0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

BİTLİS (AA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın akabinde millete seslendi.

Malazgirt Zaferi'nin 953. yıl dönümünü, tarihte tekabül ettiği manaya uygun halde anmak üzere Ahlat'ta bulunduklarını belirten Erdoğan, bu vesileyle Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'ni Ahlat'ta topladıklarını söyledi.

Ahlat'ın, Selçuklu yadigarı mezarlıkları ve daha pek çok nadide güzellikleriyle maziden atiye kurulan köprünün kilit taşlarından biri olduğunu tabir eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Başkanlığımızda 21 yıl sonra birinci kez Ankara dışında yapılan bugünkü tarihi kabine toplantımızla Ahlat'a ve Malazgirt'e verdiğimiz ehemmiyeti, münhasıran göstermiş olduk. İnşallah bundan sonra da Malazgirt ruhunu yaşatmak ve gelecek kuşaklara taşımak için çalışmalarımızı çok boyutlu bir biçimde devam ettireceğiz.”

Son kabine toplantısından bu yana Türkiye'yi maksatlarıyla buluşturma çabasını kararlılıkla sürdürdüklerini lisana getiren Erdoğan, “Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin 2024 yılı ikinci toplantısında ülkemizin savunma kapasitesini güçlendirecek kritik kararlar aldık. Yerli ve ulusal imkanlarla geliştirmekte olduğumuz 'Çelik Kubbe' projemizin ayrıntılarını görüştük. Savunma endüstrisinde tam bağımsız Türkiye maksadımıza ulaşmak için durmadan, dinlenmeden pürüzlere takılmadan koşturuyoruz.” diye konuştu.

“Türkiye çok değerli bir güç çarpanına sahip olacak”

Erdoğan, dün Aksaz Tersane Komutanlığında hizmete alınan projelerin, Türkiye'yi gayesine bir adım daha yaklaştırdığına dikkati çekerek, “PİRİREİS denizaltımızın, saflarına iştirakiyle donanmamızın caydırıcılığı daha da artmıştır. Yeni tip denizaltı projemizdeki öteki denizaltılarımız da tamamlandıkça Türkiye çok değerli bir güç çarpanına sahip olacaktır. Denizaltımızın, tersanemizin ve öbür deniz platformlarımızın tekrar iyi olmasını diliyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı makamındaki 10. hizmet yılını Çukurova Memleketler arası Havalimanı üzere harika bir yapıtın açılışıyla idrak ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Adana ve Mersin'in yanı sıra tüm bölgeye hizmet edecek Çukurova Milletlerarası Havalimanı'mız yıllık 9 milyon yolcu kapasitesiyle nitekim gurur verici bir eser oldu. Kamu özel paydaşlığıyla hayata geçirdiğimiz bu kıymetli yatırımın turizmden ticarete olumlu tesirlerini vakitle çok daha net göreceğiz. Yapılan her işe kesinlikle bir kulp takan, her işe takoz koyan, ülke ve millet menfaatine atılan her adımı engellemeyi maharet zanneden muhalefetin tezviratları bugüne kadar olduğu üzere tekrar fos çıkacaktır.”

Erdoğan, geçen günlerde Türkiye'yi ziyaret eden Katar Buyruğu Pir Temim bin Hamed Al-Sani ile, ikili bağlantıların yanında bilhassa Gazze'deki katliamları ve ateşkes eforlarını konuştuklarını anımsatarak, Başakşehir Futbol Akademisi ve Kupa Meydanı'nın açılışında, geleceğin yıldız futbolcularıyla bir ortaya geldiklerini hatırlattı.

Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın TBMM'deki hitabı

AK Parti'nin 23'üncü kuruluş yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutladıklarını belirten Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Türkiye'de ağırlayarak Filistin davasına olan sarsılmaz takviyesi bir defa daha gösterdiklerini tabir etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın TBMM'de verdiği bildirilerin, tüm dünya tarafından dikkatle takip edildiğini lisana getirerek, şunları söyledi:

“İsrail tüm vahşetine, tüm barbarlığına Gazze'de 10 aydır estirdiği teröre karşın Filistin halkının direniş azmini kıramamıştır. Topraklarını kahramanca savunan Filistin halkını bir defa daha hürmetle selamlıyor, zaferin er yahut geç lakin kesinlikle Filistinli kardeşlerimizin olacağına yürekten inanıyoruz. Rabbim Filistinli kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum.”

Jandarma ve Kıyı Güvenlik Akademisi'ndeki subay ve astsubayların mezuniyet merasimine katıldığını da hatırlatan Erdoğan, “15 Temmuz ihaneti sonrasında attığımız adımlarla güvenlik ünitelerimizi eskisinden çok daha güçlü hale getirdik. Bir devletin tarihinde karşılaşabileceği en büyük badireyi, olabilecek en az kayıpla atlatmayı başardık. Bunun alandaki sonuçlarına, başta terörle gayret olmak üzere birçok alanda yakinen şahitlik ediyoruz. Güvenlik kuvvetlerimizi işçi, teçhizat, araç gereç ve imkanlar bakımından güçlendirmeye devam edeceğiz.” tabirlerini kullandı.

“Artan yangınlarla çaba etmek için gereken her türlü adımı attık”

Türkiye'nin, global ısınma ve iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bunun en yakıcı tesirleri, ormanlarda görülüyor. Küçük bir kıvılcımla başlayan yangınlar zümrüt yeşili ormanlarımızın alev kırmızısına bürünmesine neden oluyor. Sayılar, karşı karşıya olduğumuz tehdidin vahametini ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yılla kıyaslandığında orman ve orman dışı yangın sayısı yüzde 53 artarak 5 bin 540'a çıktı. Artan yangınlarla çaba etmek için gereken her türlü adımı attık. Halihazırda filomuzda bulunan 27 uçak, 105 helikopter, 5 binden fazla kara aracıyla tarihimizin en güçlü yeşil vatan ordusuna sahibiz. Hava araçlarımızın suya kolay ulaşması için havuz ve gölet sayımızı 4 bin 744'e yükselttik. Vatan savunmasında destanlar yazan İHA'larımızı orman yangılarının tespitinde de kullanmaya başladık. 14 İHA'mızla, 184'ü akıllı 776 kulemizle ormanlarımızı 7 gün 24 saat an be an gözetiyoruz. Yalnızca geçen yıl 2 bin 76 orman yangınını İHA'larımız aracılığıyla tespit ettik.”

Erdoğan, Türkiye'nin dünyada orman yangınlarıyla uğraşta İHA kullanan iki ülkeden biri olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri paylaştı:

“Bu kapasitemizle yangına birinci müdahale mühletini 40 dakikalardan 11 dakikaya indirdik. Ayrıyeten, 25 bin orman görevlimiz ve 130 bine yaklaşan gönüllümüzle Yeşil Vatan ordumuzu güçlendirdik. 2002'de hava araçlarımızın su atma kapasitesi 73 tonken, 4 kattan fazla artışla bugün 426 tona ulaştı. Orman yangınlarıyla faal gayret noktasında yapılması gereken ne varsa hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz. Lakin bu mevzuda bilhassa muhalefetin çarpıtmalarına, palavralarına, kendi ihmallerini kapatmak için yürüttüğü iftira kampanyalarına maruz kalıyoruz.”

Geçen hafta ülke genelinde çıkan orman yangınlarıyla çaba edildiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Düşük nem, yüksek seyreden sıcaklık ve çok rüzgar suratı sebebiyle 15-19 Ağustos ortasında tam 306 orman yangını çıktı. Bu yangınlara hem havadan hem karadan faal bir formda müdahale edildi. Tarım ve Orman Bakanım başta olmak üzere ilgili bakanlarımız daima alandaydı. Ben de kendilerinden gidişatla ilgili nizamlı olarak bilgi aldım. Yürütülen çalışmalarla ilgili fikir vermesi için burada birtakım sayıları kısaca paylaşmak isteğindeyim. Yalnızca 15-19 Ağustos ortasında hava araçlarımız 1640 saat mesai yaptı. Kara araçlarımızın toplam kat ettiği aralık 3 milyon kilometreye yaklaştı. Yangınlara sırf havadan 25 bin 472 ton su atıldı. Tüm ünitelerimizde, tüm gruplarımızda tam bir seferberlik ruhuyla yangınları söndürmek için çalıştık, ter döktük. Özellikle orman işçimiz canlarını tehlikeye atma değerine büyük bir özveriyle günlerce çaba ettiler. Mevla hepsinden razı olsun diyorum.”

Orman yangınlarına değinen Erdoğan, “Tabii burada bir hüznümüzü de söz etmek istiyorum. Devletimiz her yangın çıktığında yalnızca alevlerle değil, tıpkı vakitte muhalefetin körüklediği fitne ateşiyle de gayret etmektedir.” sözlerini kullandı.

Bu durumu daha evvel Marmaris yangınında, geçen yıl Mardin ve Diyarbakır anız yangınında da yaşadıklarını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Aynı iftira, palavra ve çarpıtma furyasına geçen hafta da şahit olduk. Gözlerinin önünde uçan uçak ve helikoptere karşın 'uçak yok' dediler. Yangın başladıktan sırf 5 dakika sonra birinci müdahale yapıldığı halde 'yangına müdahale edilmiyor' dediler. Yeşil Vatan'ın korunmasında kritik rol üstlenen insansız hava araçlarıyla ilgili, ahlaka sığmayan bir sürü iftira attılar. Daha bunun üzere pek çok dezenformasyonu ekranlardan, toplumsal medya mecralarından ve gazete köşelerinden ortalığa boca ettiler. Aslında bunları konuşmak ve gündeme taşımak istemiyoruz. Lakin muhalefetin giderek artan pervasızlıkları karşısında, insanlarımızı gerçek bilgilendirmeyi de bir vazife biliyoruz. Şunu altını çizerek tekrar belirtmek isterim, 81 vilayetimizin neresinde yangın çıkarsa çıksın, devletimiz hızla organize olmakta ve çok aktif biçimde yangına müdahale etmektedir. Geçen hafta farklı vilayetlerimizde çıkan yangınlarda da birebirini yaptık. Nasıl bir uğraş yürüttüğümüzü az evvel sayılarıyla ortaya koyduk.”

Burada asıl sorgulanması, eleştirilmesi, millete hesap vermesi gerekenlerin lokal idareler olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Kendi sorumluluk alanlarındaki orman yangınlarına bile müdahale etmekte çok geç kaldılar. Muhalefet belediyeleri, iş yapmak yerine yangın üzere bir sıkıntıda dahi siyaset yapma peşinde koşmaktadır. Bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Bu tablo, milletimizin de vicdanını yaralıyor. Yangının, sarsıntının, doğal afetin, şu partisi yahut bu partisi olmaz. Ormanlar hepimizindir, 81 milyonun ortak pahasıdır. Hayat kaynağıdır. Muhalefetin her mevzuyu siyasallaştıran bu çarpık bakış açısını bir an evvel terk etmesini bekliyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangınların denetim altına alınmasından sonra bölgedeki vatandaşlarla telefon görüşmesi yaparak, devletin daha evvelki afetlerde olduğu üzere vatandaşının yanında olduğunu söz ettiğini aktardı.

Yangından etkilenen İzmir, Bolu, Çanakkale, Manisa, Uşak, Aydın ve Muğla'daki vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, “Tam bir uyum içinde çalışan Orman Genel Müdürlüğümüz başta olmak üzere, ilgili bakanlıklara, kamu kurumlarımıza ve gönüllülerimize de teşekkür ediyorum.” dedi.

“Yangına yol açacak konulardan lütfen kaçınalım”

Erdoğan, 'Tek millet, iki devlet' şiarıyla hareket ettikleri Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e en kalbi şükranlarını sunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:

“İlham kardeşim yalnızca aramakla kalmadı, birebir vakitte Beriev 200 tipi amfibik yangın söndürme uçağını ülkemize göndererek yangınla gayretimize güçlü dayanak verdi. Güç günlerimizde her vakit yanımızda bulduğumuz, zahmetli günlerinde her daim yanlarında olduğumuz Azerbaycanlı kardeşlerimizle her alanda güç birliği yapmaya devam edeceğiz. Birebir biçimde, Rusya Federasyonu Lideri Sayın Putin'e de yine birebir halde bir amfibik uçağı bize o periyotta göndermek suretiyle bu iki uçakla biz yangın söndürme sürecini çok daha rahat bir biçimde hamdolsun bitirdik.”

Bu vesileyle vatandaşlara bir defa daha davette bulunmak istediğini anlatan Erdoğan, “Sıcak havanın tesirini sürdüreceği 15 Eylül'e kadar çok dikkatli olmaya devam edelim. Yüzde 90'ı insan kaynaklı olan orman yangınları konusunda azami hassasiyet gösterelim. Yangına yol açacak anız yakma, piknik ateşi, sigara izmariti atma üzere konulardan lütfen kaçınalım.” dedi.

Kabine toplantısında en kıymetli gündemlerinin, Bitlis başta olmak üzere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki projeler olduğunu belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın AK Parti hükümetleri devrinde bölgenin kat ettiği ilerlemeyi örnekleriyle ayrıntılıca kendilerine anlattığını söyledi.

“40 yeni organize sanayi bölgemizin imali sürüyor”

Erdoğan, son 22 yılda yaptıkları yatırımları bölgedekilerin zati çok düzgün bildiğini ve hayatında deneyim ettiğini bildirerek, şu bilgileri verdi:

“Havalimanlarından yollar, köprüler ve tünellere, sıhhat tesislerinden okullar, üniversiteler, spor ve gençlik merkezlerine, barajlardan sulama kanallarına, güç yatırımlarına, bölgemizin turizm imkanlarını geliştirmeye yönelik projelere kadar her alanda kentlerimizin çehresini değiştirdik. Örneğin, 548 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğumuz, 6 bin 757 kilometreye çıktı. Derslik sayımızı 96 binin üzerine taşıdık. Üniversite sayımızı 9'dan alıp 28'e ulaştırdık. Organize sanayi bölge sayımız, 26'dan 49'a yükseldi. İstihdamı artıracak, işsizlik sıkıntısına tahlil olacak 40 yeni organize sanayi bölgemizin imali sürüyor.”

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine sabit fiyatlarla toplam 2 trilyon liraya yakın kamu yatırımı yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Şimdi bu tesislerimizi gerek şu anda çatısı altında bulunduğumuz, gerek üst bölgede olan tesislerimizde durmadan usanmadan, üniversite gençliğimizi, ortaöğretim gençliğimizi, buralarda başarılı öğrencileri eğitime alacağız ve buralarda kendilerini eğitime almak suretiyle inşallah yaz kış onlara en hoş biçimde bu eğitimi vereceğiz.”

Muhabir: Utku Şimşek,Alper Şaşmaz