1912 yılında gerçekleşen I. Balkan Savaşı’ndan sonra aradan 100 yıl geçmiş. Yüzyıl sonra bugün, içinde bulunduğumuz 2012 yılında Balkanlar’da ve dünyada barış ve hoşgörüyü konuşmak istiyoruz dedik. Oysaki daha dün 11 Temmuz da Srebrenitsa’daki soykırımın seneyi devriyesiydi. Suçsuz ve silahsız 8373 sivil Boşnak 5 günde katledildi. Dünyanın gözü önünde Avrupa’nın göbeğinde üstelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Bölgesi’nde sözde Hollanda askerlerinin korudukları bir alanda tavuk keser gibi insanları katlettiler. Tarih: 11 Temmuz 1995… Balkanlar’da savaşın bir adı Bosna’daki Srebrenitsa diğer adı Kosova’daki Mitroviça. Her ikisinde de Sırplar başroldeki kötü adamı oynuyorlar. Her ikisinde de korku ve savaşı oynuyorlar. Bugün 17 sene önce Bosna-Hersek’te yaşanan bu katliamı, daha doğrusu soykırımı anmaktayız. Ancak gelin görün ki soykırımı yapan Sırplar, bu gerçeği kabul etmiyor ve saptırıyorlar. Hatta daha da vahimi, Srebrenitsa’da soykırıma karıştığı kuvvetle muhtemel bazı Sırplar, sonbahar aylarında gerçekleşecek yerel seçimlerde Srebrenitsa Belediye başkan adaylığına soyundular. Allah korusun belki de savaş suçlusu bir Sırp Srebrenitsa’nın belediye başkanı olabilir. Bilindiği gibi Srebrenitsa, Bosna-Hersek’in Republika Sırpska denilen Sırpların çoğunlukta olduğu bir bölgede kalıyor. Srebrenitsa’da evlatlarını kaybeden Boşnak anneler, Srebrenitsa Anneleri adında bir dernek kurmuşlar. Bu dernek oldukça aktif çalışıyor. Birkaç ay önce Srebrenitsa’da bulunduk.
AVCI DERNEĞİ
Bu derneğin yöneticisi olan bir anne ile yaptığım görüşmede, korku ve acının oralarda hala var olduğunu gördüm. Boşnak anne bana döndü : “Evladım dedi, biz burada bir avcı derneği kurmak istiyoruz, avcı derneği kurarsak ruhsatlı av tüfeğimiz olabilecek. Böylece Sırplar’a karşı tüfeklerimiz olacak. Bu Sırplara güvenmiyoruz, tekrar gelir saldırırlarsa kendimizi korumak istiyoruz.” Yorumu sizlere bırakıyorum. Bosna-Hersek’te soykırımı yaşayan Boşnakların en büyük acısı, kaybettikleri evlatlarının varlıklarını ispatlayamamak. Sırplar, soykırımı yaparken, vahşice öldürdükleri Boşnakların cesetlerini parçalara ayırmışlar ve bu ceset parçalarını Bosna’nın çok farklı yerlerine açtıkları büyük çukurlara gömmüşler. Şimdi bu ceset parçaları büyük sabırla toplanıp kime ait oldukları DNA sonuçlarına göre bulunmaya çalışılıyor. Bir Boşnak anne katledilen çocuğunun varlığını ispatlayabilmek için oğlunun en son kullandığı Arko benzeri bir kremi buluyor. Buradan çıkartılan DNA sonucundan oğlunun kemiklerine kavuşuyor. Balkan Savaşları’nın 100. yılında bugün işte bunları konuşuyoruz. Oysa niyetimiz 100 yıl sonra artık barışı ve hoşgörüyü konuşmak. Bu bizim için güzel bir temenni. Böyle bir beklenti, hayalden öte gerçeğe yakın bir umut oldu içimizde. Pozitif düşünmek, bir dua benzeri güzel olanı çağırmak gibidir. Olumlu bekleyişler, olumlu sonuçları doğurur. Her güzel şey gibi barış için de ümit var olmak gerekiyor. Yüzyıl sonra Balkanlar’da beklenen barış, geç olsa da güç olmayan bir duanın sonucudur. Balkanlar’da barışı dilerken, Boşnak kardeşlerimize bir kez daha başsağlığı ve sabır diliyoruz. Srebrenitsa’yı unutmadık, unutturmayacağız. Allaha emanet olun.
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce