Savaş dahil her türlü akıbeti bilerek bu kadar huysuz, çirkef, kötü bir komşu ancak bu kadar oluna bilinirdi. Bravo, çirkinlikte o kadar ustasınız ki yüzünüze tükürüp tebrik etmek lazım. Günü kurtarmaksa maksat tamam, ama geçmişte yaşadıklarında ders alıp geleceğini kurtarmak varken böyle bir tarihi iflas girdabına girmek ancak Yunanistan’a yakışırdı.
Oysa keskin sirke küpüne zarar, kötü komşu ne yaparsa kendine yapar, 1000 kusur yıldır buradayız, taşınacak değiliz, ev sahibiyiz, siyasi, ekonomik, askeri her yönden önceki yıllardan çok daha güçlüyüz. Türkiye bir santim bile geri durmaz aksine bir gece ansızın gelir kapıyı çalmadan girer.
Karşılıklı mütekabiliyet, kötü komşuya aynen cevap vermektir. Bunu fazlasıyla hak ediyor. Yarın yaşanabileceklerden tüm sorumlu bizatihi Yunanistan’ın mevcut hükümeti ve siyasetçileri olacaktır.
Dünü hatırlatmak gerekirse; Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusu, 9 Eylül 1922’de İzmir’den teknelerle Yunanistan’a gönderilince Atina’da bir darbe oldu. 11 Eylül günü, Efsun Piyade Alayı albaylarının yönetiminde bir darbe yapıldı.
Önce Kral Birinci Konstantin tahtı bıraktı. Onun yerine gelen genç kral İkinci Georgios, halkın tepkisinden korkup kaçtı. Yapılan duruşmalar sonunda, 22 Kasım 1922’de, Anadolu’da yenilen Yunan ordusunun komutanları ve dönemin başbakanı Dimitrios Gunaris yargılandılar. Sonunda 6 kişi, Anadolu’daki yenilginin sorumlusu olarak idama mahkûm edildiler.
Yunanistan tarihinde bu savaşın adı “Küçük Asya Faciası” olarak geçer. İdama mahkûm olanları aşağılamak için de sandalyeye ters oturtup sırtlarından kurşuna dizdiler.
Aynı şekilde Kıbrıs’da da benzer olayı yaşadılar. Bir gece ansızın geldik, Kıbrıs’da gerekeni yaptık ve akabinde Yunanistan’da darbe oldu.
Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in kışkırtıcı açıklamaları, Yunanistan’ın Gayri Askeri Statüdeki Adalar’a yönelik uluslararası hukuku çiğneyen faaliyetleri, adaları silahlandırmaları, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’nun daha dün Antalya’nın dibindeki Meis adasına gidip mesajları vermesi, Yunan Savunma Bakanı Panagiotopulos’un, Antalya’nın Kaş ilçesini işaret ederek, “Ne diyorsunuz? Denize atlayıp karşıya yüzerek gidip geleyim mi? Sadece 2 mil… Bakalım ne olacak?” sözleri…
Daha dün, Ege’de görev uçuşu icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerine ait İHA’lar bir hareketlilik tespit ederek, Yunanistan’a ait iki çıkarma gemisinin Midilli ve Sisam’a seyir halinde olduğunu belirlediler. Söz konusu gemilerin GASA statüsündeki Midilli’ye 23, Sisam’a ise 18 taktik tekerlekli zırhlı araç sevkiyatı gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Zırhlı araçların ABD tarafından Dedeağaç Limanı’na gönderilen araçlardan olması dikkati çekti.
Peki, bu kadarına ne denir, Pesss, eceli gelen cami avlusuna pislermiş, ne diyelim?
Amerika Yunanistan’ı nereye sürüklüyor? Hepsinin konuşulması lazım. Türkiye’nin asla geri çekilmeyeceğini ve zamanı gelince elektrik gibi çarpacağını bilmeleri gerekiyor. Bütün bunların Yunanistan’da bir erken seçim için yapıldığını ve Yunanistan’ın AB ülkelerine 400 milyar euro borcu için olduğunu Yunan halkına detaylı anlatılması lazım. Amerika’nın olduğu yerde hayat olmayacağını bir daha ot bitmeyeceğini zamanı gelince paçavra gibi atılacaklarını anlatmak lazım. Yunanlı vatandaşların bunu çok iyi bilmesi ve siyasetçilerine baskı yapmaları gerektiğini bilmeleri lazım. Bizim pek güzel şeyimizi alıp sonuna “s” koyup kullanıyorlar. Keşke atasözlerimizi de alsalar. Mesela, “kendi düşen ağlamaSSS” gibi.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce