Bu Makedonya eski mi ? yeni mi ? -1

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Doğuda geçen büyük efsanelerin kahramanı Büyük İskender’in krallığında dünyaya nam salmış bir Makedon Devleti vardı. 13 yılda neredeyse dünyanın yarısını fetih eden bir devlet oldular. Ve o devlet, Yunan medeniyetini dünyaya yaymaya çalışan, Helenistik uygarlığın yükselmesinde büyük etken olan Makedon asıllı bir devletti. Yaşayabileceği kadar ki ömrünü ikmal ettikten sonra arşivlerin tozlu raflarındaki, tarih kitaplarının sararmış sayfalarında ait olduğu yeri çoktan almıştı. Kısacası tarih sahnesinden silinmiş, yitip gitmişti. Tıpkı göçmüş diğer medeniyetler gibi. Günümüzde ise bu devletten geriye coğrafyasından aldığı isimden başka hiç bir şey kalmadı. Eski Makedonya. Dünyaya kafa tutmaya kalkan ancak ömrü buna vefa etmeyen ve Makedon Türkü olduğu da iddia edilen Kral Büyük İskender’in Makedonyası.

Eeeee, bugünde bu adla anılır bir devletçik var. Oda neyin nesi kimin fesi demeyin. Kendini bu coğrafi isim ile ifade ederek büyük bir tarih mirası ile uluslararası saygınlığı kısa yoldan elde etme gayretindeki yeni Makedonya hükümeti. Eskisi ile uzak yakın ilgisi olmayan içi boş yeni Makedonya. Hani yakın geçmişte Yunanistan devletinin bu adı kullandığı için ateş püskürdüğü Makedonyacık. Yunanistan’ın hemen kuzeyinde varla yok arası küçük bir ülke. “Var bir bit yeniği bu işin altında ya haydi hayırlısı” diye söylendim kendi kendime. Eski Makedonya, yeni Makedonya.

BEKİR YÜKSEL HOŞ BEY

Sizce hangisi gerçek hangisi değil? Sorusunun cevabını bulmak için” bir bilene müracaat edelim, bu konu bizi aşar” dedim. Aklıma yine kıymetli dostum Dr. Bekir Yüksel Hoş Bey geldi. Selamın peşi sıra kestirmeden sadede geldim ve soruyu kendisine sordum. Cevabı almak için Bekir Bey’in doyumsuz anlatımı eşliğinde gelin Balkan tarihinde kısa bir gezintiye daha çıkalım. Sahi aklıma gelmişken, biz ülke olarak Makedonya’yı neden destekliyoruz? Hiç düşündünüz mü? Bununda cevabını sanırım Bekir Bey’in anlatımlarında bulabileceğiz. Dilerseniz sözü Bekir Yüksel bey’e bırakalım. “Devr-i Osmanlı’da Makedon diye bir tebaa’dan söz edildiği hiç vaki olmamıştır. Çünkü o günkü Makedonya sınırları içerisinde Bulgarlar, Arnavutlar, Türkler ve Torbeşler ile Çingeneler ve Sırplar yaşardı. Osmanlı’ya başkaldıran Balkan halkları arasında Makedonya bölgesinin Bulgarları da vardı. Zamanında Selanik demiryoluna bol bol bomba döşer, arada bir Selanik’teki Osmanlı Bankası’nı veya herhangi bir Osmanlı karakolunu havaya uçururlardı. Köy ve kasabaları basar, katliam yaparlardı. Bölgede huzur bırakmayan birçok icraatın altında da onların parmağı vardı.

Gel zaman git zaman VMRO isimli bir de terör örgütü kurmuştu bu komitacılar. Örgüt, zaman içerisinde siyasallaşarak Makedonya’daki siyasi partilerden biri halini aldı. İlerleyen süreçte de iktidar oldu. 2011’in haziranında yapılan yeni genel seçimleri de yine aşırı milliyetçi VMRO kazandı. Bu partinin bir diğer özelliği de Türkler ve Türkiye karşıtı keskin ve küstah söylemleriyle tanınıyor olmasıdır. Özel bir TV kanalında yayınlanan “Elveda Rumeli” dizisinde Arnavut kökenli Luran Ahmeti’nin başarılı bir şekilde canlandırdığı” Dimitri “karakteri gibi Makedon komitacıları aslında tamamı öz be öz Bulgar halkından başkası değildi. Ancak gün gelip Eski Yugoslavya dağılınca Makedonya coğrafyası bağımsızlığını yeniden kazandı. Böylelikle ortaya iki seçenek çıktı. Bağımsız olarak kalmak veya soydaş ve dindaşı oldukları Bulgaristan’a bağlanmak. Şimdilik aşırı milliyetçilikten öte bir şey yapamıyorlar. Lakin ilk fırsatta Balkan coğrafyasını yeniden kana bulamaktan kaçınmayacaklardır. Kendi aralarında da ufak tefek sorunları var. Bunlardan birisi yöneticiler arasındaki çekişmelerdir diyebilirim. Makedonyalı yöneticiler Bulgar entelektüellerin “köylü gibi konuşuyor” diye aşağılamalarından uzun süre yakınıp durdular. Bundan fazlasıyla sıkılan Makedonya Bulgarları böylece kendilerini Bulgaristan’ın bir bölgesi olarak görmek yerine Makedon ismi ile tanıtmak için bir çabaya giriştiler. Yahut sonuçsuz bir gayrete. Ama topraklarında Makedonya isimli başka bir bölge bulunan Yunanistan ise kendi tarihinde şanlı bir yeri olan “Makedonya” kavramının isim hakkını korumak için bu yeni ülkeye bu isim ile bildiğiniz üzere geçit vermek istemedi. Uluslararası arenada bu konuda oldukça ayak diredi. Başlarda muvaffak olamadı. Çünkü Yunanistan topraklarındaki Makedonya bölgesinde de hatırı sayılır bir Bulgar nüfus yaşamaktadır. İleride Makedonya Devleti’nin bu bölgeyi Güney Makedonya olarak tanımlaması ve kendi topraklarına dâhil etmek istemesini önlemek için Yunanistan en azından suyun başını sağlam tutma gayretinde. Yeni Makedonya Devleti eskisinden kalan hak etmediği mirası hovardaca yemek niyetinde. Yedirirler mi? Yedirmezler mi? onu da zaman gösterecek. Kaçımız bilirdik Makedonya’nın içinin tamamen boş, mesnetsiz, kofti’ den bir devletçik olduğunu? Çoğumuz bilmezdik. Gel zaman git zaman Yunanistan’ın tüm ayak diremeleri işe yaradı ve derken soruna çözüm bulundu. Makedonya ismi uluslararası arenada FYROM olarak değiştirildi. FYROM (Former Yugoslav Republic Of Macedonia ( Eski Yugoslav Cumhuriyeti Makedonyası ) Bu yeni isim yeni bir devletçik için oldukça uzundu. Şaka gibiydi ama gerçekti gerçekten. Tüm uluslararası müsabakalarda böyle anılır oldular. Olimpiyatlarda, Eurovision’da ve hatta Birleşmiş Milletlerde artık böyle zikrediliyorlar. Duyarsanız bu da neyin nesi demeyin. Makedonya mücadelesinin birde ülkemize bakan yönü var dilerseniz onu da anlatayım.” -Hay hay üstadım. Söz sizin buyurunuz lütfen.- “ Şimdi gelelim vakıanın ülkemiz cenahına; Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bizler Makedonya devletçiğini tanıyan ilk ülke olduk. Varlıklarını destekleyen safta daha ilk andan yerimizi almıştık. Hâlihazırda da yerimizi değiştirmiş de değiliz. Zira Makedonya’yı desteklemek demek ülkede her sene yüzde 2 oranında artan Arnavut nüfusu desteklemek demektir. Bir diğer deyişle yaklaşık 15-20 sene sonra Arnavut-Türk çoğunluklu olacak bir ülkeyi desteklemek demek. Yani bu desteğimiz için Makedonya Bulgarlarına yönelik destekten ziyade ülkenin gelecek şekline yönelik bir destek gözüyle bakabiliriz. Tüm bunlarla kalmayan ülke yönetimimiz, uluslararası camiada Makedonya’nın isim mücadelesini de destekliyor. Çünkü Yunanistan’ın kuzeyindeki Makedonya bölgesinin isminde bir devletin olması Yunanistan’ın emellerine ne kadar ters ise Türk emellerine de o kadar uygun bir durum meydana getirmekte.