0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

AA

ANKARA (AA) – Ankara’nın Çankaya ilçesinde, heykel ve fotoğraf yapmaya devam ettiği devirde ağabeyinin Prag’dan ikram getirdiği kuklayla bu alana da merak salan heykeltıraş Çakmak, 15 yılda çok sayıda özel tasarım yaptı.

ABD, İngiltere, İsveç’teki meraklılarına yaptığı kuklalar ve özel dizaynlarını gönderen Çakmak, bir tiyatro oyununda başrolü üstlenen 2 kukla da tasarladı.

Amerikalı müzikçi Avery Hellman’ın “Stranger in the Barn” isimli müziği için çektiği klipte de Çakmak’ın tasarladığı kukla yer aldı.

Ünlü isimlerin de kuklasını yapan Çakmak, bu sefer kolları Elon Musk için sıvadı. Yaklaşık 20 gün süren çalışmayla Musk’ın kuklasını tasarlayan Çakmak, süreci AA muhabirine anlattı.

“Kendi karakterinizi yaratmaya başlıyorsunuz”

Heykelcilik yaparken boş vakitlerini kukla tasarlayarak değerlendirmeye başladığını belirten Çakmak, şöyle konuştu:

“Büyülü dünya beni içine çekmeye başladı, heykel üretiminden uzaklaştım, iş daha çok kuklaya döndü, ‘kuklacı’ olarak anılmaya başladım. Kukla imali başlarda çok kolay karakterlerle ilerledi lakin bir müddet sonra hayal dünyanız çalışmaya başlıyor. Kendi karakterinizi yaratmaya, o karaktere öyküler oluşturmaya başlıyorsunuz. ‘O kıssa sizi içine çekiyor’ derken öteki bir karakter zihninizde canlanıyor. Kuklayla tanışınca, ‘Kukla imalinde apayrı bir dünya varmış’ dedim. Fantastik karakter yapınca anlık da olsa o fantastik dünyaya giriyor insan. Bir noktada kıssa oluşturmanız da gerekiyor. Bir mühlet sonra o hayal dünyasına girdiğiniz anlar da oluyor. Yani ‘Bir fantastik karakter yaptım, ufak bir kıssa yazdım ve bu kıssanın içerisinde ben de varım.’ diyorsunuz.”

Çakmak, Türkiye’de kukla dizayncısı sayısının az, yurt dışında daha yaygın olduğunu vurgulayarak, dizayncıları bir ortaya getirmek ismine yapılan şenliklerin arttırılması gerektiğini söyledi.

Özkan Uğur, Haluk Levent ve Kaan Sekban için de yakınlarının isteği üzerine kukla tasarladığını, yurt dışından çok fazla talep olduğunu lisana getiren Çakmak, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kuklalarımdan, Amerika, İngiltere, İsveç’e yolladım, daha çok Amerika’dan istiyorlar. İsveçli bir direktör bir sanatkarın klibi için istemişti. Kukla, klipteki karakterle de çok ilişkili olmuştu. Benim için de çok keyifli bir çalışmaydı. Bir tiyatro oyunu için de 2 kukla hazırlamıştım. Ülke içinde de birtakım çalışmalar oluyor fakat birçok vakit yurt dışına yolluyorum. Orada daha çok koleksiyonerler bu türlü şeylerle ilgileniyor.”

“Birden aklıma düştü ve yaptım”

Elon Musk’ı dikkat alımlı bulduğu için kuklasını yapmaya karar verdiğini tabir eden Çakmak, “Bazen sahip olduğu toplumsal medyayı kullanıyorum. Dünya kaidelerinde başarılı, zeki kabul edilen bir insan. Çok tanınan biri, daima kendini göz önünde tutmayı seviyor. Birtakım noktalarda gündem belirlemeyi de çok hoş yapıyor. Toplumsal medyayı fazla kullanınca mı etkilendim bilmiyorum, birden aklıma düştü ve yaptım. Kuklasını görürse o da eğlenecektir.” dedi.

Çakmak, kuklanın üretim basamağını şöyle anlattı:

“Biraz karikatürize etmek gerekiyor. Onu gördüğüm üzere, yani gerçekçi bir kukla hazırlamanın çok da mantığı yok. Heykel değil zira, onun kendi içerisinde esprisi var. Bu niyetle kuklayı tasarlamaya başladım. Evvel baş kısmını yapıyorum. Çok vakit alan kısım yüzünü çalışmak oluyor. Sonrasında makyajı, saçını yapıyorum, vücudu ahşaptan tasarlıyorum. Kıyafetlerini de kendim dikiyorum. Baş kısmını mutfak fırınında fırınlanabilen polimer kil denen materyalden yapıyorum. Gövdesi kolları, bacakları ahşaptan yapılıyor, aşikâr bir tarzı var, o tarzdan ilerliyorum. Ayakkabıları deri kaplamayı tercih ediyorum. Saçlarda genelde sentetik peruk kullanıyorum, bazen de gerçek saç kullanıyorum.” halinde konuştu.

“Kişinin kendi kuklasıyla karşılaştığında reaksiyonu çok önemli”

Musk’ın kuklasını tasarlarken hayal gücünden de yola çıktığına işaret eden Çakmak, şunları kaydetti:

“Elmacık kemikleri, dişleri dikkat cazibeli. Kuklasında da gülüşünü öne çıkardım. Elon Musk, aslında benim için de eğlenceli ve komik oldu. Komik bir şey mi yoksa biraz dokundurucu bir şey mi çıkar orası da biraz soru işaretiydi. Kişinin kendi kuklasıyla karşılaştığında yansısı aslında çok kıymetli. Yani yaşayan beşerler çok fazla kendi heykellerini göremiyorlar. Heykeli bir yerde vardır illaki fakat kukla çok öbür espriler katıyor. Daima beyaz gömlek giyiyor. Aslında 1-2 fotoğrafında çizgili görmek gördüm. Gömleğini o formda tasarladım. Siyah-beyaz gömlek onun kuklasında tahminen bir yorum olmuştur.”

Muhabir: Şaduman Türkay