Önce Suriye’de, sonra Libya’da, ardından Dağlık Karabağ’da savaşın gökyüzündeki kahramanı oldular, dengeleri değiştirdiler. Dünya’nın dört bir yanından birçok basın kuruluşu, Türkiye’nin silahlı insansız hava araçlarının savaş sahasındaki başarısından bahsediyor. Ama bu başarının bedeli var. Türk SİHA’ları şimdi hedefte.

ABD’Lİ 27 KONGRE ÜYESİNİN RAHATSIZLIĞI NEREYE VARIR?

Amerika Birleşik Devletleri’nde 27 kongre üyesi, Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’a mektup yazdı. Mektup, “Bu mektubu sizlere Türkiye’nin SİHA programının dünyanın birçok bölgesindeki dengeyi bozmasından ve ABD’yi müttefiklerini ve çıkarlarını tehdit etmesinden kaynaklanan endişemizi dile getirmek amacıyla yazıyoruz” cümlesiyle başlıyor. Amerikan vekiller Blinken’dan Türkiye’ye olan herhangi bir Amerikan İHA teknolojisinin ihracatının anında durdurulmasını talep etti.

“KONGRE ÜYELERİNDE TÜRKİYE ALEYHTARLIĞI HAT SAFHADA”

Gazeteci Bünyamin Aygün, “Şimdi bu 27 senatörün profiline baktığımızda bir kere Türkiye aleyhine, nerede Amerika’da bir eylem, bir şey varsa bu 27 senatörün imzası bu aleyhte seyreden Türkiye aleyhtarlığının altında bakıyoruz 27 senatörün imzası var. Ne zaman Yunanistan ve Ermenistan’la ilgili Türkiye sorun yaşasa bu 27 senatörün imzasını yine görüyoruz. Türkiye aleyhtarlığı hat safhada” yorumunu yaptı.

“KARABAĞ’DA 75 MİLYON DOLARLIK SİSTEMLER YOK EDİLDİ”

Amerikan kongre üyeleri, Türkiye’nin Rusya’dan S-400’leri almasının ardından uygulanan CAATSA yaptırımlarının devrede olduğunu hatırlattı. Aynı şartların İHA ve SİHA’lar için de hayata geçirilmesini istedi. Peki, SİHA’lar konusunda kırılma noktası neydi? Türkiye nasıl bir hamle yaptı da ABD, Türkiye’ye karşı böyle bir tutum aldı?

Bünyamin Aygün, “Bu insansız hava araçlarını kullanmada Türkiye en etkin üç ülkeden birisi. İsrail, ABD ve Türkiye. Zaman zaman Türkiye’nin bu hava araçlarını kullandığı alanlar bakımından Türkiye’nin birinci sıraya yerleştiğini görüyoruz. İlk defa Afrin harekatında 5-6 pistte sürü İHA şeklinde 15-20 İHA’yı aynı anda havada idare etti ve Afrin’e gönderdi. Burada çok dikkat çekti. Bu dünyanın daha önce deneyimlemediği, görmediği bir şeydi. Karabağ zaferi geldi. Orada da 15-20 bin dolarlık ASELSAN yapımı tamamen yerli füzeler, 75 milyon dolarlık hava savunma sistemlerini imha etti. Ve dünya artık buna ‘sessiz kalamayız’ dercesine bir sürü ülke, bizden insansız hava aracı almak için Türkiye’den sıraya girdi. Türkiye’nin son 5 yılda Ortadoğu’da, Afrika’da yani Libya’da ve Kafkasya’da aldığı başarılar, bir anda gözleri Türkiye’nin üstüne çekti” dedi.

OLASI AMBARGO TÜRKİYE’Yİ DURDURUR MU?

Bundan sonra Türkiye ile ABD arasında SİHA’lar konusunda neler yaşanabileceği de merak konusu. Eğer ABD, bu konuda Türkiye’ye yönelik yeni yaptırımlar uygularsa SİHA’larla ilgili bir sorun yaşanır mı?

“OLUMSUZ ETKİLEMEZ, MİLLİ ÜRETİME YÖNLENDİRİR”

Bünyamin Aygün, “Türkiye aslında tamamen yerli yüzde 99,99’u yerli insansız hava aracı yönetiminde Amerika’ya bağlı değil, hiçbir ülkeye bağlı değil. Bizim dışarıya yani 27 senatörün imza koyduğu o mektubun içeriğinde olduğu gibi bizim dışarıya bir bağımlılığımız yok. ABD ile Türkiye’ye baktığınızda çok eskiye dayanan 1950’ye dayanan ilişkisi var, ABD’nin bunu gözetmesi lazım. ‘Türkiye ile ABD arasında nasıl bir diplomatik gelişmeye ya da diplomatik bir çatışmaya, anlaşmazlığa döner mi?’ sorusunun tam cevabı şu; Dönmemesi gerekiyor mantık olarak. Çünkü Türkiye bu sistemi tamamen yerli kendisi yapıyor. Türkiye’nin milli çıkarları NATO’nun da çıkarları sayılıyor. Bu Türkiye’yi olumsuz olarak Amerika’nın koyacağı ambargo, ikinci ülkelere vesayet aracılığı ile uygulattıracağı ambargo aslında Türkiye’yi olumsuz etkilemez. Aksine Türkiye’yi daha çok milli üretime yönlendirir diye düşünüyorum ben” diye konuştu.

“TÜRKİYE SİHA TEKNOLOJİSİYLE YENİ BİR ÇAĞ BAŞLATTI”

Baykar’ın ürettiği Bayraktar TB2’ler böyle başarılı operasyonlara imza atarken, onun bir üst modeli olan Bayraktar TB3 de yolda. Ayrıca insansız savaş uçağı çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor. Bünyamin Aygün, “Yine Bayraktar’ın ürettiği TB3’lere baktığımızda da dünyada bir ilk denizden havalanan insansız hava aracı sektöründe bir ilk TB3’ler. Bunlar da 2022’nin ilk çeyreğinde envantere girecek. Türkler bunu sürü drone teknolojisinden, sürü drone sisteminden tutun da insansız uçağa kadar götürerek yeni bir çağı başlattı diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Tüm bunlar sürerken Türkiye, savunma sanayiinde ambargolara boyun eğmeden çalışmaya devam ediyor. Türkiye’nin insansız hava aracı gücü ve teknolojisi her geçen gün artıyor. Sürecin neye evrileceğini ise zaman gösterecek.