Yunanistan, su sıkıntısı çeken ülkeler arasında 26.sırada yer alarak ciddi bir krizin eşiğinde. Aşırı sıcaklıklar ve kuraklık nedeniyle ülke genelinde olağanüstü hal ilan edildi.
Yunanistan’ın su kaynaklarındaki azalma, sadece içme suyu temininde değil, aynı zamanda turizm sektöründe de derin etkiler yaratıyor. Özellikle yaz aylarında artan su talebi, mevcut kaynakların yetersizliği ile birleşince, turistler ve yerel halk büyük bir sıkıntı yaşıyor. 21 Temmuz, küresel sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir gün olarak tarihe geçti. Yunanistan, son yılların en sıcak ve kurak haziran ayını yaşadı ve bu durum, ülkenin coğrafi yapısında önemli değişimlere yol açıyor. Deniz suyu seviyelerindeki artışlar, sahillerin gerilemesine, yarımadaların adaya dönüşmesine hatta bazı adaların sular altında kalmasına neden oluyor.
Bu su krizinin yanında, ülke son dönemde çıkan orman yangınlarıyla da boğuşuyor. İklim krizinin etkileri, sıcaklıkların artmasına ve yağışların azalmasına neden olurken, kuraklık riski de had safhaya ulaşmış durumda. Son dönemde yıldırım düşmesi sonucu çıkan 39 yangın, Yunanistan’ ı zor durumda bıraktı. Yangınlar, geniş ormanlık alanları yok ederken, yerleşim bölgelerini ve turistik alanları tehdit ediyor.
Yangınlarla mücadele eden itfaiye ekipleri ve gönüllüler, yangınları kontrol altına almak için canla başla çalışıyor. Ancak, su kaynaklarının kısıtlılığı, yangın söndürme çalışmalarını da olumsuz etkiliyor. Bu durum, Yunanistan’ın hem ekosistemi hem de turizm sektörü için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Yunanistan, dünyanın en popüler turizm destinasyonlarından biri olmasına rağmen, su krizinin ve yangınların etkisiyle turizm sektörü büyük bir darbe almış durumda. Oteller ve tatil köyleri, su kullanımını kısıtlamak zorunda kalırken, turistler de su kıtlığının olumsuz etkilerini hissediyor. Sıcaklık nedeniyle yükselen deniz suyu seviyesi nedeniyle bazı yarımadaların adaya dönüşmesi bazı adaların da sular altında kalması bazı sahillerin yok olma tehlikesi bulunuyor. Bu durum, ülke ekonomisini olumsuz yönde etkileyerek, turizm gelirlerinde büyük düşüşlere yol açacak gibi gözüküyor.
Uzmanlar, Yunanistan’ın su krizinin ve yangınların önüne geçebilmek için acil olarak iklim kriziyle mücadele etmesi gerektiğini vurguluyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, su tasarrufu sağlamak için yeni politikalar geliştirmek ve orman yangınlarını önlemek için daha etkin tedbirler almak, ülkenin geleceği için hayati önem taşıyor.
Yunanistan hükümeti, su yönetimi ve yangınla mücadele konularında yeni stratejiler geliştirmek için uluslararası işbirliklerine açık olduğunu belirtiyor. Avrupa Birliği’nden ve diğer uluslararası kuruluşlardan sağlanacak destekle, su krizine ve iklim değişikliğine karşı daha güçlü adımlar atılması hedefleniyor.
Yunanistan, iklim krizinin etkileri ile mücadelede önemli bir dönemeçte bulunuyor. Su kaynaklarının korunması ve yangınlarla etkin bir şekilde mücadele edilmesi, hem ülkenin doğal güzelliklerini korumak hem de turizm sektörünü ayakta tutmak için büyük önem taşıyor. İklim krizine karşı alınacak önlemler, sadece Yunanistan’ın değil, tüm dünyanın geleceği için kritik bir rol oynayacak.
1- | Katar |
2- | İsrail |
3- | Lübnan |
4- | İran |
5- | Ürdün |
6- | Libya |
7- | Kuveyt |
8- | Suudi Arabistan |
9- | Eritre |
10- | Birleşik Arap Emirlikleri |
13- | Hindistan |
19- | Kıbrıs Adası |
26- | Yunanistan |
28- | İspanya |
32- | Türkiye |
41- | Portekiz |
50- | Avustralya |
56- | Çin |
62- | Almanya |
69- | Kuzey Kore |
75- | Japonya |
91- | Nijerya |
112- | Brezilya |
162- | Jamaika |
163- | Liberya |
164- | Surinam |
Burcu ÖZMEN
Muhabir
HABERLER
4 gün önceHABERLER
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
7 gün önceKÖŞE YAZARLARI
12 gün önceKÖŞE YAZARLARI
18 gün önce