0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Anadolu Ajansının ev sahipliğinde İspanyol Haber Ajansı (EFE), İtalyan ANSA Haber Ajansı ve Yunanistan Haber Ajansı (AMNA) katkılarıyla hazırlanan “Yeşil Sınırımız: Çevre” fotoğraf standının açılışına katılan Polat, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Yaz mevsiminin gelmesi ve iklim krizi nedeniyle orman yangını sayısında evvelki yıllara kıyasla fevkalâde bir artış yaşandığını belirten Polat, “Ancak kaybedilen orman varlığı ölçüsü manasında alınan önlemler, hava ve yer ögeleri konusundaki donanımımızın artmasıyla birlikte daha övünç kaynağı diyebileceğimiz noktadayız. Yangınlardan evvel, yangın esnasında ve yangın sonrası olmak üzere 3 ana kategoride çalışmalar yapıyoruz. Yangınlardan evvel vatandaşların bilinçlendirilmesi, yangınla gayret edecek işçimizin eğitilmesi üzere mental bahislerin dışında ormanlık alanlardaki yanıcı hususların alan dışına çıkartılması ve yanmaya sebep olabilecek birtakım ögelerin uzaklaştırılması üzere çalışmalar yapılıyor.” dedi.

Türkiye’nin son yıllarda hava gücü ve hava filosu konusunda değerli atılımlar yaparak dünyadaki sayılı ülkelerden biri haline geldiğini söz eden Polat, bu ögeler sayesinde orman yangını tespitinin çok süratli gerçekleştirilebildiğini kaydetti.

Orman yangınlarıyla uğraşta İnsansız Hava Aracı (İHA) teknolojisini dünyada kullanan iki ülkeden birinin Türkiye olduğu bilgisini veren Polat, şöyle devam etti:

“İHA’larımız 1 dakika üzere bir müddette kendi alanını büsbütün tarayarak çok uzak aralardan de olsa yangını başlangıç kısmında yakalayabiliyor, çabucak yangın idare merkezine bildiriyor yahut hassas vatandaşlarımızın süratli tepkisiyle ihbar da alıyoruz. Bunlar gerçekleştiğinde gerek hava araçlarımız gerekse yerdeki ögelerimiz derhal harekete geçiriliyor. Bütün bunların hareketleri bir ekran üzerinden izlenerek sevk ve yönetimi de yapılmış oluyor. Bu ulaştığımız, Türkiye tarihinde tepe nokta. Şu günlerde, yaz aylarında ortalama 50-60 ortasında adetsel olarak yangın kaydı yapıyoruz ancak ekrana yansıyanlar bir elin parmaklarını geçmiyor. Bunun manası şu, Türkiye bu mevzuda çok ilerledi. Görünmez ateş kahramanları yangını daha büyümeden anlattığım düzenek sayesinde önleyebiliyor, söndürebiliyor. Bu çok gurur verici bir şey.”

Fotoğraf: İsmail Aslandağ/AA

“Yanan alanlar bir yıl içinde fidanlarla buluşturuluyor”

Orman yangını sonrasında yapılan faaliyetlerin başında ağaçlandırma çalışmaları gelmesine karşın medyada, “Buralar birileri tarafından ranta kurban edilecek, öteki emellerle kullanılacak, o sebeple yakılıyor” formunda provokasyonlar yayıldığını söyleyen Polat, anayasa ve yasalar gereği yanan ormanlık alanda ağaçlandırma dışında hiçbir faaliyet yapılamayacağının karar altına alındığına dikkati çekti.

Yanan alanların bir yıl içerisinde fidanlarla buluşturulduğunu, birtakım ağaçların ise tabiatları gereği yanan alanlarda tohumlarını bırakarak yeniden bir yıl içinde yeşerdiğini anlatan Polat, “Eğer bu doğal yoldan başarılamazsa insan müdahalesiyle dikim ve ekim yapılabiliyor. Bunun örneklerini internet sitelerimizde görebilirsiniz. İklim kriziyle birlikte yangınlarda geçen yıla nazaran sayısal olarak 2 katlık bir artış var. Önümüzdeki yıllarda bunun daha da artmasından korkuyoruz o yüzden şimdiden önlemlerimizi alıyoruz. İnsan unsurumuzu eğitmeye devam ediyoruz. Antalya’da memleketler arası yangın eğitim merkezi var, burada yangına müdahale edecek bütün işçimiz bir simülasyon eşliğinde topografya, ağaç çeşidi, eğim, rüzgar üzere ögeler girilerek bir simülasyon ortamında çıkarılmış yangın üzerinde artı çabucak yanı başındaki platformlarda fiziken tatbikatlar yaparak yangına karşı müdahale bilgisini ve maharetini artırıyor.” diye konuştu.

Yangın eğitim merkezinde farklı ülkelerden gelen yangın görevlilerine de eğitim verildiğini, bu noktada Türkiye’nin orman yangınlarına karşı gayrette öteki ülkelere kıyasla daha ileri bir noktada olduğunu aktaran Polat, vatandaşlardan orman yangınlarına sebep olacak aktivitelerden kaçınmalarını istedi.

Ormanları tüm insanlığın geleceği, nefesi ve ciğeri formunda tanımlayan Polat, kelamlarını şöyle tamamladı:

“İklim değişikliğinin meydana getirdiği tabiat olayları, bütün ülkeleri etkiliyor, bunun milliyeti yok. Ormanlar ortak varlığımızdır ve örneğin Yunanistan’da yanan bir orman bizim de nefesimizin azalması manasına geliyor, aksisi de hakikat. Münasebetiyle orada meydana gelecek orman varlığı kaybı Türkiye’nin orman varlığı kaybı üzeredir. O yüzden ülkelerin medya organlarının yahut haber ajanslarının objektif bir platformda buluşarak birbirlerine malzeme aktarmaları, ortak bir medya lisanı geliştirmeleri ve o ülkelerin başka farklı vatandaşlarını bilinçlendirmeleri takdire şayan bir şey. Bunun örneğini de burada görüyoruz. Kendilerini tebrik ediyorum ve devamını diliyorum.”

Muhabir: Yeşim Yüksel