Türkiye’de ilan edilen yeni kabineye ilginin artarak devam ettiği Yunan medyasında, Ankara’nın gelecek beş yılda atacağı adımlar tahmin edilmeye çalışılıyor.
Yunan Ta Nea gazetesi, ‘Meydan okumalar: Erdoğan’ın sınırların dışındaki açık cepheleri’ başlıklı analizinde, Türkiye’nin geride kalan beş yıldaki ‘agresif’ politikayla elde ettiği kazanımları sağlamlaştırmayı hedefleyeceği belirtildi. ‘Yapabilecek mi? Ve ne boyutta?’ sorularını yönelten analiz, Ankara’nın Rusya ve Çin’le gelişen ilişkilerinin Batı ile bir kopuşa sürüklenmeden devam etmesinin mümkün olmadığı savunuldu.
Kathimerini gazetesi, ‘Başkan’ın itfaiyecileri’ başlıklı analizinde Türkiye’deki yeni kabineyi mercek altına aldı ve özellikle Dışişleri Bakanlığı ile gizli servis MİT’e odaklandı. Atina merkezli Uluslararası İlişkiler Enstitütüsü direktörü Prof. Konstantinos Philis imzalı analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine değişikliyle birlikte Dışişleri Bakanlığı ve istihbarat teşkilatında çok güçlü bir ikili oluşturduğu yorumu yapıldı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ı güvenilir şahıslar ve omurga sahibi karakterler olarak tanımlayan analiz, ikilinin Erdoğan’ı önemli ölçüde etkilediğini dile getirdi. Prof. Philis, Kalın ve özellikle Fidan’ın Ankara’nın sorun yaşadığı Körfez ülkeleri, İsrail ve Mısır gibi ‘zor vakalar’ın çözümünde öne çıktığını da kaydetti.
Kathimerini’ye bir röportaj veren eski Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ise, Haziran 2022’de İspanyanın başkenti Madrid’de gerçekleşen tarihi NATO Zirvesi’nde yaşananların perde arkasını anlattı. İsveç ile komşusu Finlandiya’nın üyelik başvurusunun damga vurduğu ve Türkiye’nin kilit rol oynadığı zirvede, Ankara ve Atina arasında beklenmedik bir hat kuruldu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRYunanistan’ı sarsan harita!Haberi Görüntüle
Kathimerini, ‘Dendias: Erdoğan ile Madrid’de bilinmeyen dörtlü’ başlığıyla sunduğu röportajda sorulan sorulardan biri, “Yeni Erdoğan hükümeti kuruldu. Bu hükümeti nasıl değerlendirirsiniz?” oldu.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sadece iç politikada değil, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerinde de yeni bir başlangıç yapmaya çalıştığı aşikar. Bu yeni başlangıç noktasının hangi yönde ilerleyeceği konusunda bir sonuca varmak için elbette çok erken” diyen Nikos Dendias, şöyle devam etti:
“Bu konudaki can alıcı soru, Erdoğan’ın bundan sonra 21. yüzyıl Türkiye’si için ne istediğidir. Bu cevaplanmayı bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa ve Yunanistan ile yakın ilişkiler arzulayan müreffeh bir Türkiye seçeneğini seçmesini isterim. İradesini komşularına empoze etmeye çalışan ‘süper güç’ benzeri bir ülke seçeneğini değil.”
Dendias’ın “Seçimden sonra, sizce Türkiye ile önemli sonuçlara yol açabilecek müzakerelere imkan var mı?” sorusuna verdiği yanıt ise şöyleydi:
“Deprem bölgelerine yaptığım ziyaretten sonra Türkiye ile ilişkilerimizde ele geçen fırsat penceresinin açık kalmasını diliyor ve umuyorum. Türk müesses nizamının bir kesimine ‘aşılanmış’ gerçekte var olmayan ‘Mavi Vatan’ teorisi gibi kimsenin gözden kaçıramayacağı sorunlar elbette var. Türkiye’nin ihtiyacı olan şey bir paradigma değişikliği ve Yunanistan’la ilgili çıkarının ne olduğunu net bir şekilde görmek. Bize göre benim önerdiğim şey, Türkiye ile diyalog kapılarını açık tutmak. Her halükarda, tartışmanın içeriğinin bizim adımıza yegane farkının, kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge olduğunu açıkça ortaya koyduk.”
Röportajda 63 yaşındaki Yunan diplomata yöneltilen can alıcı soru ise, “Dışişleri Bakanlığı’nda geçirdiğiniz yıllar boyunca Yunan-Türk krizinin tüm aşamaları arasında sizce en tehlikelisi hangisiydi?” oldu.
Nikos Dendias, “Türkiye ile sahada gün ışığını bazen gören ve bazen de göremeyen birkaç potansiyel tehlikeli tırmanış vakası olduğu doğru” deyip ekledi:
“Risk özelliklerine sahip belirli bir olayı seçmek zorunda kalsaydım bu, Türkiye ile gerçekten savaşın eşiğine geldiğimiz Ağustos 2020’de sismografik araştırmalar için Türk araştırma gemisi ‘Oruç Reis’ çıkışı olurdu. Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nda iki ülke donanmasının birliklerinin çarpıştığı bilgisi bize verildiğinde, bundan sonrasının ne olacağı konusunda büyük bir belirsizlik olduğunu sizden saklamayacağım. Donanma yetkililerimiz soğukkanlı davrandılar ancak olay aynı zamanda özellikle uzun süreli gerginlik dönemlerinde bir ‘kaza’ tehlikesinin kol gezdiğinin de kanıtıydı. Ancak aynı zamanda Yunanistan’ın ‘kırmızı çizgilerini’ net bir şekilde çizdiği de aynı kararla ispatlandı.”
Dendias, devamında sözü Madrid’deki NATO Zirvesi’ne getirdi:
“Bakanlık görevim boyunca unutmayacağım bir diğer an ise; Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Artık benim için Miçotakis diye biri yok’ dediğinde Ankara ile iletişim köprüleri tamamen atıldı ve bu komşunun tüm resmi yetkililerine açık bir mesajdı. Yanı sıra, sorumluluğu tümüyle Türk tarafına veriyordu. Ancak dışişleri bakanı olmadan önce birkaç yıldır tanıdığım Türkiye Cumhurbaşkanı ile 29 Haziran 2022’de Madrid’deki NATO zirvesinde yolumuz kesişti. Erdoğan’dan, muhtemel bir tırmanmayı önleyebilmek adına, ‘acil iletişim’ gereken konularda Mevlüt Çavuşoğlu’na benimle konuşması için izin vermesini istedim. Bu sırada Erdoğan cevap vermedi. Ancak izin verildiği için minnettarım, çünkü birkaç saat sonra meslektaşım ve ben toplantı koltuklarının arkasındaki koridorda buluştuk ve epeyce konuştuk. Bu, Yunan ve Türk yetkililer arasında uzun bir aradan sonra, tabii ki Başbakan Kyriakos Miçotakis’i bilgilendirdiğim ilk iletişimdi.”
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRYunan medyası: Türkiye’deki seçimlerin hemen ardından ABD harekete geçecekHaberi Görüntüle
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRBahar havası kısa sürdü! Yunan medyasından skandalHaberi Görüntüle
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRABD savaş gemisinden Doğu Akdeniz’i sarsan manevra!Haberi Görüntüle
KÖŞE YAZARLARI
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
13 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
21 gün önceKÖŞE YAZARLARI
22 gün önce