DOLAR 35,2068 0.3%
EURO 36,7672 0.92%
ALTIN 2.968,331,32
BITCOIN 34546755.12609%
İzmir
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Türkiye’de Arnavutça
220 okunma

Türkiye’de Arnavutça

ABONE OL
16/04/2018 10:46
Türkiye’de Arnavutça
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rifat Sait
24.Dönem İzmir milletvekili
BASAM (Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi) Başkanı

rifatsait@gmail.com

Türkiye’de Arnavutça ve Boşnakça öğretilmesi ne demek biliyor musunuz?

 

Çok değil bundan 30 yıl kadar önce bir TV kanalında Arnavutça veya Boşnakça bir şeyler duysak heyecanlanır, hemen bir birimize ilgili TV kanalını açmamız için haber verirdik. Gazetenin bir tanesinde Arnavutça veya Boşnakça bir haber görsek, o sayfayı yırtıp alır saklardık. Eskiden İzmir Fuarında Arnavutluk veya Eski Yugoslavya geldiğinde özellikle gider ziyaret ederdik. Arnavutça veya Boşnakça bir kitap ya da dergi dağıttıklarında alıp, eve götürürdük. Tabi o zamanlar Arnavutluk komünist yönetimle idare edilirdi. Dolayısıyla dağıtılan kitaplar da daha çok Arnavutluk’un komünist lideri Enver Hoca hakkında olurdu. Kimse Komünistliğe bakmazdı, Arnavutça bir kitap değil mi, hemen alıp evdeki kütüphaneye konurdu. Belki yasak olurlar diye gizlerdik. İlginç bir şey daha söyleyeyim. Dünya Futbol şampiyonasında o zamanlar Türkiye elemeleri geçemediği için izleyemezdik ama, bizim göçmenlerden bazıları Yugoslavya’yı tutarlardı ve onun maçlarını izlerlerdi. Amcam anlatmıştı. Çok değil 45 yıl önce İzmir’de Arnavutlar bir araya gelip Arnavutça konuştukları ve Kosova’dan bahsettikleri için ertesi gün hepsini MİT toplamıştı. Bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz? Türkiye’nin demokratikleşme konusunda nereden nereye geldiğini göstermek istiyorum. Sonra, önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve daha sonra da Milli eğitim Bakanlığımıza teşekkür etmek istiyorum. Candan ve samimi bir teşekkür.

Türkiye, birçok medeniyeti ve kültürü içinde barındıran zengin bir ülkedir. Türk’ü, Kürt’ü, Arnavut’u, Boşnak’ı, Çerkez’i, Laz’ı, Ermeni’si, Süryani’si, Roman’ı, Yezidi’si, Pomak’ı, Torbeş’i…. Akraba, komşu, dost, Arkadaş, vatandaş… Bir bahçe düşünün ki, içinde bin bir renkli çiçekler olsun. Türkiye, işte öyle güzel bir bahçedir. Yıllarca bizi bu zenginliğimizle parçalamaya çalıştılar. Çok şükür olmadı. BAŞARAMAYACAKSINIZ! Sözünü sadece Sayın Cumhurbaşkanımız söylemedi. Bu millet kalben her biri bunu söylemeseydi, vallahi bu sözler sadece siyasi birer sözcük olarak kalacaktı.. Zira bu ülke insanları Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak ilkesine canı yürekten bağlanmıştır.

Bakın size çok önemli tespitimi söyleyeyim. Konumum gereği pek çok defa yurtdışına çıktım ve oralarda önemli toplantılara katıldım. Demokratik ve özgür denilen ABD ve Avrupa’nın bu konuda Türkiye’nin yanına yaklaşamadığını açıkça söylüyorum. ABD’de Beyaz Saray’ın önünde İstiklal marşı okumaya kalktığım için sivil polis tarafından engellendim. Yine ABD’de New Jersey’de bir polisin yanına yaklaşıp birlikte bir hatıra bir fotoğraf çekmek isteyince, aynı polis bana: STOP deyip elini silahına doğru götürmüştü. Almanya’da ciddi uyarılar almıştım. Aman burada fazla konuşma, buraya gitme, bunu yapma, diye Sözüm ona Demokratik Almanya. Abartmıyorum, sözüm ona demokrasinin beşiği kabul edilen Yunanistan veya komşu Bulgaristan’a her gittiğimde en az 3 polis bizi takip eder. Yunanistan Batı Trakya’da ve Rodos ile İstanköy adalarında yaşayan Türklerin durumu içler acısı. Hala Lozan’dan kaynaklanan haklarını bile doğru dürüst kullanamıyorlar. Kendi derneklerine veya Gençlik merkezlerine Türkçe tabela bile asamıyorlar. Türkçe konuşanlar takip ediliyor. Kendi müftülerini bile seçmelerine izin verilmiyor.

Dedem rahmetli Kosova’dan Türkiye’ye göç etmiş bir Arnavut kahramanıydı. Eski Yugoslavya’da komünist TİTO’ya karşı mücadele veren Balist denilen bir grubun üyesiydi. Sıkı bir Müslümandı. Korku nedir bilmezdi. Arnavut idi ama nesiniz diye sorulduğunda Müslüman olduğunu belirtmek için “Elhamdülillah Türk’üz” derdi. Zira Türklük, Balkanlarda Müslümanlık demekti. Yugoslavya’da dağlarda birlikte savaştığı pek çok arkadaşı Amerika’ya ya da İtalya’ya gitmişti. Ama o, Müslüman diye Türkiye’yi tercih etmiş ve İzmir’e göç etmişti. Bu yüzden bazı arkadaşlarının kendisine darıldığını söylerdi. Adnan Menderes’i çok severdi. Kosova’da yaşadığı yer olan Drenisa’ya bağlı Petreştisa köyünde onun için küçük bir kahramanlık anıtı yapmışlar. Allah rahmet eylesin.

Yukarıda samimi ve candan bir teşekkürüm var dedim ya, rahmetli dedemin hatırasına önce Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür etmek istiyorum. Dedem iyi ki Türkiye’ye gelmiş. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmuşuz. Bu mübarek ülkenin vatandaşı olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Bu ülkede dünyanın hiçbir yerinde olmayan demokrasiyi var eden, Türk’ü, Kürdü, Laz’ı Arnavut’u, Boşnak’ı adil, eşit ve kardeşçe birlikte yaşatan önce yüce Allah’ıma şükrediyorum, buna vesile olan devlet büyüklerimize de teşekkür ediyorum. Bu teşekkür de dedemin bana miras bıraktığı vicdani borcu da vardır. Bir zamanlar bu ülkede konuşulması yasak olan, korkulan, rencide edilen, Arnavutça, Boşnakça, Kürtçe, Lazca, artık çok şükür bu ülkenin okullarında resmen okutuluyor. Bunun ne kadar önemli olduğunu biz çok biliriz. Bu yüzden buna vesile olan Milli Eğitim Bakanımız Sayın İsmet yılmaz ve gerçekten büyük emekleri geçen Bakan yardımcımız Sayın Orhan Erdem’e kendi adıma ve rahmetli dedem adına teşekkür ediyorum. Bilindiği gibi Türkiye’de yaşayan diller ve lehçeleri gelecek kuşaklara aktarabilmek amacıyla ortaokul öğrencilerine yönelik seçmeli ‘yaşayan diller ve lehçeler’ dersi kapsamında Kürtçenin dışında Arnavutça ve Boşnakçanın da okutulması için 21 Ekim 2016’da iş birliği protokolü imzalanmıştı. Bu kapsamda, ortaokul 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar için Arnavutça ve Boşnakça müfredatı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın onayıyla 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren ortaokullarda seçmeli olarak uygulanmak üzere kabul edildi. Yaşayan diller ve lehçeler dersi kapsamında Arnavutça ve Boşnakça ders kitapları ve öğretim materyallerinin hazırlık çalışmalarına yönelik MEB ile Trakya Üniversitesi Rektörlüğü arasında hibe sözleşmesi imzalandı. Trakya Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde oluşturulan komisyon tarafından hazırlanan Arnavutça ders kitapları ve öğretim materyalleri tamamlandı ve Bakanlığın onayından geçti ve kitaplar öğrencilere dağıtıldı.

Geçen yıl İstanbul Bayrampaşa’da Bakan yardımcımız Sayın Orhan Erdem ve Bosna-Hersek Milli Eğitim Bakanı Elvira Dilberoviç’in katıldığı törende Boşnakça ilk ders verilmişti. Bu törene ben de eşimle birlikte katılmıştım. Sayın Bakan yardımcımızdan rica ettik, Arnavutça da bu kapsamda olsun ve Arnavutların en çok yaşadığı yerlerden biri olan benimde şehrim güzel İzmir’de böyle bir etkinlik düzenlensin. Ardından konu Sayın Bakanımıza aktarıldı. Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz bey bizleri kırmadı. Böylece bugüne geldik. Kısmetse yarın 17 Nisan Salı günü Kemalpaşa ilçemizin Boşnak köyü Halilbeyli’de Bakanımız Sayın İsmet Yılmaz, Bakan yardımcımız Sayın Orhan Erdem ve Arnavutluk Milli eğitim Bakanı Sayın Lindita Nikolla hanımefendinin katılımları ile güzel bir etkinlik ile ilk Arnavutça ders verilecek. Bu etkinliğe Kosova Milli eğitim Bakanı da davet edilmişti ama onlar gelemediler. Yarınki etkinlikte Kemalpaşa Belediye Başkanımız Sayın Arif Uğurlu da misafirlere bir yemek verecek. Kendisine de çok teşekkür ediyoruz. Arnavutça ve Boşnakça hayırlı olsun.

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP