Bin dokuz yüz altmış yılının soğuk bir 29 Ekim günü beni, Babamı, Annemi, Babaannemi, Amcalarımı, Yengelerimi, Kuzenlerimi ve bizimle birlikte göç eden, Halamı, Eniştemizi ve annemin dayılarını ve onların ailelerini Anavatan Türkiye’ye getiren Üsküp – İstanbul Treni’nin, Sirkeci Gar’ına altı günlük meşakkatli bir yolculuktan sonra ulaştığı güne” Selam olsun.!” Tren’den, ellerinde birer ” Kufer” (Valiz) ve kap-kaçak, yorgan, yatak ve öteberiden oluşan eşyaları ile Anavatan’a gelen, dilini bilmedikleri bir ülkeye, doğup büyüdükleri yüzyıllardır yaşadıkları ecdat yadigarı, uğruna can verdikleri Atayurtları Rumeli diyarını bırakıp Türkiye’ye sadece, Ay-yıldızlı bayrak ve Ezan-ı Muhammedi için gelen Muhacirlere ”Selam olsun.! ” İstanbul’da Sirkeci Garı’ndan dışarıya çıktığımız zaman henüz nereye geldiğimizi bilmiyor iken, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için süslenen caddenin ve cadde üzerinde kahramanlık marşları çalan Askeri Bando’nun, bizleri karşılamaya geldiğini, caddenin bizim için süslendiğini sanacak kadar saf ve temiz duygular ile, Türk toprağını öperek Allah’a şükreden, İstanbul’a kadar gelip Manisa’ya kadar gidecek paraları olmayan, kendilerinden daha evvel gelen hemşerileri Beadin Şiyak’ı, Eyüp semtine kadar yaya gidip ziyaret eden, ondan borç para alıp tekrar Sirkeci’ye geri gelen eşyalarımızı kamyona yükleyip önce Feribot ile Bandırma’ya, oradan da tren ile Manisa’ya getiren, onca meşakkate rağmen yine de yüzleri umutlu ve gülen Atalarımıza ” Selam olsun .! ”
MANİSA YOLCULUĞU
Manisa’ya doğru yolculuğumuz esnasında, Halamın eşi Eniştemiz, ”Uçun Kuşlar Uçun İzmir’e Doğru” adlı türkünün sadece bu mısrasını mırıldanıp durdu. Bizler anlamını bilmediğimiz için Babam, bu türküyü nereden ve kimden duyduğunu sorduğunda, ” Ben bu türküyü babamdan öğrendim” dedi. Kompartımanda birlikte yolculuk ettiğimiz herkes hüzünlendi… Eniştemin babası, bu türküyü Selanik’te inşaat işçiliğinde çalışırken iş arkadaşı olan, bir Türk’ten öğrendiğini söyledi. Ben de tam 50 yıldır, ne zaman İzmir’e yolculuk yapsam bu türküyü , o günlerin anısına hep mırıldanırım. Ben bu göç öyküsünü , ”Makedonya Rekalar Kazasında Türk İzleri ” isimli kitabımda yazdım. Önümüzdeki günlerde önce Kurban Bayramı’nı ve ardından Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağız. Bu vesile ile bir Cumhuriyet Bayramı anımı sizlerle paylaşmak istedim. Bayramlarınız kutlu olsun …
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce