21.Asır ve Türkler

20 2024 - 06:36
Balkan Günlüğü gazetesi SR Basın Yayın Ltd. Şti’ine ait olup, Başbakanlık Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Basın İlan kurumuna kayıtlı bir gazetedir. Anadolu Ajansı’nın abonesi olan gazetemizin Balkan Haber Ajansı (BHA) isminde bir ajansı vardır.23 Aralık 2007 yılında yayın hayatına başlayan Balkan Günlüğü gazetesi, hedef kitlesi ve konsepti itibariyle Türkiye’de ilk gazetedir. Hedef okuyucu kitlesi, İzmir’deki 1,5 Milyon Türkiye genelindeki 17 Milyon civarındaki Balkan-Rumeli göçmeni yurttaşıdır. Ulusal ve Uluslararası yayın yapan gazetemizin düzenli haftalık basım adeti; 20 bin’dir.Gazetemiz,Türkiye’de 52 şehir,yurt dışında 12 ülkede ( Yunanistan,Bulgaristan,Makedonya,Kosova,Arnavutluk,Bosna-Hersek, Romanya,Hırvatistan,Sırbistan, Karadağ,Moldova,Slovenya ) okuyucusu ile buluşmakta.

21.Asır ve Türkler

(Last Updated On: 23/05/2010)

Türkiye’nin iç politikasındaki karmaşa görüntüsüne inat, hükümetin uluslararası alanda izlediği dış politika atakları aralıksız olarak dışişlerinin belirlediği hedeflere doğru hızla ilerliyor. Anlaşılan o ki ülke ister kriz olsun, ister gerginliklik ya da ister ticaret olsun isterse siyaset, ülkenin çevresinde gerçekleşen her olayı, “yurtta sulh, cihanda sulh” adına hızla değerlendirmeye alıyor. Bu noktadan bakıldığında hükümetin izlediği dış politikanın amaç ve araçlarını sorgulayarak yerinde ve doğru değerlendirmek gerçektende önem arzediyor. Çünkü hükümetin izlemiş olduğu dış politanın esas amacı, başta Türkiye olmak üzere komşu ve bölge ülkerde ekonomik, siyasi, kültürel, sosyal, çevresel, politik ve tabiki demokrasi alanlarındaki yaşam kalite ve standartlarını mümkün olduğunca  yükseltmektir.

Türkiye’nin Dış politika ekseninde kayma diye algınan şey, aslında ülkenin dış siyasetini geliştirmesi ve hedefine yürürken kullandığı politik enstürümanları zenginleştirmesinden başka birşey değildir. Gözden kaçırılmaması gereken önemli konu, Türkiye Cumhuriyetinin gelişen yeni dış siyasetinin muhatapları tarafından da en üst düzeyde kabul görmekte olduğu gerçeğidir. Türkiye cumhuriyetinin uluslararası bir sorun olan İranın nükleer programıyla ilgili olarak, orta doğu gibi çok kaygan bir zeminde dünyanın öbür ucundan bir ülke olan Brezilya ile birlikte hareket ederek, İran’nın da beklentilerini karşılayan ve batının kaygılarını büyük ölçüde gideren bir anlaşamaya aktör  ve taraf olması, ülkenin uluslararası alandaki öneminin çok açık ve somut bir göstergesidir. Bundan böyle Türkiye’nin ikili anlaşmalarla yetinmeyeceği ve özellikle bölgesel konulardaki anlaşmalara git gide artan bir şekilde taraf olacağı vakıadır. Kuşkusuz bu konuda ülkede demokrasinin günden güne güçlenmesininde büyük katkıları vardır. Ülkenin milletin iradesine dayalı olarak yeni bir dış siyasete yönlendiğinin ilk ve en büyük göstergesi, ikinci körfez savaşında iktidara rağmen T.B.M.M takındığı tavırdır. İktidarın T.B.M.M 2. körfez savaşıyla ilgili  kararından sonra tüm uluslararası baskılara ve itiş kakışlara rağmen kendi meşruiyetinin dayanağı olan meclisin kararının arkasında durması ve bu kararları savunması, ülkenin bölge ve dünya siyasetindeki ağırlığını bugünlere taşınmasındaki başarısı olmuştur.

Anlaşılan o ki ülkede demokrasinin tüm alanlara yayılmasıyla Türkiye dış politikada hak ettiği yerini günden güne sağlamlaştıracak ve ülkenin vatandaşların yaşam standartlarını tüm alanlarda asrın medeniyetlerinin üzerine çıkaracaktır. Bu hedef ülkenin kurucuları tarafından milletin gönlüden alınmış ve yine millete vazedilmiş güçlü bir söylem ve hedeftir. Bu hedefin ortaya konulmasından maksat milletin fakrına üstün gelmenin ötesinde milletin fahrına (öğüncüne) vasıl olmaktır.

Bir kaç yıl öncesinde kadar mevcut vize uygulamalarıyla istenmeyen millet utancını yaşadığımız bir çok ülke ile bugün aramızda vizelerin kalkması, izlenen dış siyaset sayesinde uluslararası alanda Türk milletinin kazandığı  iade-i itibarıdır. Avrupa birliği gerek mahkeme kararlarıyla ve gerekse Türkiyenin ekonomik ve sınır güvenliği alanlarındaki gelişmesine bakarak vize uygulamaları hakkında yakın zamanda köklü değişikliklere gideceğinin sinyallerini vermektedir. Bu konudaki en güçlü sinyal kanattimce yunanistan tarafından Türkiye’ye yakın zamanda verilecektir. “Ne mutlu Türk’üm diyene” söylemi tıpkı söylendiği günlerdeki gibi yakın zamanda tüm vatandaşlarımız için somut bir hal alacaktır. Yıllar önce ahmetli Turgut Özal’ın O.E.C.D kapısında bir milyon dolar için toplantı salonunun dışında saatlerce ayakta bekletildiği hatırlandığında,  gümüzde Türk vatandaşlarına vizenin kaldırılması için yunan halkının Avrupa birliği nezdinde neredeyse protestoya varan girişimleri bugün geldiğimiz noktanın önemini bir parçada olsa anlatmaya yeterli olacaktır…

Türkiye, dış politikadaki istikrarlı ve kararlı tutumu, içerde ise sürdürülebilir kalkınma, demokrasinin gelişimi ve tıkır tıkır işleyen güçlü ve  güvenilir adalet sisteminin oluşumuyla 21. Asrı şekillendirecek önemli ve lider ülkerin başında yer alabilecektir.

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.