Osmanlı’nın en buhranlı dönemlerinde dünyaya gelmiş, Fransız Devrimi ve akabinde ki isyanların Osmanlı’da doğal karşılandığı ve isyan edenin değil, etmeyenin toplumsal sebeplerinin tartışıldığı bir dönemde büyüyen en değerli düşünürlerimizdendir Ziya Gökalp. Günümüz de siyasi Kürtçülerin Diyarbakır’da doğmasını ve Türk Milliyetçiliğinin ideologlarından olmasını hazmedemediği büyük şair, devlet adamı ve sosyologdur. Milli edebiyat akımının öncüsü, dilde( Türkçe) sadeleşme ve Türk edebiyatında biçim şekillenmesinde öncü isimdir. Diyarbakır İttihat ve Terakki temsilcisi olan Mehmet Ziya Bey, Türk Ocakları’nın da kurucuları arasında yer almış, Osmanlı ve akabinde ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ki azınlık isyanlarına ve Kürt ayaklanmalarına İngiliz ve Rus emperyalizminin bir uzantısı olarak bakmış büyük Türk mütefekkiridir. Türk Yurdu, Hakka Doğru ve İslam mecmuası gibi yayınların yanı sıra Türkçülüğün Esasları gibi Türk Milliyetçiliği’nin manifestosu sayılabilecek eserlere imza atmış, günümüz sözde Kürt aydınlarına en anlamlı cevabı veren Osmanlı beyefendisidir. 1914 de Kızıl Elma ve 1918 de Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak adlı eserleriyle anayurdun insanlarına ve 90 yıl sonraki günümüz Türk halkına iç ve dış politik hedef belirlemiş büyük Türk düşünürüdür.
TÜRKLEŞMEK İSLAMLAŞMAK MUASSIRLAŞMAK
Günümüz terör sorununun çözülmesi, bir ve bütün olması gereken Türkiye Devleti’nin tüm bu sıkıntılardan kurtulması için siyasi ve toplumsal şartların 1918 şartlarına gerimi dönmesi gerekmektedir? Ziya Gökalp’in Osmanlı’nın geleceği için ortaya attığı Türkleşmek İslamlaşmak ve muasırlaşmak adlı öngörüsü ve tezi 2000’li yılların Türkiye’si için de geçerlidir. Tek başına İslamlaşmanın ya da tek boyutlu muasırlaşmanın bu coğrafyalar da kalıcı barışı getirmediği görülmüştür. Türkleşmekle birlikte muasırlaşmanın (A.B.), ve İslamlaşmanın ( Muhafazakarlığın) Kürt diye lanse edilen ama gerçekte, terörden başka bir kelimeyle anlatılamayacak sorunları çözeceği bir gerçektir. Türk demenin çok zor olduğu bir süreci yaşamamız, bu fikri ilk bakışta nostaljik bir plandan öteye geçmez gibi gösterse de, Kürtçüler için gösterilen tahammülün çok az bir kısmını görmesi durumunda sadece doğuda değil Balkanlar dahil tüm Türk illerinde gerekli doğru adımları atmamızı sağlayacaktır. Türk kelimesine, kültürüne, insani değer birikimine garezi olmayan her beynin, en azından bir yönüyle tutarlı bulacağı Kürt asıllı Ziya Gökalp’in fikirleri, Kürt toplumunun sözde önderi kabul edilen Öcalan’la kıyaslanmayacak kadar insani ve millidir. Kendisi de Kürt kökenli olan ve Türk milliyetçiliğinin ideologu kabul edilen Ziya Gökalp’in fikirleri, Kürtleri yok saymak ve ezmek bir tarafa, tarih önünde, hiçbir dönem ayrışmadıkları Türklerle birlikte hak ettikleri değere taşımaktır. Bu ülke insanının herhangi bir parçasını, eli kanlı bir terör örgütü temsil edemez ve onun eliyle hak dağıtımı yapılamaz. Elindeki kanın büyük kısmını Kürt kardeşlerimizden akıtmış olan bir örgütün, ateş düşürdüğü ocağa hak dağıtıcı olarak girmesi mümkün değildir. Aklı selim olan her insan geleceğini; millet olmayı kanda değil, tarih, toprak ve ülkü birliğinde gören Ziya Gökalp ve onun gibi önce insan olmayı başarmış Kürt ve Türk düşünürlerin fikirlerinde aramalıdır. Bu ülkeyi dilde, fikir de ve toprakta bölmek isteyenler, tarihten bi haber zavallılardır.
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce