0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Dairenin kararına nazaran, eşinin, “anne ve babasına gereken saygıyı göstermediğini, anne, baba diye hitap etmediğini, küçük olayları dahi abartarak kendisine baskı kurduğunu ve kıskançlıklar yaptığını” belirten bir erkek, evlilik birlikteliklerinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek boşanma davası açtı.

Eşinin açtığı davaya karşı dava açan bayan, erkeğin tezlerinin gerçek olmadığını, eşinin kendisine ve çocuklarına vakit ayırmadığını, küfürlü iletiler gönderdiğini, kendisini istemediğini belirterek, boşanmalarına karar verilmesini ve kendisine 50 bin lira maddi, 50 bin lira da manevi tazminat verilmesini talep etti.

Yargılamayı yapan Bursa 8. Aile Mahkemesi, davalı bayanın kayınvalidesi ve kayınpederine “anne baba” formunda hitap etmediği, onlara karşı soğuk davrandığı, eşine karşı çok kıskançlık sergilediği, meskeni terk ettiği gerekçesiyle bayanı tam kusurlu sayarak tarafların boşanmalarına, bayanın tazminat taleplerinin reddine hükmetti.

İstinaf başvurusu üzerine kararı inceleyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, mahallî mahkeme kararında yer alan “evlilik birliği içerisinde bayanın kayınvalidesi ve kayınpederine ‘anne baba’ halinde hitap etmediği” biçimindeki davranışın evlilik birliğini temelinden sarsacak halde kusur olmadığı gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmetti. Daire, bayanın istinaf müracaatının kısmen kabulüne karar verdi.

​​​​​​​İstinaf kararının temyiz edilmesi üzerine belgeyi inceleyen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kayınvalidesi ve kayınpederine “anne baba” formunda hitap etmeyen bayanı boşanmada ağır kusurlu bularak istinaf kararının bozulmasına, tarafların boşanmalarına ait kararın ise onanmasına karar verdi.

Kararın gerekçesinden

Yargıtayın kararında, tarafların evlilik birlikteliklerinin temelden sarsıldığına ve boşanmalarına ait kararın yasal kararlara nazaran uygun olduğu, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi istikametinden yapılan değerlendirmenin ise yanlışlı olduğu belirtildi.

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince erkeğe kusur olarak atfedilen “davalı bayan ile yaşamak istemediğini” söylemesinin, tarafların ayrılık devirlerinde yaşandığı belirtilen Yargıtay kararında, bunun erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği kaydedildi.

“Belirlenen ve gerçekleşen başka kusurlu davranışlara nazaran davalı-karşı davacı bayan boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurludur.” tespitine yer verilen kararda, “İlk derece mahkemesince davalı-karşı davacı bayanın boşanma davasının reddine karar verilmesi isabetlidir.” tespitinde bulunuldu.

Bu kapsamda, bayanın boşanma talebinin konusuz hale geldiği aktarılan kararda, istinaf mahkemesince bayan faydasına yargılama sarfiyatları ve vekalet fiyatına hükmedilmesinin de gerçek olmadığı bildirildi.

Muhabir: İsmet Karakaş