NUR TOPU
Yukarı mahalle’de Hasancıklarda bir delikanlı var. Liseyi bitirinceye kadar aklı başında, pek yakışıklı bir kızancıktı. Ne zaman fakülte kazandı, İstanbul’a gitti, huyu suyu değişti. Yaz tatili için köye geldiğinde bir de baktık ki saçlarını uzatmış, tek kulağına da küpe takmış, “beşaret” gibi geziyor ortalıkta! Babası ne dese oğlunu bu soytarılıktan bir türlü vazgeçiremez. Nihayet bir akşam kahve’nin önünde bir rezil etti ki kızanı çocuğun insan içine çıkacak hali kalmadı: “Ah, ah. Bir zamanlar nur topu gibi bir “Gızanim” var idi Mari bi kere bakın şunun haline Nur’u gitti geriye topu kaldı!”
Gön: Akın Üner
NANO TEKNOLOJİSİ
İki Rumelili kendi aralarında ” Nano teknolojisi ” hakkında sohbet ediyorlarmış.
Biri demiş ki; “ Nano teknolocisi sayasinda endusturiyal ve teksitil alaninda (h)ayatimiz çok kulay ulacak, pantulon, gümlek bile artik üti istemeyecak”
Diğeri de; “ Vallai ben Nano mano teknolocisi nedır? anlamayim emşerum! Biz evda rahmetli NONO’nun memleketten kalma ” (*)NONO TEKNOLOCİSİ “ ile bürekler yapayiz, yufkeler acayiz, salçaler ve turşilar yapayiz…
(H)ayatimiz çok kolay çok!
(*)NONO: Nine, büyükanne
İNATÇI KARI KOCA
Göçmen iki inatçı karı koca, bayram kutlamasına çıkmak üzere evden ayrılırken tartışmaya başlamışlar. Hati kadın “ Önce benim aileme gideyiz” deyince, Şaban Aga olmaz “ Önce beni aileye gideyiz “ demiş.
Tartışa tartışa Vardar’ın kıyısına kadar gelmişler ve karşı tarafa geçmek için Şayka’ya (Kayığa) binmişler ve tabiî ki tartışma orada da devam ederken fazla hareketten Şayka devrilir ve Hati Kadın Vardar’ın sularına kapılarak hızla gözden kaybolur.
Şaban Aga bağıra bağıra başlamış Vardar nehri boyunca karısını aramaya…
Karşı kıyıdan köylüler görmüş,
“Ne oldu Şaban Aga ne araysın demişler?”
Oda: “ Sormayın benim kari suya duşti. Oncazimi araym “ demiş.
Hemen köylülerde yardıma koşup suyun akış yönüne, yani aşağı doğru aramaya başlamışlar. Bu arada bi bakmışlar Şaban Aga yukarı doğru gidiyor.
“Abe Şaban Aga nere gideysın büle? Su akay aşayi dugri. Duşti ise Hati Aba su oni aşay indırmiştır. sense oni yukari dugri araysın” deyince;
“Abe siz bilmesınız benim kariyi ne ka inatçıdır, su oni (h)ep atsa aşayi O gene inattan (h)ep ister çıksin yukari.”
Gön: Havva Karakaş
ELİNİN KÖRÜ OLUR
Manisa’da hemşerilerimiz arasında karşılıklı latifelerin yapıldığı çok olmuştur.
Bir gün kafadan hesap yapmakla övünen Kaymak Cevdet’e bir hemşerisi matematik sorusu sorar.
” Biri bir kere biri bin kere, bini bir kere, biri bin bir kere çarparsan ne olur Cevdet usta?
Kaymak Cevdet bir süre düşünür ve ” ELİNİN KÖRİ olir. Buyle matematik sorisi mi olur” der.
Gön: Emrullah Deniz
Çok değerli Balkan günlüğü gazetesi okuyucuları. Göndereceğiniz fıkra ve hikayelerimizin altına ad ve soy adlarınızı da yazarak izzetkrs45@hotmail.com adresine göndermenizi bekliyorum. Fıkra ve hikâyelerimizin daha önce sosyal paylaşım sitelerinde yayınlanmamış olması çok önemlidir.
ARAŞTIRMA-İNCELEME
1 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önce