ÜSKÜP-ANKARA HATTI
Balkan Günlüğü gazetesinin değerli takipçileri, kıymetli okuyucularım. Sağlık nedenlerimden dolayı, bu köşemde uzun bir süre sizlerle birlikte olamadım.
Aylardır köşe yazısı yazamadım. Sizleri çok özlediğimi bilmenizi isterim. Sol bacak dizimde nükseden Menisküs yırtılması ve ardından geçirdiğim göz ameliyatım. Özellikle göz ameliyatımın ardından uzun bir süre yazı yazamadım. Allah’a şükürler olsun ki sağlığım düzeldi. Çok iyiyim ve masamda bilgisayarıma bu köşe yazımı yazmanın ve sizlerle tekrar birlikte olabilmenin tarifsiz mutluluğunu yaşamaktayım.
Padişah Kanuni Sultan Süleyman’ın ; “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..!” Veciz sözünde dile getirdiği gibi, devletin ve milletin bekası ve halkın sağlığının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bir kaç ay içerisinde benim yaşantımda da pek çok gelişmeler meydana geldi.
GERÇEK KESİTLER
Hayatımdan gerçek kesitleri, Göç gerçeğini ve Rumeli Diyarında gezip gördüğüm, araştırmalar yaptığım ülkelerin ve başkentlerin tarihi, sosyal ve kültürel varlıklarını anlattığım, yol hikayelerini yazdığım son kitabım ” YOL VE SILA” İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi raflarında yerini almış. Makedonya Rekalar Kazasında Türk İzleri, Bistra’nın Kardelenleri, Rumeli Dedikleri, Yol ve Sıla isimli 4 kitabımın Üniversite Kütüphanesi raflarında yer alması bana büyük bir mutluluk ve tarifi imkansız bir onur yaşatmıştır.
Ayrıca; Doğduğum ülke Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin Bağımsızlığının 28. Yıl dönümü kutlaması münasebetiyle, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Dr. Zvonko Mucunski ve muhterem eşi Tatjana Mucunska tarafından Ankara Sheraton Hotel’de 11 Eylül tarihinde düzenlenen Resepsiyona özel konuk olarak bizzat Büyükelçi tarafından davet edilmek de onur verici oldu.
Sayın Büyükelçiye kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ancak; Resepsiyon dönüşünde gazetede okuduğum bir haber beni çok üzdü. Haberde T.C Dışişleri Bakanlığının Büyükelçiler atama kararnamesinde T.C Üsküp Büyükelçisi Sayın Tülin Erkal KARA Hanımefendinin görevinin bittiğini ve yerine başka bir Büyükelçinin atandığını okudum. Takdir tabii ki yüce devletimizin, makamlar hiç kimseye baki değil, gelip geçici. Ancak; inanıyorum ki, sayın Tülin Erkal Kara gibi Kuzey Makedonya’da yaşayan herkesin sevgisine, saygısına ve takdirine mazhar olabilmiş, Türkler ile Müslüman kesimden herkesin “TÜRKİYE ANNE” sıfatına layık gördükleri bir Büyükelçinin görevinin üçüncü yılında ve en verimli olabileceği bir zamanda görevine son verilmesi Makedonya’da yaşayan istisnasız olarak tüm Müslümanları derinden üzmüştür. Halk ile birlikte, gönlü ve kapısı herkese açık olan bir Büyükelçi. Ben 1968 yılından bu güne kadar sıkça gidip geldiğim Yugoslavya ve Makedonya’da, böylesine halktan biri, böylesine mütevazı, alçak gönüllü Büyükelçi hiç tanımamıştım. K. Makedonya’da Reka Yöresinde yaşayan, benim de mensubu olduğum, kitaplarımda ve köşe yazılarımda “Unutulan Türkler” olarak zikrettiğim Torbeşleri (Türkbaşlar )’ı yörenin en büyük köyü ve aynı zamanda benim doğum yerim olan Jirovnisa ( Zırovnıca ) köyünü benimle birlikte ziyaret eden, ilk T.C Büyükelçisi olarak tarihteki yerini alan sayın Tülin Erkal Kara Hanımefendiye Reka yöresinde yaşayan Türk ve Müslüman hemşehrilerim ve şahsım adına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.
İyi ki varsınız, iyi ki sizi tanımışım. Yeni yaşamınızda aileniz ile birlikte sağlık, başarı ve mutluluklar dilerim. Manisa’da bir evin ve ailen olduğunu sakın unutma. Yakında göreve başlayacak olan yeni Büyükelçimiz Sayın Hasan Sekizkök beyefendiye görevinde başarılar dilerim.
Kuzey Makedonya’dan anavatan Türkiye’ye göç eden ben ve benim gibi göçmenler, Rumeli coğrafyasına karşı duyarsız kalamayız.
Zira; Göç eden bizlerin geride bıraktığımız aile fertlerimiz ve hatta mezarlarımız var. K. Makedonya’da yaşayan kardeşlerimiz hapşırsalar, Türkiye’de yaşayan bizler grip oluruz. Allah hiç kimseyi sevdiklerinden, yerinden yurdundan ayırmasın. Ben bir muhacir çocuğuyum. Ben varlığı da yokluğu da iyi bilirim. Küçük bir muhacir çocuğunun 1960 yılında ailesiyle birlikte, yarı aç yarı tok bir vaziyette bir haftalık tren yolculuğunun ardından anavatan Türkiye’ye, oradan da Manisa şehrine gelerek yaşama nasıl tutunduklarına tanıklık eden ben İlber ŞİYAK.
Sevdiklerimi ve dostlarımı dünya zenginliği için asla değişmem. Büyürken küçülmeyi, düşerken dik durmayı bilirim. Makedonya’da bıraktığımız anneannemin, ablamın, dayımın, teyzemin ve halamın hasretiyle büyüdüğüm içindir belki yüreğimde hiç sönmeyen bu Sıla özlemi.
Hülasa; Benim yaşadığım zorlukları çocuklarımız ve torunlarımız yaşamasınlar, atalarını, tarihlerini ve kültürlerini unutmasınlar, yaşatsınlar diye 6 adet kitap yazdım. Son olarak kıymetli Büyükelçim Sayın Tülin Erkal Kara hanımefendiye yazdığım şu dörtlüğü armağan etmek istiyorum.
“ Sen yolunda dosdoğru yürüdün,
Peşinden gelmeyenler düşünsün.!
Değişmedin hiç kimse için,
Seni olduğun gibi sevmeyenler düşünsün!
Elinden gelenin en iyisini yaptın,
Yüreğinden kavradın insanlığı.
Bundan gayrısını hiç düşünme,
Bırak kıymetini bilmeyenler düşünsün..!”
Saygıdeğer okuyucularım; “Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz”
HABERLER
5 saat önceHABERLER
6 saat önceKÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önce
Sayın Iilber bey Verdiğiniz demeçe harfiyen katılıyor
um Allah razi olsun