Gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Irak’ın başkenti, o bildiğimiz Bağdat değil artık. Oysa Bağdat’ı masal kent olarak bilirdik. Yıllarca önce seyrettiğim “Bağdat hırsızı” isimli filimde böyle bir Bağdat vardı. Uçan halıları, Alaattin’in sihirli lambası ile başka bir Bağdat algısı oluşturulmuştu. Gerçek tarihe baktığımızda Abdülkadir Geylani, İmam-ı Azam Ebu Hanife, 12 imamdan imam Kazım, hatta mehter marşımıza konu olan meşhur Genç Osman’ın kabirleri Bağdat’ta bulunur. Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nin ve o günkü ismi Teşkilatı Mahsusa olan bugünkü MİT’in kurucularından Süleyman Askeri’nin de mezarı oralardadır. Bağdat’ta bir de bir Türk şehitliği var. Kısacası tam bir tarih deposu olan Bağdat. Ah Bağdat ah, nereden nereye? Bu soruyu sordum kendi kendime geçen hafta gittiğim Bağdat’ta.
KORKU VE ENDİŞE HÂKİM
Irak Başbakanlık Düşünce Kuruluşu ve Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin (TASAM) birlikte düzenlediği 5. İslam ülkeleri düşünce kuruluşları toplantısı için geçen hafta Bağdat’a gittik. Savaştan sonra Irak’ta düzenlenen ilk uluslararası toplantı olması açısından önemliydi. Aslında savaştan sonra demek yanlış Savaş orada bitmemiş ki. Her gün onlarca insan öldürülüyor Irak’ta. Savaş hala sürüyor. Her yerde silahlı ve bazıları kar maskeli askerler. Elleri tetikte, yüzlerce silahlı insanı gördüm. Eski ve harap olmuş bir kent. Her yerde savaşın yıkımları görünüyor. Ama esas önemlisi, Bağdat ta korku var, endişe var. Güvenliğin tam olarak sağlanamadığı bu yerde ilginçtir önümüzdeki günlerde bir uluslararası güvenlik toplantısı yapılacakmış. Türkiye’den gidecek varsa dikkatli olsunlar derim. Irak ilginç bir ülke. Dünya’da diplomatik dediğimiz kırmızı pasaportlara vize uygulanmazken burada normal pasaporta vize yok ama diplomatik olanlar vize almak zorunda. İlk kez diplomatik olmaktan dolayı üzüldüm. Ama Allah var, bizi karşılamaya gelen Irak Başbakanlık yetkilileri bizimle oldukça iyi ilgilendiler. Havalimanı girişinde iki silahlı eskort ile Bağdat’a gittik. Kaldığımız otel ise tabiri caiz ise adeta bir modern ve lüks bir hapishane. Her taraf büyük duvarlarla örtülü ve etraf asker kaynıyor. Böyle bir ortamda uluslararası bir forum gerçekleşti. Forumun ikinci gününde biz de bir konuşma yaptık. Daha çok D8 ülkelerini anlattık. Ama özellikle demokrasiden bahsettik. Suriye ve Mısır’ı örnek vererek. Mısır’daki askeri darbeyi ve Suriye’deki Esed’in katliamlarını eleştirdik. Toplantıya katılanlardan bir iki tanesi bizimle aynı görüşü paylaşmadılar ve onlar da bizi eleştirdiler.
TÜRKMENLER BİRLİK OLMALI
Bir günlük Bağdat ziyaretimizde Büyükelçiliğimizi ziyaret etme fırsatı bulduk. Gittiğim her yabancı ülkede mutlaka Büyükelçiliğimizi ziyaret etmeye gayret ederim. Bağdat Büyükelçiliğimizi ziyaretimde, bir gurup Türk işadamına verilen kokteyle de katıldık. Bağdat’taki Türk işadamlarımız özellikle yanlarında çalışmakta olan Türk işçilerinin vize almaktaki sorunlarını dile getirdiler. Türk işçiler geçici bir aylık vize ile geliyorlar ancak daha sonra vize tarihleri uzatılmayınca kaçak duruma düşüyorlar. İlk yakalandıklarında hapse atılıyorlar. Maliki hükümeti özellikle Türkiye’ye karşı bir tepkisi var. Bizim sözde Irak’taki Sünnilere destek verdiğimizi ve Şiilere destek vermediğimizi iddia ediyorlar. Maliki de Şii olduğundan bu konuda çok rahatsız olduğunu ima ettiler. Ayrıca Türkiye’ye sığınan ve Sünni olan eski Irak Cumhurbaşkanı yardımcısı Haşimi’ye verdiğimiz destekten dolayı büyük tepkileri var. Diğer bir tepkileri de Kuzey Irak Kürt petrolü ve doğal gazının Türkiye’den taşınması. Bunu içişlerine karışmak gibi görüyorlar. Bağdat ziyaretimizde, bölgedeki Türkmen milletvekilleriyle de görüşme fırsatımız oldu. Türkmen Partisi Genel Başkanı kaldığımız otele gelerek bizimle görüştü. Kısa bir süre önce önemli bir bombalı suikasttan kıl payı kurtulmuş Dışişleri Bakanımız Davutoğlu kendisini arayarak geçmiş olsun dileklerini iletmiş. Biz de kendisine geçmiş olsun, dedik. Türkmenler de bütün ümitlerini Türkiye’ye bağlamış. Daha fazla destek istiyorlar. Ancak kendi içlerinde birlik olamamışlar. Bu parçalanma bizi üzdü. Ancak şunu belirtmek isterim ki, Irak bizim için son derece hassas bir yer. Yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi gerekiyor. Bağdat bize ırak olmuş, yakınlaşmamız gerek.
HABERLER
4 saat önceHABERLER
4 saat önceKÖŞE YAZARLARI
3 gün önceKÖŞE YAZARLARI
8 gün önceKÖŞE YAZARLARI
14 gün önce