Son zamanlarda Bulgaristan’da ırkçılık yükselişe geçti. Camilere sistematik olarak saldırılar düzenlenmektedir. Bazı camiler ateşe veriliyor bazılarının duvarlarına ise İslam’a hakaret dolu yazılar yazılmakta. Bazıları ise kaderlerine bırakılarak yıkılmaya yüz tutuyorlar. Sofya merkezinde bulunan Banya başı Camii yetersiz olduğundan Cuma namazını kılmak için cemaat sokağa taşıyor. Sokakta Cuma namazı kılan cemaate ırkçı Bulgarlar tarafından saldırılar yapılıyor. Yeni saldırılar olmaması için zaman zaman Cuma günleri cami etrafında korumaların sayısı artırılmakta. Bulgaristan’ın bazı illerinde kalan camiler ise komünizm döneminde müze statüsü verilerek ibadete kapatılmışlardı. Özellikle komünizm döneminde vakıflar kapatıldı, vakıf mallarını ise kanun tasarısıyla devlet lehine alıkonuldu. Böylece Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların yasal olarak sahip oldukları Vakıf malları ellerinden alındı.
DEMOKRASİYE GEÇİŞ SÜRECİ
Bulgaristan’ın demokrasiye geçiş sürecinden bu yana birkaç kez Diyanet İşleri Başkanlığı vakıf mallarının iadesi için mahkemelere başvurmuştu. Ne yazık ki bu güne kadar hiçbir bir dava sonuçlanamadı. En son Eski Zaara Camisi’nin vakıflara iadesi mahkeme tarafından reddedildi. Milliyetçi Bulgarlar ise mahkeme binalarının önüne toplanıp camilerin ve vakıf mallarının yasal sahiplerine verilmemesi için protestolar düzenlemekte. Bulgaristan’da yaşayan Türk asıllı vatandaşlar belediyelere geçmiş ile ilgili her hangi bir belge istendiğinde zorunlu verilen Slav isimleri de ekleniyor. Bulgaristan Türklere ve Müslümanlara uygulanan asimilasyon politikasından vazgeçmeyeceğe benziyor.
İSLAM NEWS DERGİSİ
Rus elektronik “İslam News” dergisi, Bulgaristan’da Todor Jivkov’un komünizim döneminde etnik Türklerin isimlerini Slav isimleriyle silah zoruyla değiştirildiğini şimdi ise asimilasyon politikasıyla yerleşim birimlerinin ve coğrafi bölgelerin Türk isimlerini Bulgar isimleriyle değiştirme kararı alındığını bununda kültür asimilasyon politikasının tam hızıyla devam ettiğinin göstergesi olduğunu yazdı. Belediyelerden alınan böyle kararları ırkçı ATAKA partisi de desteklemekte. Geçen yıl Bulgaristan’ın Rila dağın en yüksek zirvesi olan Musala ismini değiştirilmek için ATAKA partisi lideri Volen Siderov teklifte bulunmuştu. Bulgaristan’dan farklı zamanlarda Türkiye’ye ve dünyanın diğer ülkelere zorunlu göçe maruz kalan Türkler, dernekler kurarak düzenlenen uluslar arası ve yerel toplantılarda Bulgaristan’da kalan Türklerin Türkçe olan ana dilini seçmeli dersten çıkarılmasını ve müfredatta zorunlu okutulmasını dile getirmekteler. Ne hikmetse 24 yıldır Türklerin ve Müslümanların çoğunluğu oluşturulan HÖH hareketi 4. kez hükümet ortağı olmasına rağmen Türkçe’nin okul müfredatında zorunlu olarak okutulmasını sağlayamaması düşündürücüdür
ARAŞTIRMA-İNCELEME
4 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
6 gün önceHABERLER
8 gün önceHABERLER
13 gün önce