DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21626151.1727%
İzmir
23°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

1 Kasım seçimleri Türkiye’deki % 20

ABONE OL
07/11/2015 12:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Ülkemiz ciddi bir terör eşliğinde, içte ve dışta büyük bir düşman koalisyonunun birlikte saldırısına rağmen çok şükür  oldukça tehlikeli ve büyük bir virajdan başarıyla geçmiştir. Kimilerinin kurtuluş veya istiklal dediği kadar önemli bir virajdan bahsediyorum. Bundan sonra artık çok büyük sıkıntıların olmayacağına inanıyorum. Dualarımızda Allah bu mübarek ülkeyi zayi etmeyecek demiştik. Hamdolsun öyle oldu. Son yıllarda yaşadığımız olaylardan vatandaşlarımızın, devlet bürokrasimizin, başta AK Parti olmak üzere diğer tüm siyasi partilerimizin çıkaracağı önemli dersler vardır. Ders alınırsa tarih tekerrür etmez.  Son yıllarda sık sık yaşanan seçimler de bu ülkeyi ekonomik olarak olumsuz etkiledi ve vatandaşlarımızı yordu. Aslında bir bütün olarak siyaset kurumu da yoruldu. Artık inşallah 4 yıl seçim yok. Bundan sonra Birlik olacağız ve bilikte çalışacağız. Devletimiz ve milletimizle birlikte Ülkemizi hep birlikte dünyanın lider ülkeleri arasına sokacağız.

Genel olarak her seçim öncesi seçmenin %85’nin oy vereceği parti hemen hemen bellidir. Bu yüzden partilerin Seçim öncesi yaptıkları siyasi kampanyalar %15 kararsız seçmen etkilemek üzerinedir. Ancak 1 Kasım seçimleri biraz daha fazla yani %20 dolaylarında Türk seçmenin kararsız veya değişken olduğunu gösterdi.Yani AK Partiye %40, CHP’ye %19, MHP’ye %10, HDP’ye  %8 ve Diğer %2 ile toplam %80 kesin gibi görünen kemikleşmiş oy potansiyeli var.

Geri kalan %20 değişebiliyor ve partilere pay edildi. Bu arada hiç oy kullanmayacaklar ya da geçersiz oy kullanacaklar da mevcut.Vatandaşımızın %13 kadarı oy kullanmadı veya kullanamadı, ayrıca bu seçimde toplam 680 Bin dolaylarında oy da geçersiz oldu. Seçimi %20 gibi bir grup belirledi.

 

Türkiye 1 Kasım’da çok önemli bir seçim yaşandı.Bu, Türk siyasi tarihinde üçlü bir ilk oluyor. Ne demek üçlü bir ilk? Açıklayalım. Birinci ilk: Önceki yani 7 Haziran seçimlerinde maalesef bir hükümet kurulamadan erken seçim kararı alındı. İkinci ilk: 1 Kasım seçimleri ideolojik bir seçim olmaktan ziyade Türkiye’nin ve hatta pozitif olarak baktığınızda dolaylı yönden Suriye’nin, Irak’ın, Filistin’in, Balkanların diğer taraftan da negatif olarak bakıldığında dolaylı olarak İsrail’in, Almanya’nın İngiltere’nin Rusya’nın ve Esed’in meselesi olan bir seçim. Üçüncü bir ilk ise: Bu seçimlere sadece iki parti girdi. AK Parti ve diğerleri yani Koalisyon birliği (CHP+MHP+HDP+Diğerleri…) Geçen 7 Haziran seçimlerinde hükümet için koalisyon kurmayanlar AK Parti’ye karşı güçlü bir koalisyon kurdular.

