DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 0%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

06:24

SABAHA KALAN SÜRE

131 okunma

Yüreğimiz Dağlıca..

ABONE OL
25/06/2012 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hakkari’de Irak sınırının sıfır noktasında bulunan 8. Mekanize Tugay 1. Taburu ile Dağlıca Geçici İç Güvenlik Taburu’na teröristlerin düzenlediği saldırı sonucu 8 kahraman vatan evladımız şehit oldu, 19 askerimiz yaralandı. Çatışmada 28 PKK’lı teröristin öldüğü, operasyonların sürdüğü, özel timlerin Kuzey Irak’a geçerek katil sürüsünü takip ettiği tesirsiz hale getirilen terörist sayısının daha da artacağı belirtiliyor. Gönül ister ki 300 kişi olduğu söylenen terörist grubun tamamı öldürülsün ki ekmeğini yedikleri bu milletin yüreğine su serpilsin. Bugüne kadar vatan ve millet uğruna toprağa düşerek hakka yürüyen tüm şehitlerimizi ve bu vatanın bağımsızlığını kazanarak, Cumhuriyetimizi bize armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Terörü istismar eden çevrelerle bu basmakalıp lafın kuyruğuna takılanların deyişiyle  “analar ağlamasın” diye neredeyse hainleri tepemize çıkaranlara sormak lazım , “Ne oldu sizin allı pullu laflarınıza? Yoksa siz analar ağlamasın derken sadece hainlerin, katillerin, teröristlerinkini mi kastediyordunuz?”

8 aslanımızın ocağına yine ateş düştü, şehit cenazeleri kalkarken gözlerden yaşlar döküldü. Hiç mi vicdanlarınız sızlamadı utanmazlar… Uludere’de sınırın sıfır noktasında gece yarısı Türkiye’ye girmeye çalışan kaçakçılar (olduğu sonradan ortaya çıkan) hiçbir kasıt olmadan yanlışlıkla vurulduğunda ortalığı ayağa kaldıranlar neredesiniz??? Niye aynı hassasiyeti bu konuda da göstermiyorsunuz? Sizin derdinizin aslında kan dökmek, ocak söndürmek, köyleri şantiyeleri yakmak, ülkede kaos çıkarmak suretiyle dış güçlerin müdahalesine zemin yaratmaktan başka bir şey olmadığı bir kez ortaya çıktı.

Olayın mahiyeti ve nedenleri zaten izan ve vicdan sahipleri tarafından zaten biliniyor.

 

SESSİZ ÇOĞUNLUK FARKINDA

 

Sessiz çoğunluk denen Türk milletinin asil vatandaşları anaları gibi içleri kan ağlayarak kardeşlik duygusu içinde olayları tevazu içersinde izliyor. İşin esası ise her zaman söylediğim gibi artık sadece Türkiye’nin sorunu olmaktan çıkıp uluslararası sorun haline getirilmeye çalışılan bölücü PKK terörünün dış ayağını doğru teşhis etmek lazım. Bakın sınır komşularımız yıllarca bu konuda teröristlere destek oldular. Suriye yardım ve yataklıkta başrol oyuncusuydu. Yunanistan terörist başını elçiliğinde saklarken suçüstü yakalanmıştı. İtalya’nın Roma’da lüks villada kendi güvenlik güçleriyle koruduğunu gazeteler fotoğraflarıyla uzun uzun belgeledi. AB ülkeleri her türlü desteği sağladılar. ABD’nin Kürt kartı birçok kitabın konusu oldu. İsrail’in yaptıkları su yüzüne çıkmasa da bu konularda kambersiz düğün olmaz misali düşünmek lazım. Şimdi size işin çok değişik bir boyutunda bahsetmek istiyorum. Biliyorsunuz yurt dışı merkezli, yurt içi destekli bir faiz lobisi uzun süredir Türkiye ile ilgili kriz senaryoları uydurup duruyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşları notumuzu arttırması gerekirken kredi düşürüyor. Yunanistan ekonomisi batmış, AB’nin yardım anlaşmasındaki şartları yerine getiremeyeceği, Euro’dan çıkıp çıkmayacağı, verilecek bu paraların bile onları batmaktan  kurtarmayacağı konuşulurken Almanya hariç ekonomi dergileri aleyhte yayın yapmıyorlar. Halbu ki Yunanistan batarsa peşinden bir çok Avrupalı devleti de sürükleyecek olmasına rağmen hedefleri Türkiye. Terör belasıyla ekonomik anlamda da zora sokmak suretiyle ülkemizi uzun yıllar daha yüksek faizlerle kanımızı emmek amacındalar. Demek ki burada bir art niyet var. Terörün dış destek olmadan yaşayamayacağını her yazımda belirtiyorum. Dış desteği askeri, siyasi anlamda olduğu gibi, dolaylı olarak ekonomik çöküntüye sebep olmak suretiyle sağlanan destek olarak da görmek gerekir. Dikkat edin terörün biteceğine dair umutların yeşerdiği her sefer benzer bir olayla karşılaşılmaktadır. Son olayla şu mesaj da verilmek istenmiştir; iç dinamiklerle kendi başına çözüme gidersen başına gelecek budur. Benim çizdiğim çerçevenin içinde kalacak boyunu aşmayacaksın… Ben de diyorum ki günün şartları çözüme en yakın dönemdir. Hükümet CHP ve MHP’yi de yanına alabilirse bu sorunu çözebilmeye daha da yaklaşacaktır. BDP’lilerin sahnede olması gerekir ama maalesef onlar kararları kendileri veremiyorlar!!!

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP