15 TEMMUZA DOĞRU KUZEY MAKEDONYA CUMHURİYETİ
2019 yılının Ekim ayında alınan erken parlamento seçim kararı ile seçim tarihi 12 Nisan olarak siyasi parti liderleri tarafında belirlendi. Ancak Şubat ayında ilk korona vakasının meydana gelmesi ve pandemi ile mücadele edebilmek için seçim tarihi ertelenmek zorunda kaldı. Kuzey Makedonya Cumhuriyeti 15 Temmuz 2020’de yapılacak genel seçimlerde ,,Yapabiliriz’’ itifakı anketler neticesinde seçimin galibi olacak gibi görünüyor. Peki neden bu ittifak genel seçimleri kazanacak? Bu başarının sebebi geçtiğimiz üç yılda Makedonya Sosyal Demokratlar Birliği’nin (SDSM) önücülüğündeki bu ittifakın, ülke için yapıcı, ilerici ve geliştirici politikaları hayata geçirmesidir. Özellikle mevcut iktidarın uyguladığı şeffaf yönetimin, özlendiği ve vatandaşlar tarafından çok büyük destek gördüğü kanatindeyim. Kuzey Makedonya Mart 2020’den itibaren 30. NATO üyesi ülkedir, aynı ayda AB ile müzakere tarihi alınmıştır. Bu iki ana stratejik hedef bağımsızlığının 29. yılında bu iktidar ile mümkün olabilmiştir. Sonbaharda AB müzakerlerini başlamasını bekleyen Kuzey Makedonya’yı gelişmeden yana olan iktidar yönetecektir. Bu iktidar Makedonlar, Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Romanlar, Ulahlar ve diğer etnik ve dini tüm unsurlar tarafından destek görmektedir. Kuzey Makedonya NATO’daki büyük güçler ile ortak kararlar alan kendini ve toplumunu geliştiren disiplinli bir ülke olma yolundadır. Bu bağlamda Zoran Zaev yeniden başbakanlık koltuğuna oturup, ülkenin aydınlık geleceğini inşa edecek uluslarası kamuoyu tarafından bugüne kadar olduğu gibi, bugünden sonra da destek görecektir.
2016 yılının sonuna kadar ülkeyi sağ VMRO DPMNE partisi 10 yıl boyunca yönetti. Bu süre zarfında yönetim adeta bir ,,dikta rejimine’’ dönüşmüştür, özellikle iktidarın son yıllarında baskı gittikçe artmıştı. Dışardaki dostlarımızı kaybetmiş, AB ve NATO üyeliği hedeflerimizden uzaklaşmış, Yunanistan ve Bulgaristan ile gerginlik artmıştı. O kadar ki hak ettiğimiz NATO üyeliği yolunda Yunanistan, Makedonya’yı birkaç defa veto etti. Elbetteki ,,rejim’’ ülkedeki Türk temsilcileri de boyunduruğu altına almıştı. Türk Demokratik Partisi (TDP) de aşırıcıların yanında yerini almıştı, en baskın dönemde yöneticileri onlar gibi hareket etmekteydi. 2017 yılında iktidar değişimi ile TDP saf değişitirip, Sosyal Demokratlar Birliği ile iktidarını devam ettirdi. Türk Hareket Partisi (THP) ise yılardır muhallefette kaldığı Sosyal Demokratların yanından iktidara geldi, bu anlamda kırmızı çizgiler ve parti prensiplerinden ayrılmayarak Türkleri en iyi şekilde temsil etmeye çalışmıştır. THP diğer iki Türk partisi gibi devamlı taraf değiştirerek Türk toplumunun saygınlığını yitirtmek taraftarı olmadığını gösterdi ve her zaman bu doğrultuda hareket etti. Önceki baskıcı iktidar döneminde ,,Antik Makedon’’ anlayışı yaygınlaştırıldı. Ağırlıklı olarak Üsküp meydanında ve başka bazı şehirlerimizde, Üsküp 2014 projesi adı verilerek, çok sayıda heykel ve barok stilinde binalar dikildi, bunlar için devlet bütçesinden milyonlarca euro harcandı, ülke borçlandırılarak, vatandaşların vergileri ve geleceği hibe altına alınarak, günlük hayatlarındaki temel su, kanalizasyon, yol gibi altyapı çalışmaları ihmal edildi. Bu tür projelerden esinlenerek yerel yönetimler de heykel, haç, kilise vs. yapma ve ayrılıkçığı tetiklemeye başladılar. Dikilen heykeller arasında Osmanlı karşıtı kişilerin de heykelleri bulunmaktaydı. Bölge AB yönünde ilerleken, Kuzey Makedonya yerinde saymaya ve komşuları ile ilişkileri her zamankinden daha gergin oldu. Ülke genelinde bu kötü gidişata karşı özellikle 2014, 2015 ve 2016 yıllarında halk ayaklanması, yürüyüşler, Özgürlük kampı kuruldu, mitingler, barok binaları önünde protestolar halk tarafından gerçekleştirildi. Türk toplumu da, THP yöneticileri, Ufuk Derneği yöneticileri başta olmak üzere aktif olarak hükümet karşıtı gösterilerde yerini aldı. Türklerin gösterilerde yer alma sebebi ise ayrılıkçı iktidarın Türklere yönelik çifte standardı, baskılar, sindirme politikaları ve toplumsal refah için hiçbir yatırım yapmamalarıydı. Renkli devrime vatandaşların desteği, Özgürlük kampı ve çoğu şehirde yapılan yürüyüşler bu kötü tabloyu değiştirdi. Aralık 2016 yılındaki erken genel seçimler ile Sosyal Demokratlar Birliği lideri Zoran Zaev ve koalisyon partnerleri ciddi bir atılım yaparak, herşeye rağmen 31Mayıs 2017 tarihinde hükümeti kurmayı başardı. Parlamentoda eski iktidarın milletvekillerinin ve onların sıralarından olan meclis başkanının engellemeleri neticesinde hükümet seçimlerden 5 ay sonra kurulabilidi. 27 Nisanda eski iktidarın destekçileri meclis binasını basarak Zoran Zaev’e ve yeni iktidarın milletvekillerine linç girşiminde bulundular. Yaşanan bu olay demokrasimize bağımsızlığımızdan bugüne kadar yapılan en büyük darbe olarak değerlendirilmektedir, hem güvenlik güçleri hemde üst düzey yandaş yöneticilerin zafiyeti söz konusudur. Her halukarda Zaev’in başbakan seçilmesiyle, ülke yeni ve öncekiden çok daha farklı bir döneme girmiş oldu.
Günümüze kadar ülkede özellikle dış politikada büyük gelişmeler kaydedildi. Bulgaristan ile iyi komşuluk anlaşması ve ülkemizin Anayasal isminin değişmesi kararı alınan Prespa Anlaşması ise Yunanistan ile imzalandı. Karşılıklı taraflar anlaşmalara uygun olarak hareket ederek gerekli adımları attılar, böylece ikili ilişkilerde ciddi yol alındı. Kuzey Makedonya artık izole edilen, komşuları ile devamlı sorun yaşayan değil, komşuları tarafından ve uluaslararası kamuoyunda desteklenen NATO üyeliğinden sonra AB üyeliği yolu açılmış bir ülke oldu. Brüksel pandemi döneminde bile ülkedeki olumlu gelişmeleri takip edip geçtiğimiz Mart ayında ,,yeşil ışık’’ yakmayı ihmal etmedi. Ülkedeki tüm etnik gruplar birlikte yaşama ve çok kültürlülüğün gelişmesi için çaba sarfetmektedir, Ortak Toplum Stratejisi bakanlar kurulunda onay görüp uygulamaya konuldu. Nitekim NATO üyeliği ülkedeki Türkler için de önemli yer arz etmektedir, çünkü Türk Silahlı Kuvvetleri ile aynı çatı altında bulunmak Kuzey Makedonya Türkleri için bir gururdur. Ülkenin güvenliği ekonomik istikrar demektir ve son yıllardaki yatırımlar da bunu göstermektedir. NATO bir anlamda dış yatırım da demektir, ülkenin refahına katkı anlamına gelmektedir. Nitekim son iki yılda rekor olarak 741 milyon avrodan fazla dış yatırım, 60 bin civarında yeni istihdam, işsizlik oranları 2017 yılından %22,6 dan 2019 yılına kadar 16,6’a düşmesi, GYSH %3,7 artış kaydetmesi, asgari maaşlar 9.000 denardan (150 euro civarında) 14.500 denara (237 euro civarında) yükselmesi, ortalama maaşta da büyüme kaydeden Makedonya ekonomisi bağımsızlığından bu güne kadar ilk defa bu kadar canlandı. Bunların yanı sıra gerçekleşen çok sayıda altyapı projeleri, sosyal ve sağlık alanındaki reformlar ülkeyi yaşanılacak daha güzel bir yer yapmaktadır.
Dünyamızda olduğu gibi Kuzey Makedonya ekonomisi de pandemiden dolayı olumsuz etkilenmiştir. Pandemi ile mücadele için hükümet üç ekonomi paketi uygulamıştır. Bu paketlerin içeriklerinden bazıları, özel şirket çalışanlarının asgari ücret kadar maaşlarının ödenmesi, işsiz kalan vatandaşlara asgari maaş ödenmesi, geliri olmayan veya kayıt dışı ekonominin parçası olan vatandaşlara verilen destekler, düşük gelirli vatandaşlara Makedon ürünleri tüketimi için verilen ödenek (banka kartı), gençlere turizimde kullanılmak üzere verilen ödenek (banka kartı) ile özellikle hizmet sektörüne destek amaçlamıştır, nitekim bu sektör pandemi döneminde en fazla etkilenen sektörlerden biridir.
Pandemi döneminde ülkeyi yöneten Seçim (teknik) hükümeti ise tüm sorumluluğu üstlenerek çok zor bir sınav vermiştir. Parlamentonun fes edilmiş olması, tüm kararların hükümet tarafından alınması mecburiyetini doğurmuştur. Kuzey Makedonya Sağlık Bakanlığı bu süreçte büyük bir mücadele verdi ve vermeye de devam etmektedir. Nitekim Mayıs ayının sonu, Haziran ayının başından itibaren ikinci dalganın başlaması süreci zorlaştırmaktadır, ancak virüs ile mücadelede ikinci dalgada da kontröllü şekilde yürütülmeye devam etmektedir. Eski dost Türkiye Cumhuriyeti pandemi döneminde de herzamanki gibi ilk yardıma koşan ülkelerden biri olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti ile aramızdaki tarihi güçlü bağlardan, hareket ederek bugüne kadar olduğu gibi Kuzey Makedonya’yı desteklemeye devam edeceği kanatindeyiz. Var olan güçlü tarihi, siyasi, kültürel, ekonomik, uluslarası platformlarda sergilenen güçlü bağların, ilişkilerin gelecek dört yıllık dönemde daha üst safhaya çıkacaktır. Nitekim Kuzey Makedonya’daki Türk toplumunun beklentileri de her zaman bu yönde olmuştur. Ekonomik bağların güçlenmesi ve ticari hacmin artışı için, özellikle Türk iş adamlarını bir kez daha buradan yatırım yapmaya davet etmek istiyorum, dostunuz olan Kuzey Makedonya ve buradaki soydaşlarınız sizleri ülkenin kalkınmasında ve sanayileşmesinde daha çok yer almanızı bekliyor…
Dr. Elvin Hasan
Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Devlet Bakanı
elvinhasanbtt@gmail.com
HABERLER
16 saat önceHABERLER
16 saat önceKÖŞE YAZARLARI
4 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
15 gün önce