Birinci ilk’e herkes katılacaktır. Onun için onu es geçiyorum. İkinci ilk’e belki birileri karşı çıkabilir. Açıklayalım: Suriye’de, Filistin’de, Irak’ta, Balkanlarda güçlü bir Türkiye hayali ve beklentisi vardır. Zira güçlü ve istikrarlı bir Türkiye dost ve kardeş ülkeler için güvence demektir. Onlar Türkiye’deki iç siyasete değil yalnızca maneviyatı ve ekonomisi güçlü bir Türkiye’nin olmasını beklerler. Diğer taraftan, doğal olarak İsrail asla güçlü bir Türkiye istemez. İngiltere, Kanal İstanbul’u yapacak ve Almanya da üçüncü havalimanı yapacak bir Türkiye istemezler. AK Parti’nin dışında hangi siyasi parti bunları yapacağını söylerse onları da istemezler. Kaldı ki benim bildiğim kadarıyla zaten onlar da böyle bir vaat ver(e)mediler. Diğer taraftan Azeri ve Rus petrol ve doğal gazı ile Irak ve İran’dan Avrupa’ya akacak olan petrol ve doğal gaz Türkiye’yi önemli bir enerji geçiş hattı haline getiriyor. Diğer taraftan Mezopotamya denilen Güney Doğu bölgesi İsrail’in kurulduğundan beri hayalinde sahiplendiği topraklar.Maalesef önce Kürt kardeşlerimizi taşeron olarak kullanıp daha sonra yerleşmeyi düşündükleri bir bölge. Sonuç olarak güçlü bir Türkiye durumu söz konusu. Bu seçimlerde kemikleşen oyların dışındaki kararsız ya da değişken vatandaşın oyu  ideolojiden ziyade istikrara ve Türkiye’nin geleceğine oy vermiştir.AK Partinin seçim sloganı olan Mesele Memleket meselesi oldukça doğru bir slogandır.Sayın Başbakanın dünkü balkon konuşmasında da belirttiği gibi bu seçimde kaybeden yoktur, memleketimiz ve memleketimizin dost ülkeleri kazanmıştır. Açıkçası Suriye’deki, Irak’taki,Mısır’daki Filistindeki,Mymar’daki mazlum halk kazanmıştır.Balkanlar, Azerbaycan,Kafkaslar kazanmıştır.Ülkemizdeki Türk, Arnavut,Kürt, Boşnak,Zaza,Yiğido,Alevi,sünni,çerkez,laz,süryani,dadaş,gaggoş kazanmıştır. Kısacası hak ve doğru olan kazanmıştır.

Yerli ve yabancı yatırımcı belirsizliği dolayısıyla koalisyonu sevmez. Koalisyon, istikrarsızlık getirir. Diğer taraftan tek başına iktidar, istikrar için ilaç gibidir. Bu seçim sonuçları Türkiye’nin önce 2023 daha sonra 2071 hedefleri için ilaç gibi olmuştur. Göreceksiniz yatırım, kalkınma ve büyümede Türkiye çok önemli mesafeler katedecek. İnanıyorun ki; keskin düşünmeyen ve ülkesini gerçekten seven CHP, MHP ve daha önce HDP’ye verenler ile Saadet ve BBP’liler bu defa memleket için AK Partiye oy verdiler. İdeolojik düşünmediler, memleketi düşündüler.Bu onları belki AK Partili yapmaz ama Türkiye’yi düşündüklerini gösterir.

Yukarıda bahsi geçen üçüncü ilk, bu seçimlere sadece iki partinin giriyor olmasıdır. AK Parti ve diğerleri yani Koalisyon birliği (CHP+MHP+HDP+Diğerleri…) Bu fikrimize çok güçlü tepkiler gelecektir. Ama bu fikrimde ısrarcıyım. Bakın size güzel bir örnek vereyim. İzmir’de eski bir Demokrat parti ilçe başkanı arkadaşımız Osman Pamukoğlu’nun partisi HEPAR’a oy vermeyi düşünen milliyetçi bir aileye konuk olur. Eski dost olan bu aileye Demokrat parti eski ilçe başkanı der ki: “Arkadaşlar bu defa oylarımızı HDP’ye veriyoruz” Milliyetçi aile şiddetle karşı çıkar, olur mu öyle şey derler. O zaman bizim Demokrat derki; “HEPAR’a vereceğiniz oy zaten boşa gidecek ve HDP’nin işine yarayacak, gelin AK Partiye verelim” deyince biz AK Partili değiliz ama bu defa AK Parti derler. Aynı şekilde Saadet ve BBP’ye giden her oy da HDP’ye yarayabilirdi.

En azından istikrara gitmeyen oylardı. Herkesin malumu olduğu üzere 7 Haziran’da sadece AK Parti gelmesin diye HDP bir ortak proje olarak desteklendi. Denize düşen yılana sarılır misali. Ancak ne oldu, proje ellerinde patladı ve Türkiye zarar gördü. Faizler, Altın, Dolar, Euro yükseldi, yatırım düştü, puslu hava oluştu. İş dünyası belirsizlik içinde geleceğini göremedi. Bu işsizliği ve enflasyonu direk olarak tetiklerdi.

 

Evet, 1 Kasım seçimlerini kazasız belasız atlattık. Tüm Türkiye’ye hayırlı olsun. Sonuçta Türkiye kazandı.Dün gece beni Kosova ve Makedonya’dan arayan iki bakan bütün bu yazımızı özetliyor:” Hayırlısı olsun Balkanlar kazandı. “

Rifat Sait

24.Dönem İzmir milletvekili

Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı

rifatsait@balkangunlugu.com

 

En az 10 karakter gerekli
Tüm Yorumlar (1)
  • remzi

    Allah sizden ve çalışmalardan razı olsun.

    Yanıtla
    +0
    -0