Yargıtay, mesleksel eğitim verilmeden çalıştırılan çalışanın öldüğü olayda verilen cezayı az buldu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Karara nazaran, 2014’te İskenderun’da bir mermer firmasının deposunda çalışan kişi, vinç ile mermerleri taşırken istiflenmiş haldeki mermerler üzerine devrildi. Göğüs bölgesinden ve iç organlarından yara alan kişi, hayatını yitirdi.

Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında eksper, ölenin mesleksel eğitiminin olmadığı alanda çalıştırıldığını, ayrıyeten vinç kullanma, kaldırma ile taşıma işlerinin de yetkili kişi kontrolünde yapılmadığını tespit etti. Uzmanın raporu doğrultusunda firmanın depo sorumlusu hakkında “taksirle öldürme” kabahatinden kamu davası açıldı.

Yargılamayı yapan İskenderun 3. Asliye Ceza Mahkemesi, depo sorumlusu sanığa, Türk Ceza Kanununun 85. hususunda düzenlenen “taksirle öldürme” hatasından mahpus cezası verdi, daha sonra bu cezayı 15 bin 200 lira isimli para cezasına çevirdi.

Temyiz itirazı üzerine belgeyi inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, sanığın aksiyonunun daha ağır cezayı gerektiren “bilinçli taksirle öldürme” cürmü olduğu gerekçesiyle bozdu.

Kararın gerekçesinden

Dairenin kararında, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği dava konusu olayın yaşandığı işyerinin “tehlikeli işler” kapsamında yer aldığı tabir edildi.

Kararda, tehlikeli sınıfta yer alan işlerde çalışacakların yapacakları işe uygun olduklarını belirten sıhhat raporu almadan işe başlatılamayacakları belirtildi. Kararda, emekçilerin hususla ilgili eğitim almalarının da zarurî olduğuna işaret edildi.

Öte yandan kararda, “Ölenin, değinilen mevzuat kararları mucibince çok tehlikeli işte çalışabileceğine dair sıhhat raporu alınmadığı, icra ettiği faaliyete uygun mesleksel eğitimler verilmediği ve vinci kullanma dokümanı olmadığı halde vinci kullandığı anlaşılmakla, firmanın yetkilisi olan sanığın aksiyonlarında 5237 sayılı Kanunun 22. hususunun 3. fıkrasında yer alan şuurlu taksir kararlarının uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde karar kurulması bozmayı gerektirmiştir.” değerlendirmesine yer verildi.

Türk Ceza Kanununun “taksir” hatasını düzenleyen 22. unsurunun 3. fıkrasında, “Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine rağmen, sonucun meydana gelmesi halinde şuurlu taksir vardır. Bu halde taksirli suça ait ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.” kararı yer alıyor.

Muhabir: İsmet Karakaş