0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

4 Şubat 2010 tarihinde Gümülcine Asliye Hukuk Mahkemesi, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin kuruluş dilekçesinin reddedildiği kararın iptali ve derneğin kayıt edilerek kurulmasına izin verilmesi istemi ile yapılan başvuruyu reddetti.

Azınlıkça’nın haberine göre Asliye Hukuk Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının ceza hukuku hariç Yunanistan iç hukukunda uygulanması zorunluluğu olmadığı gerekçesi ile Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği’nin başvurusunu reddettiğini açıkladı. Gerekçeli kararın açıklanmadığı davada Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği avukatları kararı temyiz edeceklerini bildirdiler.

27 Mart 2008 tarihinde AİHM, “Lozan Barış Antlaşması ile Batı Trakya’da Türk değil Müslüman Azınlığın tanındığı” ve “derneğin isminin derneğin kurucularının milliyetleri nedeniyle kamuoyunu yanlış yönlendirebileceği” gerekçesiyle Rodop Türk Kadınları Kültür Derneği’nin kurulmasına izin vermeyen Yunanistan’ı mahkum etmiş,  Hülya Emin ve diğer altı kişinin manevi zararının varılan karar neticesinde “hakkaniyete uygun tatmin” için yeterli olduğu görüşüne vararak manevi tazminata gerek görmemişti.

AİHM kararının ardından Rodop İli Türk Kadınları Derneği, Rodop Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuş, Mahkeme Haziran 2009’da Dernek avukatlarından Orhan Hacıibram’ın Rodop iline değil İskeçe İli Barosu’na kayıtlı olduğu gerekçesi ile yapılan başvurunun usulsüz olduğu nedeni ile geçerli olmadığı kararına varmıştı. Ardından Rodop İli Türk Kadınları Derneği, Gümülcine Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştu.

Konu ile ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, “Gümülcine Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı, Yunanistan’da Batı Trakya Türk Azınlığı’nın dernek kurma özgürlüğü sorununun herhangi bir değişiklik ya da iyileşme olmaksızın devam ettiğini göstermektedir. Yeni Demokrasi Hükümeti döneminde Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, AİHM kararlarının iç hukuka yansıması ile ilgili bir çalışma hazırladıklarını açıklamıştı. Şimdi PASOK Hükümeti’nin Batı Trakya Türk Azınlığı ile ilgili hazırladığı programda isminde Türk kelimesi geçen dernekleri hukuki statülerine kavuşturan ve yeni derneklerin kurulmasına izin veren bir iyileştirme gerçekleştirmesini bekliyoruz. Aksi durumda Yunanistan’da demokrasi ve insan hakları kavramları onarılamaz şekilde tahrip edilmiş olacaktır” açıklamasında bulundu.