2-18 Haziran 2009 tarihlerinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi 11. Oturumu’na Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) yazılı bir bildiri sundu. “Etnik Temelde Ayrımcılık: Batı Trakya Türk Azınlığı ve Medyada Nefret Konuşması” başlıklı bildiride Yunanistan’da ayrımcılık ve nefret suçlarının önlenmesi konusunda yürürlükte bulunan yasal mevzuat ile yazılı basında yer alan nefret konuşmaları konuları inceleniyor.
Bildiride 927/1979 sayı ve tarihli yasada ırkçı ya da önyargı temelli eylemlerinin cezanın belirlenmesinde ağırlaştırılmış koşul olarak dikkate alınmadığının ifade ediliyor. 3304/2005 sayı ve tarihli yasada ise izlenen amaç meşru ve şart orantılı ise ırksal ya da etnik aidiyet temelinde farklı bir muamelenin “ayrımcı” olmadığı yönünde bir hüküm bulunduğuna dikkat çekiliyor. Ceza Yasası kapsamında çok az kovuşturma ve mahkûmiyetin olması konusunda ABTTF, asıl problemin yargı makamlarının ırkçılık yorumunda yattığını ifade ediyor.
Türk Azınlık ve medyada nefret konuşması
Bildiride Atina Günlük Gazeteleri Gazeteciler Birliği Profesyonel Etik ve Sosyal Sorumluluk Yasası’na rağmen İnsan Hakları Ulusal Konseyi’nin farklı etnik ve sosyal gruplar konusunda medyada yer alan haberlerde artan oranda klişe ve önyargı üretildiğini doğruladığı ifade ediliyor.
Bildiride Türk Azınlık’a yönelik olarak medyanın artan oranda hedef gösterdiği dile getiriliyor. 4 Mart 2009 tarihinde Hronos gazetesinde yer alan haberde Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg’in raporu ile ilgili olarak “Raportör’e bilgi verenler var olmayan azınlıkları var etmeye çalışan ve ülkedeki istikrarı bozmaya çalışan odak noktalarından çıkarı olanlardır” yorumu duruma örnek gösteriliyor.
Türk Azınlık üyesi kişilere yönelik saldırılar ile ilgili olarak ise 19 Şubat 2009 tarihinde Antenna TV’nin Gümülcine şehir meydanında gerçekleştirilen yayını sırasında Trakyanın Sesi ve IŞIK FM sahibi Abdülhalim Dede’ye yönelik fiziki saldırıya ayrıca yer veriliyor.
Azınlık üyesi gazetecilere yönelik saldırılarda gözlemlenen artış eğiliminin endişe edici olduğunu ifade eden ABTTF, Yunan makamlarından tüm suçları kapsayacak şekilde ırk temelli eylemlerin cezayı ağırlaştırıcı sebep olduğu yönünde kesin bir hükmün ceza yasasına konulmasını talep ediyor. ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, “Ülkemiz Yunanistan’da etnik, dil ya da din temelinde farklı özelliklere sahip gruplar sözlü ve fiziksel saldırıların hedefi haline getirilmektedir. Nefret ya da önyargı temelli konuşmaların yasaklanması konusunda Yunan makamları ivedilikle harekete geçmelidir. Aksi takdirde toplumu oluşturan bireyler arasında barışçıl ortamın sürdürülmesi tehlikeye girecektir” açıklamasında bulundu.
HABERLER
6 gün önceHABERLER
6 gün önceKÖŞE YAZARLARI
9 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceKÖŞE YAZARLARI
20 gün önce