Siyaseti eğer bir oyuna benzeteceksek, futbol mükemmel bir örnek olurdu. Futboldaki her şey bir şekilde siyasette ya da tam tersi siyasetin tüm bölümlerinde futbol var. Eğer bir yerden başlayacaksak futboldaki fanatizm ile ideolojik siyasetin anlam benzerliğinden başlayabiliriz. Bu aslında hem futbolun hem siyasetin en kötü taraflarıdır. Kötü ile başlayıp iyi ile bitirmek bu makalemizin hedefi olacak. Tıpkı tipik bir Türk filmindeki mutlu bir son ya da doksanıncı dakikada atılan galibiyet golü gibi.
TAKIM TUTAR GİBİ PARTİ TUTMAK
Takım tutar gibi parti tutmak iyi midir? Diye sorsak bu cevaba hayır diyen kişiler arasında bile var olan kötü bir özellik. Eskiden semeri koysanız seçilir dediğimiz, son günlerde bunun yerine tuzluk koysak seçilir ile değişen bir vaka. Siyaset tansiyon yapan bir uğraşıdır. Hal böyleyken tansiyona hiçte iyi gelmeyen tuz ve tuzluk. İşin şakası bir tarafa, siyasetin kalitesini yerin dibine batıran, siyaset makamını düşüren şeyler bunlar. Sonucunda siyasetçinin toplumdaki değerini ve güvenilirliğini de olumsuz etkileyen virüsler. Oysa siyaseti ve onunla erişilecek en yüksek makamları bile üstüne basılıp millete hizmet etmek için kullanılan bir merdiven gibi gören samimi siyasetçiler de var günümüzde. İdeolojik ve fanatizm olan hiçbir yerde samimiyet yoktur. Samimiyetin olmadığı yerde ne hizmet, ne sevgi ne inanç vardır. Orada sadece çıkarları görürsünüz. İşte ideolojik siyasetin sonucu budur. Siz ne yaparsanız yapın, ne kadar çok çalışırsanız çalışın ya da hizmet vermeye gayret edin, beklenen son budur, karşı taraf kimi koyarsa koysun fark etmez, yine o seçilebilir ve siz kaybedebilirsiniz. Halkın buradaki sosyoloji ve psikolojisi tam bir paradoks içinde anlayabilirsiniz. Çalışmayan, hizmetten yoksun, samimi olmayan kişiler dahi, kim olduklarına bakılmaksızın takım tutar gibi inadına seçilebilir. Bunun üç izahı olabilir, mantıklı ama gizli çıkarlar, mantıksız çıkarlar ve kişinin celladını sevmesi.
FUTBOLDA FANATİZM, SİYASETTE İDEOLOJİ
Elbette futbolda fanatizm, siyasette de ideoloji vardır. Bizim karşısında olduğumuz aşırı ve körü körüne olan kısmıdır. Siyaseti ve futbolu güzel kılan, estetiği, tatlı rekabeti, mutluluk veren sonuçlarıdır. Bu açıdan bakıldığında hem siyasette hem de futbolda ortak güzelliklere ulaşmak için takım oyununa (teşkilata), seyirci desteğine (oylara), kaliteli, tekniği yüksek, kondisyonlu, zeki ve aynı zamanda ahlaklı futbolculara (siyasetçilere) ihtiyaç var. Böyle bir takıma dünya lideri bir teknik direktör (Başbakan) geldiğinde eskilerin deyimiyle ‘Nur Ala Nur’, bugünkü deyimiyle 2023 şampiyon Türkiye’si oluşturulmuş olur.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
24 saat önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce