DOLAR 34,5467 0.18%
EURO 36,0147 -0.62%
ALTIN 3.005,411,48
BITCOIN 3409407-0.85267%
İzmir
20°

HAFİF YAĞMUR

12:55

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

179 okunma

Düşünmenin Merkezi

ABONE OL
03/09/2020 00:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“Bu günlere hep sizin desteğiniz, sizin itimadınız ve sizin yardımınızla ulaştık. Bundan böyle de aynı yardımlaşma ve karşılıklı itimat içinde hiçbir şahsi menfaat gözetmeksizin Kıbrıs Türklüğünün hakları uğrunda mücadelemize devam etmek azmindeyiz. Şahsi menfaatleri için halkı feda edecek nankörler beliriverirse karşısında daima bizi, Kıbrıs Türklüğünün sesi olan gazetemizle birlikte bulacak ve bu temiz halkın parlayan vicdanı önünde çürüyüp mahvolacaktır.” 1958

 

Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

Adada çözümsüzlüğe doğru adımların atıldığı günlerden geçiyoruz. Noble Enerji Şirketi’nin münhasır ekonomik bölge olarak tanımlanan bölgede sondaj çalışmalarına başlamış olması süreci tetiklemektedir. Uluslararası aktörler de kendi ülkelerinin çıkarlarını öne çıkararak sürece ivme kazandırıyorlar. Yaşanmakta olan uyuşmazlığa kendi çıkarlarına zarar gelmemesi için müdahale eder gibi görüntü veriyorlar. Çözüme ilişkin olarak Ocak ayında veya sonrasında yapılması düşünülen toplantıya hangi ülkelerin katılacak olması onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Böyle bir ortamda Noble Enerji Şirketi’nin önde gideni John Tomich, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Üniversitesi’nde katıldığı konferansta ilginç bulguları öne çıkarıyordu. Bay Tomich; “12. Parselin İsrail’in Leviatham parseliyle aynı şeye veya bundan daha fazlasına sahip olmak zorunda olduğuna inanmalarının abartılı bir şey olduğunu, buna karşın Kıbrıs’ta çok önemli bir şey bulacakları hususunda oldukça iyimser olduklarını” söylüyordu. Politis gazetesinde yer alan haberde Bay Tomich; Mari-B, Tamar ve Leviatham parsellerinde doğalgaz bulduklarına vurgu yapıyordu. İlk parselin Mari-B olduğunu ve bunun içerisinde bir trilyon kübik feet doğalgaz bulunmakta olduğunu kaydediyordu. Gazetenin haberinde Tamar’ın bundan sekiz kat daha fazla doğalgaza sahip olduğunu ve bu parselde beş ayrı noktada sondaj yapıldığı ve suyun derinliğinin ise Afrodit parseliyle aynı olduğunu belirttiği yer alıyor.(Yani 1700metre)

 

12. PARSEL

 

Son olarak 12. parselde başlatılan sondaj çalışmalarından da olumlu sonuç alacaklarını kaydeden Bay Tomich; adı geçen alanların birbirlerine azami 50 kilometre mesafede bulunduğunu ekliyordu. “Buradan elde edilecek olan gelirlerin on yıllarca devam edeceğine” dikkat çektikten sonra “Kıbrıs tarihinde yapılacak olan en büyük yatırımın bulunan gazın sıvılaştırması olduğunu” söylüyordu.

“Rezervler Kıbrıs ve İsrail halklarının refahı için mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilecektir. Türkiye’nin tepkisinin kabul edilebilir olmadığı  ve uluslararası hukukun da dışındadır” diye konuşan mendil büyüklüğündeki ülkenin önde gideni de İsrail’in önde gidenini konuk ediyordu. Bu açıklamanın meydan okumak olarak alındığını kaydedersek konuk; “Ülkeler arasındaki ilişkiler uluslararası hukuka dayanır. Tüm ülkeler de buna saygı duymalı” diye konuşuyordu. Dinime küfür eden bari Müslüman olsa diye boşuna söylenmemiştir. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen uluslararası bir sempozyum nedeniyle adada bazı görüşmelerde bulunma fırsatımız oldu. Israrla sürdürülmek istenen grevlere karşın uzlaşma çabalarının olmadığını üzülerek gözlemlemiş bulunuyoruz. Yapılan tartışmaların çekirdeksiz incirin nasıl yetiştirildiği noktasına bile taşınamamış olmasını üzüntü verici bir durum olarak kaydediyoruz. Adada kaldığımız sürede bir önceki ziyaretlerimizdeki olguların ortalık yerlerden kalkmakta olduğu gerçeği ile yüzleşmiş bulunuyoruz. Üzüntü verici olan bir başka gerçeğin ise gençlerin ülkede yaşananlardan habersiz olduklarıdır. Son olarak yapılan bir çalışma bunun göstergesidir. Yaşamın bu noktaya taşınmasının birincil nedenini “ Ben merkezli düşünme” olarak tanımlamak durumundayız. Karşı taraf da ekonomik açmazla boğuşuyor. Buna karşın ulusal sorunlarına sahip çıkıyorlar. Aradan geçen fazla uzun sayılmayacak yıllara karşın Kıbrıs Ulusal Mücadelesinin simgesi olan Türk Mukavemet Teşkilatı’nın gerçekleştirdiği başarılı çalışmanın gençlere anlatılmaması yaşananlara çanak tutmaktadır. Yapılması gerekenleri aslında hemen herkes biliyordur. Buna karşın ders olarak okutma konusunda yasası olmasına karşın hiç kimse kılını bile kıpırdatmamaktadır. Türk Mukavemet Teşkilatını kim veya kimlerin kurduğu tartışmalarını aşabildiğimiz anda sıkıntı kendiliğinden aşılacaktır. “Doğaya aykırı ilişki” suçlamasıyla Rum Maliye Bakanı eskisinin yargılanması konusunda Avrupa Parlamentosundaki Rum milletvekillerinin tepkisi anlaşılır gibi değildir. Adı geçen milletvekilleri bu konuda bile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni suçlamayı yeğlediler. Bir anlamda kendilerini anlatıyorlar mı ne… Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 28. delikanlılık yaşını nice 28 yıllara dileğimizle kutluyoruz.

 

Sevgi ile kalınız.

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli


    HIZLI YORUM YAP