Uzun ince bir yoldayım
Gidiyoruz gündüz gece
Ne bir dil var ne bir kelime
Bizi bekleyen hayat sanki bir bilmece.
Malımızı mülkümüzü sattırdırlar
Eşyalarımızı doldurduk bavullara
Arkamızı dönüp bakma şansımız bile olmadı
Düzenimizi bozanların çaldığı davullara
Göç edenlerle dolmuş trenler
Arabamız yoktu ki tutsun frenler
Yolda üşütüp hasta olup öksürenler
Ne eziyetler çektiler ey dostlar
Atalarımızdır bunu en iyi bilenler
Ne pislikler dayatıldı burnumuza
Bir lokma yiyeceğimiz bile yoktu atalım karnımıza
Çoluk çocuğu alabilmiştik sadece yanımıza
Tek sevincimiz ise
Tekrar gelmiştik Anayurdumuza
Yolda bitlenmişti sanki saçımız
Seviniyordu belki gelirken bir kaçımız
Ne bir işimiz vardı, ne de aşımız.
Tekrar gelmiştik Anayurdumuza
Hem sevinçliyiz, hem şaşkınız.
Kökümüz neresidir diye soracak olsak
Halen net olarak bilinmez!
Ne yazarsak yazalım ey dostlar.
Atalarımızın çektiği acılar
Hafızalardan kolay kolay silinmez
KÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
22 gün önceKÖŞE YAZARLARI
23 gün önce