DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3409667-0.29915%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

128 okunma

Bulgaristan ve Ramazan

ABONE OL
11/08/2010 22:00
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İslam dünyasında Ramazan ayı kutsal aylardan biri olarak önem taşır. Müslüman ülkelerde bayramlar coşkuyla kutlanırken, malesef doğdukları topraklarda azınlık olarak yaşamaya mahkum olan Müslümanlar bayramları daima buruk geçirir.
Hayatımın 35 yılını komünist ülkede geçiren birisi olarak bu acıyı iyi bilenlerdenim. Komünist ülkede din kesinlikle yasaktır; dine ilgi duyanlar ise ilk olarak işinden edilir daha sonra ise ailesi ebediyete kadar fişlenir. Özellikle genç Türk Müslüman halkı camilere karşıdan bakarken,  anne, baba, dede ve nenelerinden ancak bayramları öğrenirler. Şehirlerde bayram kutlamaları yasak olduğundan dolayı, imkan bulanlar yüzde yüz Türk nüfusu olan köylerine giderek bayramları coşkuyla kutlardı.

Komünist idare zamanla bu yolu da kesecekti. Şirketlerde çalışan Müslüman halkı  Ramazan ayında oruç tutup tutmadıklarını takibe alınıyorlar. Bayram günü camilere giden genç Müslüman halkın kaydı yapılıyor. Kurban bayramında ise köy muhtarlarının kontrolünde evdeki buz dolapları kontrol ediliyor. Kısacası Hıristiyan bir ülkede azınlık alarak yaşamaya mahkum edilen Müslüman halkı dinsizleştiriliyordu. Komünistlerin felsefesi , ateist bir nesil yetiştirmekti.

Komünizmin çökeli yirmi yılı geçti. Din konusunda Bulgaristan’da bir şeylerin değiştiğini söylemek mümkün mü? Çoğunluğu Bulgar Ortodoks halkı cılız da olsa da kiliselere gitmeye başladı. Hükümetin açılış törenlerinde Başpiskopos olmasa da papaz efendiler yerlerini almış ayinlerle açılışlar yapılıyor.

Ülke içinde kiliseyi ve camileri kontrol altında tutmak için hükümet ve yandaşları akıllara sığmayacak oyunlar sergiliyorlar. Avrupa Ortodoks temsilcisinin üstünde oyunlar oynandı. Bulgaristan içinde hala kilise işleri durulmadı. Son olarak yasal yollarla Bulgaristan Müslümanlarının kendi iradeleriyle seçtikleri   Başmüftü, mevcut Hükümet tarafından kabul edilmeyerek, sözde  kurulan mahkeme kararıyla ülkede yaşayan Müslümanların iradesi dışında bir Başmüftü ataması gerçekleşti.

Müslümanlık,  kardeşliği, hoşgörüyü, saygıyı, farklı dinlerin arasında toleransı emreden din olarak bilinmektedir. Müslüman dini hiçbir koşulda şiddeti desteklememiştir. Şiddet Müslüman dininde asla yer almamıştır.

On bir ayın sultanı olan mübarek Ramazan-ı Şerif’in hayırlara vesile olmasını diliyor,  Müslüman ülkelere ve tüm dünyaya insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

 

 

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP