TBMM Başkanı Kurtulmuş, ABD’deki Türk toplumu ile buluştu: Önümüzdeki periyoda çok daha güçlü giriyoruz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

WASHINGTON (AA) – TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Güçlü Türkiye, güçlü toplum anlayışıyla önümüzdeki periyoda çok daha güçlü bir halde giriyoruz. Türkiye olarak karşımıza çıkan birtakım tehditlerden yılarak ve birtakım gelişmelerden çekilip geri adım atarak değil, önümüzdeki fırsatları kıymetlendirerek yolumuza devam edeceğiz.” dedi.

Kurtulmuş, NATO Parlamento Liderleri Doruğu hasebiyle bulunduğu ABD’nin başşehri Washington’da, Amerika Diyanet Merkezi’ni ziyaret etti.

Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından Amerika Diyanet Merkezi’nde düzenlenen programda, ABD’deki Türklerle ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir ortaya gelen Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, birinci sefer ziyaret ettiği Diyanet Merkezi’nin Türkiye’nin büyüklüğüne, amaçlarına ve misyonuna yakışan nitelikte olduğunu tabir etti.

Dünyada insanlık tarihinin en kıymetli türbülanslarından birisinin yaşandığını lisana getiren Kurtulmuş, iklim değişikliklerinden göçmen sıkıntılarına, global olarak yaşanan gelir dağılımı adaletsizliklerinden çatışmalara kadar birçok bölgede değerli değişimlerin bulunduğunu belirtti.

Çok kutuplu yeni bir dünya sisteminin başladığına işaret eden Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Dünyanın her bölgesinde, her yerinde yalnızca bir ülkeye ya da birkaç ülkenin yönlendirdiği bir dünya değil, tam aksine güç merkezlerinin birbirleriyle kıyasıya yarıştığı ortamların olduğunu görüyoruz. Bu çok kutupluluk, iktisattan toplumsal yapılara, teknolojinin gelişmesinden askeri istikrarlara kadar birçok alanda önümüze yeni imkanlar, tehditler ve fırsatlar çıkaracak. Münasebetiyle önümüzdeki periyodun bu çok kutupluluğunu âlâ algılamak, yeterli anlamak ve ona nazaran çaba etmek durumundayız.

Türkiye olarak dünyanın en sıkıntı bölgesinde yaşıyoruz. Bir tarafımızda Karadeniz var; işte Rusya-Ukrayna ortasındaki savaş… Güneyimizde Orta Doğu var, çabucak bir hudutlarımızın güneyinde vekalet savaşlarının eserleri olan terör örgütleri var. Doğu Akdeniz’deki, Kafkaslar’daki gelişmeler var. Dünyanın bütün bu çatışma ve birtakım tansiyon alanlarının ortak noktasında Türkiye var. Bu periyot Türkiye için birebir vakitte büyük bir fırsatı da ortaya koymaktadır. Güçlü Türkiye, güçlü toplum anlayışıyla önümüzdeki periyoda çok daha güçlü bir formda giriyoruz. Türkiye olarak karşımıza çıkan birtakım tehditlerden yılarak ve birtakım gelişmelerden çekilip geri adım atarak değil, önümüzdeki fırsatları kıymetlendirerek yolumuza devam edeceğiz.”

Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin kültürel, siyasi ve ekonomik olarak farklı bölgelerle işbirliğini geliştirebilme potansiyeline sahip dünyadaki seçkin ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Türkiye, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar uzanan bölgede 300 milyon Türk’ün yaşadığı Türk dünyasının bir modülüdür. Fas’tan Endonezya’ya kadar uzanan geniş coğrafyada yaklaşık 2 milyara yakın Müslüman’ın yaşadığı İslam dünyasının bir modülüdür. Türkiye, ABD başta olmak üzere Batı ülkeleriyle yakın münasebetler sürdürmekte olan değerli ülkelerden birisidir.” diye konuştu.

“Türkiye, çok kutuplu dünyanın sunduğu fırsatları değerlendirecek”

NATO’nun 75. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle bir küme milletvekiliyle ABD’de bulunduklarını anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Biz meclis liderlerinin toplantısını yaptıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla NATO üyesi ülkelerin devlet liderlerinin toplantısı gerçekleştirilecek. Türkiye, tıpkı vakitte NATO’nun üyesi. Türkiye aynı zamanda Avrupa Birliği adayı olan bir ülke. Türkiye İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bir modülü. Türkiye, BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütü ile birtakım temaslar içerisinde olan bir ülke. Dünyada bizim kadar çok farklı dış siyaset kartı olan ikinci bir ülke yoktur. Hasebiyle hiçbir vakit at gözlüklerini takmaksızın, hiçbir vakit tek taraflı bir anlayış içerisinde olmaksızın dünyanın bütün ülkeleriyle düzgün münasebetleri geliştireceğiz ve bunu milletimizin, bölgemizin ve insanlığın hayrına kullanabilmek için çaba sarf edeceğiz. Zati bu duruşumuzu, bu anlayışımızın sonuçlarını da farklı krizler karşısında ortaya koyuyoruz. Örnek olarak söylemek gerekirse üç yılını geride bıraktığımız Rusya-Ukrayna ortasındaki savaşta iki ülkeyle de konuşabilen, iki ülkeyle de görüşebilen ve iki ülkeye de diplomasi masasında müzakere yolunu gösteren tek ülke Türkiye oldu. Türkiye bu manada dünyanın birçok yerindeki gelişmelere bigane kalmadan, kendi menfaatlerini koruyarak önümüzdeki periyotta çok kutuplu dünyanın kendisine sunduğu fırsatları en uygun formda değerlendirecektir.”

“Demokrasilerde örgütlü sivil toplumların gücünün üstünde güç yok”

Türkiye’nin, ABD ve Batı dünyasıyla münasebetlerinde, ABD’deki Türk toplumunun varlığının değerli bir imkan sunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “Demokrasilerde örgütlü sivil toplumların gücünün üstünde bir güç yoktur. Sayısal olarak tahminen bizim kadar olan, hatta bizim kadar bile sayısal gücü olmayan toplumların, örgütlü oldukları için Amerikan siyasetini nasıl yönlendirdiğini siz benden daha yeterli biliyorsunuz. Münasebetiyle bizim buradaki 350 bin kişilik bu büyük devasa Türk toplumunun hem gücünü artırmak hem düzeyini yükseltmek hem de Türk toplumunun Türk-Amerikan münasebetleri başta olmak üzere öbür Batı ülkeleriyle bağlarımızda kıymetli rol oynamasını temin etmemiz lazım. Bu bakımdan TASC’ın ve buradaki öbür sivil toplum kuruluşlarımızın faaliyetlerine olağanüstü büyük ehemmiyet veriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, yeni periyotta Türkiye olarak dünyayla münasebetleri üç halka ile tabir edilebilecek geniş bir strateji içerisinde ele aldıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bunlardan birincisi evvel kendi bölgemizde dünyanın en sorunlu bölgesi olan Kafkaslar, Balkanlar, Karadeniz, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz bölgesinde dost ve kardeşlerimizin, yakın etrafımızın barış, iyilik içerisinde olabilmesi için inanılmaz gayret sarf ediyoruz. Bu bölgenin barış içinde olması, başta Türkiye olmak üzere, öncelikle bölge ülkelerinin faydasınadır. Bu halka içerisinde var olan meselelerin giderilebilmesi için, meseleleri tek tek çözecek bir perspektifle barış anlayışı içerisinde, istikrar anlayışı içerisinde adımlarımızı atıyoruz. İkinci halka ise daha geniş coğrafyalarda, Türk dünyası ve İslam dünyasındaki dostlarımız başta olmak üzere dünyanın birçok yerindeki mazlum ve suçsuz milletlerle insanlık onurundan yana olan beşerlerle, çevrelerle ve devletlerle ilgilerimizi arttırarak sürdürüyoruz. Bu çerçevede Türkiye yalnızca yakın etrafıyla değil Afrika, Asya, Latin Amerika başta olmak üzere dünyanın her yeriyle münasebetlerini nizamlı olarak artırmakta, geliştirmektedir. Türkiye olarak çok kutuplu dünyada, üzerinde duracağımız üçüncü kıymetli halka ise yeryüzünde adalete ve eşitliğe dayalı bir dünya sisteminin kurulması gayretidir. ‘Dünya beşten büyüktür’ derken bunu yalnızca bir slogan olsun diye söylemiyoruz, bunu yalnızca siyasi bir argüman olarak da ortaya koymuyoruz. Bunu dünyanın en değerli gereksinimlerinden birisi olarak görüyor ve bunun teyit edilmesi için Türkiye olarak bütün gücümüzü seferber ediyoruz.”

“Yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için çabamızı artırmalıyız”

Dünyadaki sorunların birçok nedeninin bulunduğunu lakin ana sebebin adaletsiz ve hakkaniyetsiz dünya sistemi olduğunu kaydeden Kurtulmuş, bugün dünyada iklim krizini ve göçmen problemini çözülebilecek bir dünya sisteminin bulunmadığını belirtti.

Rusya ile Ukrayna ortasında on binlerce insanın hayatını yitirmesine neden olan savaşın dünyanın gözü önünde yaşandığını ve bu savaşın önlenemediğini vurgulayan Kurtulmuş, bugün insanlığın çağdaş zamanlardaki en büyük cürümlerinden birisi olan, İsrail’in Gazze’de devam eden soykırıma varan katliamlarını, dünyanın önleyemediğine dikkati çekti.

Kurtulmuş, “Savaşı neresi önleyecek? Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nda ‘Acil ateşkes yapalım, şu beşerler ölmesin, bu beşerler açlıktan, susuzluktan, ekmeksizlikten ölüyorlar, acil buraya yardım yapalım’ diye giden onun üstündeki karar tasarısının sekiz tanesi veto edildiği için uygulama imkanı bulunmamış. Başkaları ise veto edilmemiş lakin onun da uygulanması mümkün olmamış.” sözüne yer verdi.

Dünyada hakkaniyete ve adalete dayalı bir sisteminin kurabileceğini ve bunun için uğraş sarf ettiklerini belirten Kurtulmuş, “Dünyanın her yerindeki Türk toplumunun, üniversal olarak insanlığa sunabileceği en değerli işlerden birisi, en değerli görevlerinden birisi yeni bir dünya sisteminin kurulabilmesi için bu tarafta çabamızı artırmaktır.” görüşünü paylaştı.

Filistin’e takviye için dünyanın her yerinde insanlık cephesinin kurulduğunu, her gün daha fazla güçlendiğini aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bu zulme karşı çıkan, ‘artık bunu çözelim’ diyerek sokaklara, meydanlara çıkan milyonlarca insan, ‘yeter artık’ diyerek yan yana geldi ve büyük çaba verdi. Bu, insanlığın dirilişidir, insanlık cephesinin yine kuruluşudur ve inşallah bu büyük katliamın, insanlığın yaşadığı bu büyük ayıbın sonunda o denli zannediyoruz ki artık ‘dünya beşten büyüktür, adil bir dünya sistemine gereksinim vardır’ kelamını anlatmak için çok uzun konuşmaya da gerek yoktur. İnşallah daima bir arada bu güçlü günleri geride bırakacağız. Türkiye olarak güçlü toplumumuzla, yaşadığımız coğrafyanın sahiden ekonomik ve siyasi istikrarı en sağlam olan ülkesi olan ülkemiz, bölgemizin ve dünyamızın parlayan yıldızlarından birisi olacak, bu istikamette yoluna devam edecektir.”

Programda, Adalet Kurulu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Sedat Önal, TASC Başkanı Seyit Şahin, Türk-Amerika Diyanet Merkezi Yönetim Kurulu Lideri Fatih Kanca da yer aldı.

Muhabir: Özcan Yıldırım,Ali Kemal Akan