05 Şubat 2024 Pazartesi
15 Temmuz
AB’de Anlaşmazlıklar Devri
Anlam Veremediğimiz Anlamsızlıklar
İsviçre’de silah talepleri arttı
Beyaz Eşyalarda Artık Sararma Olmayacak!
Yunanistan' ın Su Krizi ve Yangınlarla Mücadelesi: Turizm ve İklim Krizinin Çifte Darbesi
Acının tarifi olmazmış ama fotografı olurmuş meğer
Bir doğal afetin doğal olmayan sonucu oldu 6 Şubat
Acı
Çığlık
Gôzyaşı
Yıkım
Karanlık…..
Biz hep dillerde pelesenk ederiz deprem bolgesiyiz diye ama bu kadar acı bir tokatla bunu anlamamız can yaktı
Kimi evlattı
Kimi anne
Kimi baba
Kimi eş
Kimi akraba
Şimdi hepsi bir varla bir yokun arasında ,anılarda ,acılarda
6 Şubat kolay yazılan zor unutulacak olan tarih
Depremde kaybettiklerimizi rahmetle anıyoruz
Geldik El Uksur a yani o kralların doğduğu yada ölümü tüm hücrenizle hissettiğiniz Luksor vadisine.
Bir tarafı doğumu bir tarafı ölümü sembolize eden o romanlara ,destanlara konu olan Nil ile ayrılmış luksor dayız
İlk önce yine maceracı ruhumuz ve Fatih beyin tedirginliğiyle oteli bulmaya çalıştık
At arabalı bı abi bizi ablukaya aldı
Ne dese fatih hocam no
No diyo
En son adını soruyo bizimki o kadar bunalmiski onada no diyo🤣🤣
Neyse adamda gülmeye başladı 🤣
Tam o sırada bı baktık otelin önündeyiz
Yaniotelimiz biraz tuhaf sürgülü kapısı ,eski zaman esyalariyla Kahire’de ki o lüks otele benzemesede yerleşip dinlenmeye ve ertesi güne o değişik mısır kahvaltısıyla uyanmamıza yaradı
Mısır kahvaltısı nasıl desem değisik tadlar ve baharatlarla biraz bize tuhaftı ama sizde bı deneyin derim
Neyse hadi bakalım Luksor bizi bekler
Karnak tapınagiyla baslayalım keşfe
Karnak aslında bitmemiş bir tapınaktı. Her firavun kendinden önceki firavunun yaptığı eklemelerden çok fazlasını yaparak büyük ve görkemli bir tapınak halini almıştır ve her firavun kendinden bir şeyler katmak istemiş ve böylece Karnak’ın yapımı 2000 yıldan fazla sürmüş. Karnak Tapınağı ayrıca hem Mısır tarihi hem de mitolojisi hakkında önemli bilgiler vermektedir. Ayrıca Karnak Tapınağı’nda birçok firavunun izine rastlamak mümkündür. Hem de Karnak’ta arkeologlar birçok kazı yaparak bu kazılarda önemli bulgular elde etmişlerdir.
Gizemli o aslanlı yoldan geçtik ve o tüm mısır tarihinin yazılı olduğu sütunlar insanı tam.anlamıyla büyülüyor
Yani bir resimle bir tarih böyle anlatılabilirdi
Karnaktan sonra o gizemli Nil nehrinde bir tekneyle batı yakası ve mezarlara gececeğiz
Eski Mısır uygarlığı hakkında bildiklerimizin çoğu, onların ölümden sonraki dünyaya yaptıkları hazırlıkları kapsıyor. Altın sandaletlerden gösterişli lahitlere kadar, zanaatkarlıklarının kalıntıları dünyanın dört bir yanındaki müzelerde bulunabiliyor. Ancak bu gösterişli mezarların etkisini tam olarak anlamak için mezarlar yakından incelenmelidir. En ünlü ve ayrıntılı kral mezarları Krallar Vadisi’nde bulunuyor.
Krallar Vadisi’nde tek başına duran 62 mezar vardır. Thutmose I ile başlar ve Ramses X ya da Ramses XI ile biter. Soylular Vadisi’nde bu sayı yüzlerle ifade edilir. Kraliçe ve prensesler de Kraliçeler Vadisi’ndedir. Çoğu işçilerin mezarları da İşçiler Vadisi’ndedir. Buralardaki çoğu mezar ziyarete açık değildir. Krallar Vadisi’nde ayrıca asillerin ve kralların eşleri, çocukları ve özel soyluların da mezarları bulunmaktadır. Ramses I zamanında Kraliçeler Vadisi’ne başlanmış ve çoğu firavun eşleri buraya gömülmüştür. Vadideki taşların kalitesi tutarsızdır. Mezarlar kireçtaşlarıyla yapılmıştır. Çoğu mezar zarar görmüştür. Bu vadide sadece Yeni Krallık’ın 18 – 19 – 20. Hanedanlıklarına ait mezarlar bulunmaktadır.
Mezarların çoğunda kireçtaşı kullanılmış, üç koridor, bir giriş salonu ve batık bir lahit odası bulunmaktadır. Bu yer altı mezarlığı gizli olduğundan dolayı soyulması çok zordur. Hırsızlıklara karşı 21. Hanedanlık zamanındaki papazlar, firavun naaşlarını çoğu kez buraya taşımışlardır. Bir mezarın yapımı tahmini 6 yıl sürmüştür. Mezarlardaki yazılar da Ölüler Kitabı, Kapılar Kitabı ve Yer altı Kitabı’ndan yazılmıştır.
Biz de aldığımız biletlere seçtiğimiz mezarları gezdik , bildiğimiz mezarlardan çok farklı ihtişam, süs ve her birinin hayatı resmen duvarlara işlenmiş
Burda mezarlardan sonra temple habu taoınağını çok beğendik , taksiciyle anlaşıp obölgeleri gezdik.
Her defasında birilgiyle karsılanmamızda bize Mısırı sevdiren unsurlandan
Luksor tapınagınıda gezip at arabalar8yla turlar yaptıktan sonra Hurgadaya geçtik
Mısırın Antalyası diye bilinen Hurgada daha turistik deniz kenarı bir şehir
Burda da gitmeniz gereken yerler özel resifler bence
Mısır demek tarih demek deniz demek keyifli ilgi demek .
Hadi biz yeni rotalarda @benim _gozumlrgezelim hesabınızda sizi bekliyoruz🌸
Yok cadılar bayramıymış, yok bilmem ne ,
Medeni görünümlü sahtekar tutumlu dünya devleri
Filistin de çocuklar nefes alamazken siz o cadı kazanlarında kaynayıp yok olursunuz İnşallah
Sizin sahte özgürlük yasalarınız
Sizin sahte insani tutumlarınız
Güya her dine ,her ırka saygılı oluşunuz
Ne oldu Filistin’de ki çocuklar,masumlar insan değil mi
Ne oldu Hoşgörünüze
Ne oldu koruyan kollayan yasalara ………
………..
Ne oldu ben söyliyeyim
Merhametiniz de taraflı ,
Hoşgörünüzde taraflı ,
Ve insanlığınız da çıkarcı ve malesef satılmış
Şimdi bu insanlık suçunu izleyip oda yetmezmiş gibi hala bizim olmayan adetlere sığınan sözde aydınlar bakın ve görün kendi değerlerimiz ne kadar kıymetli,kendi atalarımız büyüklerimiz ne kadar önemli , çoluğumuza çocuğumuza milli manevi değerleri vermek ,onları biz olarak yetiştirip vatanına ,milletine faydalı olmayı öğretmek ne kadar kıymetli Anlayın artık.
Belki hiç bir zaman böyle yan yana gelmeyeceğiz ama bilirim ki sen hep bizimlesin🇹🇷🇹🇷
Yani senin de dediğin gibi naciz vücutlar yok olur, ama fikirler ebedi yaşar atam.
Seni sevmek demek ülkemizi sevmek demek ,korumak ,kollamak üretmek demek.
Seni sevmek demek, çalışmak, çabalamak, özgür olmak demektir.
Sen zekayı , emeği severdin,
Sen eğitimcileri,gençliği ,özgürlüğü severdin
Ve bizlere yani eğitimcilere geleceği emanet bıraktığın, eğitimcilere hem çok değer verir, hem de çok güvenip geleceği onların sekillendireceğini bilirdin
Bu yıl kaybettiğimiz Atatürk’ün öğretmeni
Refet Angın’ın anısına.
Atatürk’ün, 2 Eylül 1928 de Gelibolu ve daha sonra 24 Aralık 1930 yılında Edirne Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaretlerinde O’na çiçek sunduğunda, okuyunca ne olacaksın diye kendisine sorduğunda Tarih Öğretmeni olacağını söyleyen ve bunu başarıp II. Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Orta Okulu Tarih Öğretmeni olarak katılan Refet Angın hatıralarında:
20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan II. Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Orta Okulu Tarih Öğretmeni olarak katılmış bulunuyordum. Dolmabahçe Sarayı’nda Kongre çalışmaları devam ederken Afet İnan Hanım, beni bir gün Atatürk’e şöyle tanıttı:
– “Size, çiçeği burnunda bir Tarih Öğretmeni tanıtmak istiyorum.”
Atatürk, bu söz üzerine dedi ki:
– “Çocuk, sen geç kalmışsın, ben, onu tanıyorum.”
Ben de:
– “Paşam, ben emrinizi yerine getirdim ve Tarih Öğretmeni olarak hizmetinizdeyim.” dedim.
Atatürk:
– “Bak, öğretmen okulu eğitim için yeterli değil, görev şimdi başlıyor. Şunu iyi bil ki, çok iyi bir öğretmen olacaksın. Çok okuyacaksın. Sen, zaten okuyorsun; ama, daha çok okuyacaksın. Öğrencilerini yarınlarımıza çok daha iyi yetiştireceksin. Onlara, Kurtuluş Savaşı’nı çok iyi öğreteceksin. Ve bu arada Çanakkale Savaşları’nı da öğretmeyi sakın unutma !” dedi.
Ben:
– “Efendim, biliyorsunuz, ben Geliboluluyum.” dedim.
Atatürk:
– “Evet, biliyorum. Bak, çocuk; bunu neden söylüyorum? Bizi, bu günlere getiren Çanakkale Savaşları’dır. Eğer biz o savaşları kaybetmiş olsaydık, bugünkü bağımsız dünya toplulukları şimdiki gibi olmayacaktı.” diye konuşmasına devam etti.
Ben ise:
– “Tamam, Paşam! Emredersiniz!” şeklinde karşılık veriyordum.
Atatürk, sözlerine şunları da ekledi:
– “Bak, çocuk; sana bir şey daha söyleyeceğim: Hep birlikte başardığımız inkılâpları ve onun temeli olan ilkeleri sen yaşatacaksın. Gerektiğinde de bunlar için mücadele edeceksin. Bunları sakın ha, unutma!”
Ben:
– “Paşam, nasıl unuturum? Cumhuriyeti nasıl kazandık? Siz, Yüce Kahraman Atatürk’sünüz.” diye cevap verdim.
Atatürk, sözlerini şöyle bitirdi:
– “Biliyorum, ama yine de unutma diyorum!”
25 Eylül 1937, Cumartesi
@benim_gozumlegezelim