Balkanlar.. Tarih boyu Güneş’i kovalamış bir milletin Avrupa’ya girdiği, tutunduğu, yaşamaya başladığı ve yaşayanlarla iç içe geçtiği ve de asırlarca hüküm sürdüğü yer…
“İslam’ın beklediği en şerefli gündür bu
Rum Konstantiniyye’si oldu Türk İstanbul’u” dizelerini yazmasına sebep olan Kutlu Fetih’ten bir asır önce Devlet-i Aliyye’nin Balkanlar’daki fetihleri başladı. Balkanlar İstanbul’dan da Trabzon’dan da önce Türk oldu.
11 yıllık Fetret Devri’nde; devletin başsız kaldığı dönemde bile Balkanlar’da kayda değer bir isyan çıkmadı. İskan politikasıyla Balkanlar ile Anadolu et ile tırnak oldu. Dili, dini fark etmeksizin Balkanlar’ın her karışı bizle aynı sancak altında yaşama iradesi gösterdi.
Yeniçeri ve Sipahiler’e devşirme sistemi ile her köyden çocuklar toplanırken, kanun gereği Bosna bundan azade tutuldu; kanun hükmü “müslümanlar devşirme yapılamazdı” Bosnalılar ise bu ayrıcılığı istemedi. Kanuni’ye mektup yazıp; “müslüman olsak bile çocuklarımız Devlet-i Aliyye’nin hizmetine girsin” diye talep ettiler. Bu talep üzerine; padişahın özel fermanıyla Bosna’da devşirme sistemi uygulanmaya devam etti. Sadece asker olarak değil, Enderun’da da yetişmiş liyakat sahibi fertler olarak 78 vezir çıktı cihan devletine Balkanlar’dan. ‘Saraybosna’ adı, saraya bu kadar çok vezir koyup; devletle hem yönetilen hem de yöneten olarak bu bütünleşmeden gelir.
Fazla teferruata, lafı eğip bükmeye gerek yok.. Biz sadece Anadolu’ya sıkışmış bir millet değiliz! Avrupa’da müslüman demek Türk demek. Türk demek “Balkanlar’ın Hamisi” demek.
90’larda Sırplar’ın soykırımını durdurmak için ‘Türk Barış Gücü’ bölgeye gidince, ilk duydukları söz şu oldu; “Nerde kaldınız?”
İşte biz tam da bu yüzden güçlü olmak zorundayız çünkü bizim uzatacağımız eli bekleyen, kardeşliğimizin sürdüğü kocaman bir ‘Gönül Coğrafyamız’ var. Orta Asya’dan; Balkanlar’a, Kırım’dan; Kıbrıs’a, Karabağ’dan; Kerkük’e “Bu Memleket Bizim”
Her yerde biz varız.
Biz her yerdeyiz.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce
Elinize sağlık Haktan Bey, çok güzel yazmişsiniz
Taa Trak’lardan başladı Balkan maceramız.Eşşiz Anadolu’yu yurt edinmek için Hilal’i oradan o zaman başladık çizmeye.Sonra DNA ‘mıza kazınmış birer şifre gibi artırdık yine Osmanlı atamız gibi varlığımızda o kadim topraklarda.Adeta Anadolu’nun bir sigortası gibi ,bizim onlarsız,onların bizsiz yapamayacağı topraklar Balkanlar.Belki kral Arpat’ın da adını vermesi bu yüzdendir Karpatlar’a.Balkanlar!Gülbahçemiz!
Kilim gibi dokuduğunuz güzel yazınız için teşekkür ederiz sayın Haktanmaz bey.Bizi Balkanlara’a götürdü,Balkanlar’ı bize getirdi…
Bana demeyin Oğuz, Osmanlı, Kayı. Türk’üm bu isim her unvandan üstün olmaktadır.
Bilgilendirici, çok net ve anlaşılır bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık Haktan Bey.
👍🏻👍🏻👍🏻
…………Biz sadece Anadolu’ya sıkışmış bir millet değiliz! Avrupa’da müslüman demek Türk demek. Türk demek “Balkanlar’ın Hamisi” demek….
başka söze gerek yok….👏🏼
Biz sadece Anadolu’ya sıkışmış bir millet değiliz! Avrupa’da müslüman demek Türk demek. Türk demek “Balkanlar’ın Hamisi” demek….başka söze gerek yok….👏🏼
Tebrikler muhteşem bir yazı olmuş.
Congratulations 👏🏻
Evet, Anadolu coğrafyasını yurt edinmiş olmak başka, Anadolu’ya hapsolmuş bir millet olarak atfetmek başka bir husus. Farklı boylardan türemiş, genetik akraba birçok soydaşımız dünyanın her yanında türklük bilinci ile yaşmaktadır. Ne mutlu Türk’üm diyene sözü, sadece bu coğfafyada yaşayanlara hitaben söylenmemiştir. Güzel yazınız için teşekkürler.
Ellerinize sağlık Haktan Bey finalini özellikle çok güzel yazmışsınız. Tebrikler
aynen katılıyorum çok iyi aciklamissin hocam