DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3406464-0.3934%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

175 okunma

Yunan Baharı sona eriyor

ABONE OL
22/02/2015 14:42
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çipras’ın son seçimlerdeki başarısı, Yunan halkına Avrupa Birliği içinde Rus sitemini uygulayabileceğine inandırmak oldu. Kapital sistemin koşullarını bozmadan, şartlarını da değiştirmeden sosyalist sistemi uygulayabileceği vaadini verdi ama kasası boş, değerli madenleri bulunmuyor, en önemlisi de nakit geliri yok.

ATA ATUN

Lenin,  neredeyse yüz yıl evvelki koşullarda Çarlık Rusya’sını devirirken batının tüm baskısına ve görünmez ambargosuna rağmen başarılı olabilmeyi başarmıştı kapital düzenden sosyalist düzene geçerken. Yaşanan korkunç enflasyonu yeraltı kaynaklarının satışı ile frenlemiş, radikal bir değişim sonucu yönetim sistemine getirdiği o güne değin görülmemiş ve yaşanmamış yepyeni bir devlet sistemini de kökleştirmeyi başarmıştı. Ertesi yıl Almanya’nın Bavyera eyaletinde de Lenin’in Rusya’da kurmaya başardığı komünist devlet sistemine paralel olarak bir komünist devlet kurulmuştu ama nakit ve gelir yokluğundan herkese vaat edilen maaşlar ödenemeyince birkaç ay içinde batmış, tarihten silinmişti.   Tsipras’ın, Avrupa Birliği’nin kapital düzeni içinde kalarak ve kapital düzenin tüm koşullarını uygulayacağını taahhüt ederek sosyalist bir düzeni vaat etmesi, inekten sıpa üretmeyi vaat etmekle eşdeğer düzeyde açıkçası. Zaten Avrupa Birliği daha Yunanistan batmanın eşiğine geldiğinde elinden tutmuş ve 640 milyar Euro olan borcunun yarısını silerek ilk desteği vermiş, borcu da 320 milyar Euro’ya indirerek Yunan hükümetinin önüne alınacak tedbirler paketi ile bir de ödeme planı koymuştu.

KEMER SIKMA POLİTİKALARI

Alınacak tedbirlerin tümü kemer sıkmaya yönelikti ve belli bir vadede de bu borcu ödeyebilecek şekilde tasarlanmıştı. Dönemin Yunan hükümeti de Euro bölgesinden atılmamak ve Avrupa Birliği’ne de veda etmemek için bu koşulları kayıtsız koşulsuz kabul etmişti. Kahraman Tsipras meydanlarda bu anlaşmaya karşı çıkacağını, ek vergileri kaldıracağını, asgari ücreti yükselteceğini ve benzeri ekonomik tedbirlere yönelik uygulamaları iptal edeceğini vaat etmişti ama kasanın boş, gelirin olmadığı bir ortamda bunu nasıl başaracağına hiç değinmemişti. Geçen hafta içinde Başbakan Aleksis Tsipras ve Maliye Bakanı Yanis Varufakis iki ayrı koldan Avrupa Birliği’nde Yunan halkına verdikleri vaatler yönünde mali içerikli görüşmelere başlayınca, Avrupa Merkez Bankası, Çipras hükümetine duyduğu güvensizlik nedeni ile halen “Çöp” sınıfında olan Yunanistan Devlet tahvillerini nakit para karşılığında teminat olarak kabul etmeyeceğini açıkladı.

HAZİNEDEKİ PARA TÜKENİYOR

Yunanistan’a bu karar değişene kadar Avrupa Birliği tarafından nakit para desteği verilmeyecek ve tüm Yunan bankalarının nakit gereksinimlerini de Yunanistan Merkez Bankası karşılayacak. Karşılamasına karşılayacak da, hazinedeki para ancak 2 hafta yetecek düzeyde. Bu zaman dilimi içinde AB’den daha evvel mutabakata varılan antlaşma içeriğince 15 milyar Euro’luk yardım dilimi gelmezse Tsipras’ın, çalışanların yıllardır her ay emeklilik fonlarına yatırdıkları primleri, maaş ödemesi ve piyasayı canlı tutmak için kullanması gerekecek. Başka da çaresi yok. Bu kaynak da ancak Yunanistan’ı Nisan ayına kadar götürebilecek düzeyde.   Sonrası ise tufan, hatta tsunami… Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras seçimlerden sonra yeni SYRIZA-ANEL koalisyonunu büyük bir hevesle ve de halkın büyük beklentileri ile kurdu ama Yunanistan Dışişleri Bakanlığı ile Yunanistan Gizli Servisi EYP’de (Ethniki Ypiresia Pliroforion) köklü bir değişiklik yok. Tsipras yeni yapılanma uyarınca EYP’yi doğrudan Başbakanlığa bağladı, başına eski gazeteci Yannis Rubatis’i getirdi ama her ikisinde de hamam da aynı kaldı, tellak da, tas da… PASOK iktidarda olmamasına rağmen bu iki kuruluşta ciddi ciddi söz sahibi. Bu nedenle de Tsipras hükümetinin Yunanistan’ın dış politikasında bir değişiklik yapacağını beklemek büyük bir yanılgı olacak. Zaten Tsipras’ın Kıbrıs Rum tarafına yaptığı ziyarette Yunanistan’ın dış politikasında herhangi bir değişikliğin olmadığı ayan beyan ortaya çıkmıştı. Tek değişiklik Çipras’ın Kıbrıs Türk halkı içindeki Rum sempatizanı birey ve Sivil Toplum Örgütü mensuplarını kabul edip görüşmesi oldu. Daha evvel ne Karamanlis ne de Papandreu Kıbrıs Türk halkından herhangi bir kişi veya kuruluş temsilcisini resmen  kabul etmemiş ve görüşme yapmamıştı. Dışişlerine ilaveten Yunanistan Gizli Servisi EYP ve onun içindeki “Derin Devlet” de yerli yerinde kaldı. Bu sonucun verdiği mesaj açık. Yunanistan’ın Dışişleri ile İçişleri nasıl geldiyse öyle gidecek. Yük şimdi Maliye Bakanı Yanis Varufakis’in sırtında, hem de deve yüküyle. Bir müddet sonra altında ezilip bittaga (yamyassı) olmazsa, başka bir dünyada ve başka bir boyutta yaşıyor demektir.

YUNANİSTAN MERKEZ BANKASI’NA YÜKLEME

Avrupa Merkez Bankası’nın, Yunanistan’daki yeni hükümetin AB’nin yardım programına karşı çıkması sonrasında oluşan belirsizlik nedeniyle aldığı karara göre, Yunanistan’da faaliyet gösteren bankaların finanse edilmesini kendi sırtından atarak, Yunanistan Merkez Bankası’na yükledi. Bundan sonra Yunan bankalarına günlük gerekli olan nakit para Yunanistan Merkez Bankası’ndan gönderilecek. Tabii olduğu kadar. Yunanistan Merkez Bankası’ndaki rezerv ise sadece 15 günlük. AB Euro bölgesi Maliye Bakanları Yunanistan’a finansal destek konusunda ne yapılabilir gündemi ile bugün olağan dışı bir toplantı yapacak. Yunanistan’ın bu özel toplantı amaçlı 4 gün evvelden borçların yeniden yapılandırılması için gerekli olan plan, proje ve program önerisini yapması gerekiyor ancak ortada daha böyle bir öneri yok. Bırakın öneriyi çalışma bile yok. Açıkçası Tsipras hükümeti ve özellikle de Maliye Bakanı Varufakis, iki cami arasında kalan beynamaz gibi… Tabii Tsipras hükümeti bir evvelki Yunan hükümetlerinin AB’nin mali yardımı karşılığında koyduğu şartlara ve programa uygun ekonomik reform ve tedbir planını bu süre içinde hazırlayıp sunabilirse. Sunamazsa ve Tsipras hükümeti AB ile anlaşma sağlayamazsa, Yunanistan Merkez Bankası’nın nakit para bulmak için ödeyeceği faiz en iyimser bir tahminle üç katına fırlayacak, elindeki nakit ve emekli fonlarında yıllarca birikmiş olan paralar da Mart sonunda suyunu çekecek. Maliye Bakanı Varufakis, hızla gelmekte olan felaketin farkında olduğundan var gücü ile AB’den yaz başına kadar hazırlanıp plan sunabilmek için mehil isteme peşinde. Yeni ve uzun vadeli ama koşulları AB’nin daha evvel koyduğu şartlarla aynı olan bir anlaşmayı AB’ye kabul ettirebilirlerse, Yunan halkına miting meydanlarında verdikleri sözleri ancak unutturabileceklerini varsayıyorlar. Dünyadaki ekonomik gidişin, özellikle de Avrupa Birliği’ndeki tüm ekonomik sıkıntılara rağmen Türkiye’nin 2015 büyüme tahminlerinin yüzde 3,5 olduğunu hatırlamanın, kıyaslama yapmak açısından çok faydalı olacağı inancındayım. Çalışanın kazandığı dünyada- eninde sonunda- tembel batıyor, çalışkan çıkıyor…

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP