Merhaba,

Geçtiğimiz günlerde maalesef üzücü bir olay yaşadık. Tahran’da gerçekleşen uçak kazasında 176 güzel ruh aramızdan ayrıldı. Kendimize doğru olan yolculuğumuzda yaşanan bu üzücü olay pek çok soruyu da beraberinde getirdi. Yaşamın aslında çok da bizim kontrolümüzde olmadığını, mutlu sürprizlerin yanı sıra ani vedaların da her an gerçekleşebileceğini hatırladık yeniden. Belki daha çok sarıldık yanımızdaki sevdiklerimize, belki de kafamızda büyütüp durduğumuz sorunların aslında sorun olmadığını anladık. Bazılarımız için ise sahip oldukları bir blokajın daha derinleşmesine vesile oldu bu durum; uçak korkusu. Eğer herhangi bir konuda sizi sınırlayan bir blokajınız varsa, derin ve sürdürülebilir bir çözüm için konunun kökenine inmek ve oradaki çekirdeği dönüştürmek gereklidir. Bunu yapabilmek için de bu konuyla ilgili birazcık düşünmek, belki de bu konuyu hissetmek gerekir.   Belki de yıllarca uçmaktan korktuğunuzu sandınız ama asıl korkunuz kapalı alanda kalmaktı ya da yüksekte olmak yerine alternatifsiz kalmaktı sizi rahatsız hissettiren. İşte birkaç farkındalık sorusu ve minik önerilerimiz.

• Kâğıt kaleminizi hazırlayıp masa başına geçin. Uçak size ne ifade ediyor? Uçmak size ne ifade ediyor? Uçak korkunuz tam olarak hangi anda başlıyor? Bu korkuyu yaşarken içinizden geçen cümle nedir? Bu cümleyi hayatınızın farklı alanlarında kurduğunuz oluyor mu? Bu cümleyi hayatınızda ilk kez ne zaman hangi olay karşısında kurdunuz? Sorularına cevap verin. Bu cevaplar sizin zihninizde bu korkuyu tetikleyen inancı keşfetmenizi sağlayacaktır.
• Kendinizi rahat hissettiğiniz bir ortamda, hoşunuza giden ve kendinizi rahatlatan bir müzik eşliğinde gözlerinizi kapatın ve nefeslerinize odaklanarak rahatlayın. Biliyorsunuz nefes ruh-beden-zihin dengelemesinde önemli bir rol oynar. Yaradan’ın bize sunduğu yaşamın kanıtıdır. Aldığımız her nefeste yaşama enerjisini kendimize kabul ederiz ve tüm hücrelerimiz oksijenle yenilenir. Verdiğimiz nefeslerimiz ise birikmiş olan toksinlerin alanımızdan çıkmasına yardımcı olur. Ardından kendinizi en mutlu hissettiğiniz yere gidin hayalinizde, orayı hissedin, oradaki renklerin, dokuların farkına varın. Burası sizin güvenli alanınız. Bu çalışmayı haftada en az 3 defa tekrar edin. Yirmi birinci tekrardan sonra bu çalışmanın rahatlatıcı etkisi artık zihninizde yer edecek. Uçağa bindiğiniz zaman gözlerinizi kapatıp aynı çalışmayı yaptığınızda kendinizi çok daha rahat hissediyor olacaksınız.
• Korkunuzla yüzleşin, korkular henüz olmayan ama olma ihtimali olan şeylerdir. Dolayısıyla aslında illüzyonlardır. Eğer korkunuzla yüzleşirseniz, korkulacak bir şey olmadığını fark edersiniz. Hayatımızı yaşarken elimizde bir pusula vardır, bu pusulanın bir tarafında korkular diğer tarafında ise Yaradan’a sonsuz güven ve teslimiyet vardır. Siz hayatınızı hangi yönde yaşıyorsunuz fark edin? Korkuya döndüğünüz her nokta aslında Yaradan’a sırt çeviriyorsunuz.
• Anda olun. Korku olma ihtimali olan şey demiştik. Eğer anda kalırsanız ve ana odaklanırsanız güvende olduğunuzu hissedersiniz. Günler öncesinden uçuşla ilgili korkularınız başlıyorsa şu anda uçakta olmadığınızı hatırlayın, kendinizi ana getirin ve zamanını korkunuzla harcamayın. Havaalanındayken, etraftaki insanları gözlemleyin, odağınızı korkunuz yerine o ana getirin. Uçaktayken de zihninizi başka şeylerle meşgul edin, sevdiğiniz bir kitabı okumak, müzik dinlemek ve hatta minik notlar yazmak gibi. Hatta yanınızdaki yolcuyla tanışmak harika bir zihin dağıtıcı olabilir.
• Uçak kalkarken, en mutlu anılarınızı hatırlamaya çalışın. Tüm detayları ile o anı gözünüzün önüne getirin. O andaki kokuları, dokuları, detayları hatırlayın ve o hissi yeniden yaşayın.
• Dua etmek, olumlama cümleleri kurmak. Eğer inanıyorsanız koruyucu meleğinizi yanınıza çağırmak da sizi rahatlatabilecek yöntemlerdir. “Ben güvendeyim, ben sakinim, her şey yolunda, ben şimdi bu anı keyifli ve dengeli bir şekilde deneyimliyorum” gibi olumlama cümlelerini tekrar edebilirsiniz.
• Ve uçak indiğinde kendinizi tebrik etmeyi hatırlayın! 🙂

İyi uçuşlar,