9. Türkiye Ege Kıyıları Yunanistan Ege Adaları Ekonomi Zirve’si Atina’da gerçekleştirildi. 220 işadamının katıldığı zirveye, küresel ekonomik krizin fırsata çevrilmesi gerektiği yönündeki mesajlar damgasını vurdu.
Dostluk ve işbirliği mesajlarının verildiği zirvenin açılış konuşmasını yapan TC Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, zirvenin ekonomik anlamda bir milat olduğunu ve küresel kriz nedeniyle ayrı bir önem taşıdığını söyledi.
Çağlayan, “Böylesine önemli bir zirvenin, dünyanın önemli bir küresel kriz sınavından geçtiği bir dönemde yapılması ve komşumuz Yunanistan’ın bugünkü zorlu durumunda bu konudaki niyetimizin çok net göstergesidir. Geçmişte çok zaman kaybettik. Ama bundan sonrası ile ilgili hedef ve çalışmalarımızı çok net ortaya koymamız gerekiyor. Ağustos 1999 da türkiye çok önemli bir deprem felaketi yaşadık, ardından bir ekonomik kriz yaşadık. Ardından türkiyenin yanında olan yunanistanda eylül ayında benzer bir deprem yaşandı. O zaman da türkler aynı şekilde yunanistanlı dostlarının yanında oldular. Bugün ekonomik anlamda yeni bir sayfa açıyoruz. Öncelikle İzmir Ticaret Odası’na teşekkür etmek istiyorum. 200 den fazla işadamını getirmek kolay değil. Bu bir cesaret işi” dedi.
Yunanistan ekonomisinin zorlu günlerden geçtiğini söyleyen Çağlayan, “Benzer krizleri biz de gördük. Siz değerli dostlarımızla geçmişte yaşadığımız tecrübelerimizi paylaşmak istiyoruz. Biz Türk firmalarının Yunanistanda yatırım yapmasını önemsiyoruz. Bunun için buradayız. Buradan bir çağrı yapıyoruz. Yunanlı işadamları ve türk işadamları işbirliği yaparak dünyanın üçüncü ülkelerine gidelim. Bu tüm dünyaya örnek olacak bir gelişmedir. Çok önemli mesafeler katedeceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Bütçe açıklarından kurtulmanın kolay olmadığını, tıpkı bir insanın fazla kilolarından kurtulması gibi önce çok ciddi bir diyet programı uygulaması gerektiğini söyleyen Çağlayan, krizi hiçbir ülkenin içine kapanarak atlatamayacağını bu nedenle dünyaya açılmanın şart olduğunu söyledi.
Çağlayan, Yunanistan’ın yatırımcıların önündeki engelleri başta vize olmak üzere kaldırması gerektiğini sözlerine ekledi.
YUNANİSTAN EKNOMİ REKABET VE DENİZCİLİK BAKANI KATSELİ: “REKABET DEĞİL İŞBİRLİĞİ”
Türkiye ile ticari ve mali işbirliğinde bulunmak istediklerine dikkat çeken Katseli, “Turizm sektöründe, enerji ve ulaşımda hedef koyalım. Bizim hedefimiz bu sektörlerin gelişmesi ve işadamların birlikte çalışması. Hatta alternatif enerji kaynakları konusuna birlikte el atmamız gerektiğine inanıyoruz. Türkiyeye ihracatımız çok az. 2008 yılından sonra ihracat konusunda gelişme sağladık ama kriz nedeniyle bir duraksama yaşanıyor. Bakanlık olarak biz işadamlarımızın girişimlerini destekliyoruz. Mart ayında uluslar arası düzeyde bir toplantı düzenleyeceğiz. Ticari hacmi arttıracak anlaşmaları destekleyeceğiz. Her türlü orta çaplı işler ve kobiler ile işbirliği yapmak arzusundayız. Hatta kuzey afrika ve kafkasya ülkelerinde birlikte faaliyet gösterebiliriz” dedi.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin her zaman özel bir önem taşıdığını söyleyen Yunanistan Ekonomi Rekabet ve Denizcilik Bakanı Louka Katseli, mali kriz nedeniyle çok önemli bir dönemden geçildiğini, bazı fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ticaretin gelişimi için yeni alanlar yaratılması gerektiğini söyleyen Katseli, “Hedefimiz daha dayanıklı olmak, dışarıdan krizlere dayanıklı olmak. Bunu ülkeler tek başına başaramaz. İşte şimdi fırsattır. Birlikte çalışmak birlikte çözüm üretmek zorundayız. Eğer dışa açılırsak Türkiye ile Yunanistan’ın başrol oynayacağı ticari bir açılım yaratabiliriz” diye konuştu.
İşbirliğini destekleyerek yatırımcılarımızı daha da kuvvetlendirmeliyiz. İki ülke arasındaki yatırım alananıdaki çalışmalar rekabet düzeyinde değil birbirini tamamlayan işbirlikleri olarak şekillenmesi gerekir.
Denizcilik alanında da işbirliği yapılabileceğini söyleyen Katseli, “Limanlarımızı ve kıyı şeritlerinde olan turizmi geliştirmek için bir dinamizm olduğuna inanıyorum. Turizmin geliştirimesi için artık denizcilik turizminin de geliştirilmesi gerekiyor. Hatta balıkçılığımıza yönelik anlaşmalar yapmak arzusundayız. Yasa dışı göçün önlenmesi de bizim için fevkalade önemli bir durumdur. Türkiye ve Yunanistan yasa dışı göçmenlerden muzdariptir. Bu konuda işbirliği yapılarak sorunun çözülmesi için çalışmamız gerekiyor.”
EKONOMİ SADECE RAKAM DEĞİLDİR…
İkili ilişkilerin gelişmesinde ikili ilişkilerin çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Katseli, ekonominin sadece rakam demek olmadığını, aynı zamanda ilişkilere de yönlendirebileceğini söyledi. Katseli, istikrarlı yeni bir yapılanmaya yönelerek çalışmalara yön verilebileceğini ve ekonomik gelişimi sağlayacak yöntemlerin belirlenebileceğini söyledi.
Yunanlı Firmaların Türkiye’de yaptığı yatırımların 6 milyar doları bulduğuna dikkat çeken Spyros Kouvelis ise, “Birlikte büyük adımlar yapacağımıza inanıyorum. Bundan sonra her iki toplumun refahına yönelik çalışmalar yapacağız. Enerji, ulaşım ve balıkçılık sektörlerinde türkiye ile birlikte işbirliği alanları yaratılabilir” dedi.
Türkiye Ege Kıyıları Yunanistan Ege Adaları Ekonomi zirvelerinin, iki ülke ilişkilerinde bir sembol haline geldiğini söyleyen İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, 2001 yılında Samos’ta yapılan zirveyi hatırlatarak, Yorgo Panadreu ve İsmail Cem’in zeybetiko oynadığı ve beyaz güvercinler uçurduğu zirvenin bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
DEMİRTAŞ: “KRİZİ FIRSATA ÇEVİRELİM”…
Papandreu ve Erdoğan’ın, iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem başlatmak için büyük şans olduğunu söyleyen Demirtaş, “Artık bu şansı ıskalamak istemiyoruz. Türk – Yunan ilişkilerinde yeni bir dönemin eşiğinde olduğumuza inanıyoruz. İlişkilerimizin tam anlamıyla normale dönmesi için çözüme kavuşması gereken daha sorunlarımız var. Bunların başında Kıbrıs sorunu geliyor” diye konuştu.
Küresel ekonomik kriz nedeniyle tüm dünya ülkelerinin zor günlerden geçtiğini belirten Demirtaş, “İşadamları olarak çok iyi biliyoruz ki krizleri fırsata çevirmesini bilenler karlı çıkar. Bu nedenle 2010 Atina Ekonomi Zirvesinin krizi fırsata çevirme zirvesi olmasını temenni ediyorum. Marmara Depremi’nde birbirimizin yardımına koşmadık mı? Tasada, sevinçte ve ekonomik krizde ilişkilerimizi geliştirebiliriz ve bunu yapmaya da mecburuz. Gelin bu krizden birlikte el ele çıkalım. Biz krizler konusunda oldukça tecrübeliyiz. Bilinçaltındaki engelleri aşalım ve ellerimizi daha sıkı tutalım” dedi.
ORTAK DIŞ TİCARET ŞİRKETİ KURALIM…
Yunanistan’ın büyük ölçüde, enerji, yiyecekler, ulaşım teçhizatları, elektrikli eşya, makine ithal ettiğini belirten Demirtaş, “Biz bu ürünleri Atina ve Selanik’te gümrüklü antrepolara getirip depolayacak bir dış ticaret şirketi kuralım. Yoğun tüketilen ürünleri antrepolarda stoklayalım. İthalat zamanını ve maliyeti düşürelim. Siz de İzmir’deki Ege Serbest Bölgesi’nde bir antrepoya ürünlerinizi getirin. Birlikte ya da ayrı Türk – Yunan Dış ticaret şirketleri kuralım. Böylece ticaret hız kazanacak, iki tarafın da karı da yüksek olacaktır” dedi.
Yunanlı firmalara, Türk firmaların distribütörlüklerini almalarını öneren Demirtaş, “Ayrıca Doğu Akdeniz’de, Balkanlarda bizi bekleyen 100 milyonlarca nüfuslu pazarlar bizi bekliyor” diye konuştu.
Demirtaş, “Gelin işbirliği yapalım ve ortak turizm paketlerimizi tüm dünyaya Ege’yi birlikte pazarlayalım. Zengin Uzakdoğu ülkelerinin pazarlarına birlikte girelim. Meşhur Ege Mutfağının ortak menüsünü belirleyip, kurumsal kimliğini yaratarak dünyada şubeler açalım. Yunanlı dostlarımızın bize hep söyledikleri “siga siga – yavaş yavaş” dönemi artık bitti. Bugün artık “grigora – hızlı hızlı” dönemi başlamalı. Ticaret hacminde 15 yılda 15 kata yakın bir artış yakaladık. Ticaretteki engeller kalkarsa potansiyelimiz en az10 milyar dolar.
Vize konusundaki soruna dikkat çeken Demirtaş, “İsteğimiz Yunanistan’a girişlerde 3 ay süreyle vizesiz giriş veya 48 saat vizesiz giriş. Vize konusunda bir başka önemli nokta ise “ Yeşil Pasaport” konusu. Birçok AB ülkesi, ülkelerindeki karşılığı ile “Hizmet Pasaportu” olanlara vize muafiyeti uyguluyor. Ancak Yunanistan yeşil pasaporta vize uyguluyor. Bu ve benzeri engeller kaldırılırsa ticaretimizin çok daha gelişeceğine inanıyoruz” dedi
Güven içinde kalıcı barış istediklerini sözlerine ekleyen Demirtaş, “Ege Denizi’nin bizi ayıran değil barıştıran bir deniz olmasını istiyoruz. Ege Denizi’nde savaş uçakları yerine martıların, balıkçı teknelerinin ve yolcu uçaklarının seslerini duymak istiyoruz. Kriz bizlere iki ülkenin sınırsız savunma harcamalarının ne kadar fazla olduğunu gösterdi. Ege’de barış bizlere ekonomik olarak da büyük kazanç getirecektir. Bu nedenle, “Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın” kampanyasını birlikte oluşturmuştuk
“ dedi.
İsmail Cem ve Yorgo Papandreu’nun son derece kritik bir dönemde masaya oturduklarını anlatan Yunan Türk Ticaret Odası Başkanı Panagiotis Koutsikos, “40 Yıldır iki ülkenin hükümetleri hep birbirlerini ayıran konuları konuşuyorlardı. Onlar bundan sonra birleştirmek için ne konuşabiliriz diye düşündüler. Bugün bu diplomasinin meyvelerini alıyoruz” dedi.
Zirvede ayrıca, “Ege’de Savaş Uçakları Uçmasın” imza deklarasyonu katılımcıların imzasına açıldı.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce