DOLAR 34,5412 0.17%
EURO 35,9548 -0.78%
ALTIN 3.000,571,32
BITCOIN 34054031.58043%
İzmir
18°

PARÇALI BULUTLU

06:23

SABAHA KALAN SÜRE

“28 Şubat’ta asker baskı yapmadı” diyen Yılmaz’a tokat gibi soru!
185 okunma

“28 Şubat’ta asker baskı yapmadı” diyen Yılmaz’a tokat gibi soru!

ABONE OL
03/09/2020 00:38
“28 Şubat’ta asker baskı yapmadı” diyen Yılmaz’a tokat gibi soru!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Asker, Erbakan’ı istemiyor” sözü baskı değil mi?
Emin Pazarcı, 28 Şubat davasında “tanık” sıfatıyla mahkemeye çıkıp “Silahlı Kuvvetler’in o günlerde herhangi bir baskısı yoktu” diyen Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ı kendi sözleriyle vurdu. Yılmaz’ın kendisine “Asker, Erbakan’ı istemiyor” dediğini ifade eden Pazarcı, “Hükümet kurma görevi verilen kişilere ‘Ben onu istiyorum’ ya da ‘Şunu istemiyorum’ görüşünün iletilmesi, hele hele bunun Silahlı Kuvvetler tarafından yapılması ciddi bir baskıdır!” dedi.

İŞTE O YAZI:

Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz, “tanık” sıfatıyla mahkemeye çıktı. 28 Şubat dönemi ile ilgili ifade verdi. Silahlı Kuvvetler’in o günlerde herhangi bir baskısı olmadığına yönelik sözler söyledi. Buna karşılık, Başbakan Erbakan’ı suçlayıcı ifadeler sarf etti…
Unuttu herhalde…

Hatırlatmak isterim…

28 Şubat öncesi, hükümet kurma çalışmaları ile ilgili olarak kendisiyle görüşmüştüm. İhtimalleri konuşurken Refah Partisi ile bir koalisyonun mümkün olmadığını söylemişti. Dün gibi hatırlıyorum, “Asker, Erbakan’ı istemiyor” demişti.

(…) Hükümet kurma görevi verilen kişilere “Ben onu istiyorum” ya da “Şunu istemiyorum” görüşünün iletilmesi, hele hele bunun Silahlı Kuvvetler tarafından yapılması ciddi bir baskıdır!

O günlerde yaşadıklarım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor…

13 Mart 1998’de birlikte Tiflis’e gitmiştik. (…) Yılmaz, o gezide belli medya gruplarından malum gazetecilerle özel bir görüşme yaptı. Onlara pandomim sanatını kullanıp, omuzlardaki apoletleri işaret ederek bir generali tarif etti. O generalin ne kadar etkili olduğunu anlatmaya çalıştı.

İsim vermedi ama o general Çevik Bir olarak gazetelere yansıdı. (…)

Başbakan Yılmaz ise, daha sonra Çevik Bir’in adını vermeden kendisi için “devlet görevlisi” ifadesini kullandı. İşte o ifadeden sonra ben devreye girdim ve yaşadıklarımı hiçbir şekilde unutmam mümkün değil.

O dönemde Başbakanlar belli periyotlarla basın toplantıları düzenlerlerdi. (…) Yer de genellikle DSİ Toplantı Salonu olurdu. O gün de DSİ’de Mesut Yılmaz’ın yaptığı açıklamanın ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Ben de Başbakan’a bir soru sordum:

-Siz Çevik Bir’den “devlet görevlisi” olarak söz ettiniz. Siz de devletin tepesinde Başbakanlık görevi yapıyorsunuz. Bütün bu yaşananların ardından o devlet görevlisi hakkında bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz?

Mesut Yılmaz hiddetlendi…

Bana aynen şu cevabı verdi: -Ya sen benim söylediklerimi anlamamışsın ya da soru sormayı bilmiyorsun. Ardından, salonun üst katına doldurulan “şakşakçı ve tezahüratçılar” devreye girdi. Bir alkış tufanı koptu.

(…) 28 Şubat post-modern bir darbeydi. Millet de bunu öyle düşünüyor ve onaylamıyor. Eğer millet aksini düşünüyor olsaydı, Mesut Yılmaz bugün siyasete devam ediyor olurdu!

Kaynak: Yeniakit

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP