Bir, “dünya turizm günü” daha kutlandı.
Dünya Turizm Örgütü (WTO),1980 yılında;
İspanya’nın Torremolinos şehrinde toplanarak
27 Eylül günlerinin Dünya Turizm Günü
olarak kutlanması önerisini sunuyor.
Birleşmiş Milletler tarafından da
Benimsenerek kabul edilen ve bugün, Turizmin;
Dünyanın her yerine uzanacak olan çeşitli
tematik çerçevede işlenmesi, insan yaşamındaki
öneminin kavranabilmesi yönünde
İlk adım atılıyor.
Sonra sırasıyla her yıl farklı temalarla farklı
Ülkelerde Dünya Turizm Günü kutlanmaya başlıyor.
1997 yılında; “21. yüzyılda İş alanı yaratmak ve
çevreyi korumanın En iyi yolu”., teması ile Türkiye….
2003 yılında; “Turizm yoksulluğu ortadan kaldırmak,
İş sahası yaratmak ve sosyal armoni için
Kullanılan güç”., teması ile Arnavutluk ev sahipliği yapıyor.
İçinde bulunduğumuz 2009 yılında ise;
“Turizmde çeşitliliği Kutlamak” temasıyla
ev sahibi Afrika oluyor.
Araştırmalarımda 1997 ve 2003 yılları Dünya turizm günü teması
dikkatlerden kaçmıyor. O yıllarda her iki ülkenin 6 yıl ara ile
benzer konuları “dünya turizm gününde,
tematik çerçeve başlığıyla duyurması
sanıyorum ki! Dünya üzerinde insanların yaşadıkları
ortak sorunların, belirli platformlarda
birleşmeleri çözüme ulaşmanın yollarına daha kolay
varılabileceği düşüncesini gösteriyor.
Dünya 21. y.y da hızlı bir gelişim dönemine girerken,
1980’li yıllar sonrası, bilimde ve teknolojide olduğu
gibi, 1990 yılından sonra turizmde de
çok hızlı bir şekilde gelişim süreci
başladı. Sektörler, turizm bilincini
İç pazarlarda ve dış pazarlarda daha aktif hale
getirmek ve Ülke ekonomilerine katkılarıyla beraber
çalışanlara yeni iş alanları yaratmak için önemli
yatırımlar yapmaya yöneldi, bütün bunlar
“dünya turizm günü” tematik başlıklarıyla
ne kadar etkili olduğu konusunu bir kez daha akıllara
getirmekte. Yeni iş sahalarının açılmasına,
Çevre korumasına,..ormanların,yer altı kaynaklarının
Kıyı kentlerin, turizme hizmet edecek değerdeki
alanların, ehemmiyetinin üzerinde ne ölçüde
durulduğu Dünya Turizm Örgütü(WTO) tarafından
belirlenen istatistiklerde anlamak mümkün.
Nedense şu noktada şunu ifade etme gereği
duydum.1990’lı yıllardan bu yana saha içi çalışmalarımda
Hemen hemen tüm sektör yöneticilerinden
duyduğum “Ekonomik krizdeyiz” cümlesi,
2009 yılında, hala devam ediyor olması
bazı sektörler için İnandırıcılığını ne kadar koruyacak bilinmez.
Dünyanın kasıp kavrulduğu “ekonomik Kriz dalgası”
Turizm sektöründe de muhakkak yaşandı.
Fakat turizm gündemden ve birçok insanın
yaşamı içinden kopmadı. Haberlere baktığımızda
iyi gelişmelerde duyuyoruz. İstatistiklere bakıldığında
bugün dünyada milyonlarca insana
iş imkanı veren turizm sektörü;
Türkiye’nin dünya turizm sıralamasında İlk 10’larda
olduğu ve Güneydoğu Avrupa’da Müslüman çoğunlukta
olan ve bir çok ortak değere sahip olduğumuz
Arnavutluk da; Yabancı tur operatörleri
ve turizm yatırımcılarının artan ilgisinden dolayı,
bu yıl ayrıca sahilleri dolduran yabancı
turistlerin de, tatillerini yapmak için Arnavutluğu
seçmeleri, Arnavutluğun yüzünü güldürdü.
Hükümette bu konuda altyapısını geliştirmek üzere
girişimde bulunacağını belirtiyor.
Turizm sektöründe sürdürülebilir gelişim konularına ağırlık verilmesi, ülkelerin ve ilgili kurumların kaçınılmaz iş disiplini haline gelmesi, sektörde harcanan emeğin boşa
gitmediğini, turizmde bazı gelişmelerle görmekteyiz.
özellikle büyük görevler düşen kamu, özel sektör
temsilcilerine ve akademisyenlere, turizmi
toplumun zeminine oturtmak için çaba harcamaları
gerekiyor.
İyi yolculuklar..esen kalın
HABERLER
2 gün önceHABERLER
2 gün önceKÖŞE YAZARLARI
5 gün önceKÖŞE YAZARLARI
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
16 gün önce