Osmanlı’nın son dönemlerinden beri varolan “Bölücü Kürtçülük” hareketi, emperyalizmin gizli ajandasında mevcut olup istediği zaman kullandığı bir maniveladır. Türk milletine ait devlet egemenliğini ve bağımsızlığını yıkmak için bugün de “Kürtçülük” kartı kullanılmaktadır. Amaca yönelik kurgulanmış nihai hedef, Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmektir. Dün “yok” edemedikleri Türk milleti, bugün farklı silahlarla zora sokulmaktadır. Emperyalistlerin Birinci Cihan Harbi’nde başaramadıklarını, bugün terör örgütü aracıyla, AB’ne üyelik kamuflajı ile başarmaya çalışmaktadırlar. Emperyalizme karşı kazanılan Kurtuluş Savaşı, Batı tarafından bir türlü hazmedilememiş tir.(1) Bugün Türkiye birçok yönden kuşatma altında olup en önemli sorunu etnik kimliğe dayalı bölücü terördür. Cumhuriyeti yıkıp yerine “İslam Kürt Cumhuriyetini Kurmak” amacıyla 1925’te Türkiye Cumhuriyeti Devletine isyan eden hainler, bugünlerde “kahraman” addedilip anılmaktadır. Bir büyük kentin sokaklarının duvarlarına, onun “şerrüt” kokan surat afişleri asılmaktadır.. . Bir anlamda 1925’te yapılan kalkışmanın tekrarı için ortam hazırlanmaktadır…(2)
İSRAİL ŞİRKETLERİ VE KUZEY IRAK
Şimdi gelelim İsrail’in önde gelen gazetelerinden Yedioth Ahronot’un haberine. Bazı İsrail şirketlerinin Kuzey Irak’taki bölgesel hükümetle anlaşmalı olarak, son bir buçuk yıldır gizlice Kürt güvenlik güçlerini eğittiklerini ve onları milyonlarca dolarlık malzeme ile donattıklarını ayrıca, Erbil’deki bir havaalanı inşaatına da gizli katkı sağladıklarını öne süren ayrıntılı bir habere yer verdi. MOSSAD’ın eski başkanının adı da bu şirketlerle anılıyor. İsrail gazetesine göre, son 18 ay boyunca birçok İsrailli, Motorola İsrail ve Magalcom şirketleri tarafından mühendis ya da tarım uzmanı kisvesi altında Kuzey Irak’a gönderilen eski komandolar, burada Kürdistan Bölgesel hükümeti tarafından düzenlenen özel bir program çerçevesinde, Peşmerge güçlerini eğitiyorlar. İsrailli eski komandolar çölde “KOD Z” adı verilen bir üste kalıyorlar. Ve Kürt güvenlik güçlerini gelişkin silahların kullanımı, savunma ve terörle mücadele teknikleri konusunda eğitiyorlar. İsrail firmalarının Kürt güvenlik güçlerine, İsrail’de imal edilen tonlarca askeri mühimmat da temin ettiği öne sürülüyor. Bunlar arasında onlarca motosiklet, çeşitli arazi araçları, özel eğitilmiş köpekler, Kalaşnikov tüfeklerini geliştirmeye yarayan araçlar, çelik yelek, üniforma ve miğferler sayılıyor.(*)
DEVİR İLETİŞİM DEVRİ
Bu sadece İsrail’le ilgili bir haber. Tüm emperyalist ülkelerin ve onların bölgedeki maşalarının diğer dümenlerini de düşünecek olursanız kim bilir neler görürüz. Devir iletişim devri. Artık hemen hemen hiçbir şey gizli kalmıyor. Bir şekilde bir yerlerden batılıların şeytanlıkları, üçkâğıtları, mazlum ve masum halklar üzerinde oynadıkları oyunları ortaya çıkıyor. En büyük problem bizim insanlarımızın bunu anlamakta veya kabullenmekte zorlanması. Sanki gözümüze perde çekilmiş gibi. Geçen yazımda da belirtmiştim. Bu çatışmalar olmasa adamlar silahı, mühimmatı, yüksek teknolojili malzeme ve teçhizatı kime ve nasıl satacak. Çatışma bölgesinde piyasanın ihtiyaç duyduğu ürünleri satmak için daha iyi pazar mı bulacak. Böylece sürekli kendilerine bağımlı hale getirdikleri devletleri dolaylı bir sömürge gibi kullanmayacak mı? Bazı hoşnutsuzluklarını kaşıyarak, muhalifleri hareketlendirdikten ve terörist grupları bir miktar askeri yardımla kışkırtıp yönlendirdikten sonrası kolay. Kullan kullanabildiğin kadar. Gazetelerde Avrupa ülkeleri borç batağında çırpınırken G-20 ülkeleri arasında yılın ilk çeyreğinde 11.9 büyüme oranıyla şampiyon olan Çin’in ardından Türkiye ikinci sırayı aldığını okuduk (Dünyada 5.). Her ne kadar düşük kur yüksek faizle, ithalata dayalı ihracatla büyüyen istihdam yaratmayan, küçük esnafı ezen ve Türk halkına yansımayan gelir artışı olsa da bu büyüme hızı elbette birilerinin dikkatini çeker. Biz de etnik bölücü terör belasından bir türlü kurtulamayız.
*( Türkiye-İsrail ilişkilerindeki gerginliğin uluslararası bağlamda çok yukarılarda planlanan başka bir oyun olduğu kanaatindeyim. Bu konunun ayrıca ciddi ve geniş bir şekilde tartışılması lazım.)
KAYNAKÇA….:
(1) Prof.Dr.Ramazan Demir
(2) “ “ “ “
(3) www.turkishforum.com
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
3 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce