0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

İSTANBUL (AA) – Makine İhracatçıları Birliğinden (MAİB), ocak-haziran devrinde Türkiye’nin makine ihracatına ait açıklama yapıldı.

Buna nazaran, yılın birinci yarısında Türkiye’nin makine ihracatı 13,5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kelam konusu devirde ihracatta yüzde 4,1 düşüş yaşanırken, son 12 aylık dış satım da yüzde 0,4 azalarak 27,8 milyar dolar oldu.

İmalat endüstrisinde sakinliğin devam ettiği ve yatırımcı talebinde düşüşün yaşandığı Avrupa’da Türkiye’nin en çok makine sattığı Almanya, İtalya, Birleşik Krallık, Fransa ve İspanya’ya ihracatta yüzde 6,6 ila 17,9 ortasında daralma görüldü.

AB’de yüzde 4 ve Rusya yaptırımlarının tesiriyle başka Avrupa ülkelerinde yüzde 17 düzeylerinde kaydedilen 6 aylık düşüş, Kuzey Amerika’da yakalanan yüzde 24, Latin Amerika’daki yüzde 11 ve Asya’daki yüzde 14’lük ihracat artışıyla dengelendi.

“Dengeli bir yarı yıl geçirdik”

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Makine İhracatçıları Birliği Lideri Kutlu Karavelioğlu, bu yılın başında birinci iki çeyrek için paylaştıkları öngörülerin büyük oranda gerçekleştiğini, global sanayi faaliyetlerindeki yavaşlamaya göre istikrarlı bir yarı yıl geçirdiklerini bildirdi.

İlk yarı için kendilerini şiddetli bir 6 ayın beklediğinin farkında olduklarını anımsatan Karavelioğlu, şunları kaydetti:

“Büyük merkez bankalarının faiz indirimine gitmesiyle yaz ayları prestijiyle maksat ülke ekonomilerinde hareketlenmenin başlamasını bekliyorduk. Enflasyonda kalıcı düşüş işaretlerinin gecikmesi nedeniyle para siyasetindeki gevşemenin ötelenmesi, süratli toparlanma beklentilerini azalttı. Başta ana pazarımızdaki seçim sonuçları olmak üzere, siyasi ve jeopolitik gelişmeler iktisadi faaliyetleri, toplam talep ve ticareti sınırlıyor. Bu koşullar altında, son 12 aylık ihracatımızdaki yüzde 0,4 düşüş ihmal edilebilir üzere görünse de yüzde 8’e yaklaşan ölçü azalışı, üretim ölçeklerimizin küçüldüğüne ve rekabetçilikte zaafa uğradığımıza işaret ediyor.”

Kutlu Karavelioğlu, dünyadaki çoklu kutup ortamının tesirlerinden, istikrar arayışından, Çin’in gözünü karartmış formda takviye ve kredilerle dünyaya makine saçmasından, AB ve ABD’deki korumacılıktan, dünyanın farklı ülkelerindeki seçimlerden ve dijital ve yeşil teknoloji prensiplerinin üretime tesirinden bahsetti.

“Rakiplerimizden daha süratli yol alıyoruz”

Karavelioğlu, rakip ülkelere kıyasla belirsizliklerin daha büyük ve imkanların daha sonlu olduğu bir yatırım ve faaliyet ortamında iş yapmalarına karşın makine üretim ve ihracatında bugüne kadar rakiplerinden daha süratli ara aldıklarını vurguladı.

Türkiye’nin dünyanın en büyük makine pazarlarından birisi olduğunu ve bunun bütün alt bölümlere büyük fırsatlar sunduğunu anlatan Karavelioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Kabul edelim ki teşvik sistemiyle bu imkanların çok daha fazlası ithalatçılara sağlanıyor. İthal eserler mahreç ülkelerin açık yahut kapalı, çok büyük dayanaklarıyla ülkemize geliyorken, ithalatçılar baskılanmış kura karşın artırdıkları fiyatlarıyla hem enflasyonu körüklüyor hem de büyük karlar yaratıyor. En netameli işin ihracat, en kolay ve bereketli işin ithalat olduğu mevcut süreç maalesef ithalatçı bölümün saltanatını güçlendiriyor.”

Muhabir: Uğur Aslanhan