kullandı.

Şentop, “Müslüman olsun olmasın haksızlığına uğramış kimseden yana tavrını bozmayan Türkiye, her zaman tüm toplumlara ve insanlara, ezilenlere, mağdurlara ve muhtaçlara ve en önemlisi hakkın ve haklının yakınında olacaktır” dedi.

Popülist siyasetin demokrasi ve insan hakları konusunda ciddi tehlikelere yol açtığını vurgulayan Şentop sözlerine devam etti:

“Avrupa Konseyi’nin Kapsayıcılık ve Ayrımcılıklarla Mücadele Birimi, başörtülü kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadele için çok değerli bir kampanya başlattı. Avrupa Konseyi’nin temelini oluşturan insan haklarının korunması ve geliştirilmesi adına tanınmayı hak eden bu girişim, maalesef bu Konseye ev sahipliği yapan Fransa’daki bazı siyasetçilerin tepkisi nedeniyle sonlandırılmıştır. Bu durumu nasıl açıklayacağız? Demokrasilerimizi ve insan haklarımızı koruma ve ayrımcılığın üstesinden gelme bağlamında iyi önerilerde bulunduğumuzda burada olup bitenlere kendimizi hangi temelde dayandırmalıyız? Bunu açık ve samimi bir şekilde tartışmakla yükümlüyüz. Aslında dinin, dilin, ırksal, etnik ve ulusal kökenin, rengin neden olduğu ayrımcılık, toplumların bütünlüğünü ve birliğini siyasi bölünmelerden daha fazla tehdit etmektedir.”

Son 20 yılda ayrımcılık ve yabancı düşmanlığının yükselişte olduğunu kaydeden Şentop, “Özellikle İslam düşmanlığı tüm dünyada tehlikeli seviyelere ulaştı. Ne yazık ki uluslararası toplum ve kurumlar bu korkunç tablo karşısında tamamen duyarsız ve etkisiz kalıyor” dedi.

 Düzensiz göç krizi

Düzensiz göç krizinden bahseden Şentop, “İnsanları yurtlarından ve evlerinden göç etmeye zorlayanlar, ortaya çıkan insani krizlerin sorumluluğundan kaçıyor. Akdeniz, göçmenlerin toplu mezarına dönüştü. Göçmenler için tekneleri Türkiye’ye iten, göçmenleri aç bırakan, göçmenler için botları şişiren ve batıran Yunanistan’a ve bununla hiçbir ilgisi olmayan Avrupa ülkelerine sorumluluk ve insanlık çağrısı yapıyorum” şeklinde konuştu.

Şentop PAB’a üye olan 170’den fazla ülkenin  tüm parlamento başkanlarına, Yunanistan ve Batıdaki sivil hak girişimleri tarafından hazırlanan rapor göndereceğini söyledi.

İnsanlığın “vicdan” adını verdiği yeni Türkiye,” en göçmenler ile dünyada en çok ülkeye olan 10 yıl için yaklaşık 5 milyon yasadışı göçmen, ağırladı diyen Şentop, “Türkiye Avrupa’nın göçmen deposu değil. Göçten sorumlu olmayan ülkelerin insanlık ve vicdan krizi, göçten kaynaklanan insani kriz kadar büyüktür” şeklinde konuştu.

 Koronavirüs Salgını

Şentop, yeni bir tür koronavirüs salgınıyla (Covid-19) ilgili, “sadece paranın, malların, insanların değil, hastalıkların da küreselleştiği açıktır” dedi. “Hiçbir ülke, yalnızca kendi vatandaşlarını tedavi ederek, vatandaşlarını aşılayarak salgından korunamaz ve hayatta kalamaz. Aşı milliyetçiliği, aşı ayrımcılığı, aşı bencilliği ilk bunları yapanlara zarar verecektir” dedi.

Türkiye’nin devlet geleneğinin “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesine dayandığını hatırlatan Şentop, salgından sonra bu sözü “insanı yaşat ki devlet ve dünya yaşasın” şeklinde genişlettiklerini söyledi.”

“Ne yaparsak yapalım, insanları merkeze almadığımız, siyasi çıkarları hedef almadığımız, insanları araçlarla görmediğimiz hiçbir anlayışın başarılı olamayacağını unutmayalım. Umutsuzluğa kapılmayın, yeni ve adil bir dünya mümkündür. Bunun olacağına yürekten inanıyoruz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP