0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Bağış Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı Ayhan Bölükbaşı ile yaklaşık 70 Rumeli, Balkan ve Trakya derneğinin temsilcilerini kabul etti.”Balkanlar bugün geçmişte olduğu gibi Türkiye’ye soğuk hava dalgasının değil, sıcak kardeşlik dalgalarının geldiği bir yer oldu” diyen Bağış, Balkanlardaki bütün ülkelerden, bütün farklı etnik kökenlerden, bütün inanç gruplarından insanların İstanbul’u kendileri için de bir merkez olarak görmeye başladığını sözlerine ekledi.

İSTANBUL/Balkan Günlüğü

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ”Balkanlar bugün Türkiye’ye soğuk hava dalgasının değil, sıcak kardeşlik dalgalarının geldiği bir yer oldu” dedi. Bağış, bakanlığın Ortaköy Ofisi’nin bahçesinde Rumeli Dernekleri Federasyonu Başkanı Ayhan Bölükbaşı ile yaklaşık 70 Rumeli, Balkan ve Trakya derneğinin temsilcilerini kabul etti. Bağış, Başbakan Erdoğan’ın son on yılda izlediği politikayla Balkanlar ile ilişkilerin geliştiğini ifade ederek, ”Balkanlar bugün geçmişte olduğu gibi Türkiye’ye soğuk hava dalgasının değil, sıcak kardeşlik dalgalarının geldiği bir yer oldu. Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinden rahatsız olan birtakım ülkeler olabilir. Ama bugün bütün o coğrafyada Türkiye’ye ayrı bir muhabbet var” dedi. Rumeli’nin İstanbul üzerinde çok ciddi ”hakkı ve emeği” olduğunu, İstanbul’un da bu bakımdan bir Rumeli şehri sayılabileceğini belirten Bağış, şöyle devam etti:
”Balkanlardaki bütün ülkelerden, bütün farklı etnik kökenlerden, bütün inanç gruplarından dostlarımız, kardeşlerimiz İstanbul’u kendileri için de bir merkez olarak görmeye başladı. Türkiye’yi siyasi olarak onlarla birlikte hareket eden, onların sorunlarına eğilen ve uluslararası kamuoyunda onlar için çalışan bir ülke olarak değerlendirmeye başladı.”

HUZUR VE BARIŞ ÖNEMLİ

Balkanlar’daki huzur ve barışın Türkiye için önemine dikkati çeken Bağış, şunları kaydetti: ”Başbakanımız bana daha göreve geldiğim ilk günden itibaren eğer AB ve NATO o coğrafyada barışın, istikrarın güvencesi olarak görülüyorsa ki öyledir, Balkanlardaki bütün ülkelerin AB süreci için en az Türkiye’nin AB süreci kadar uğraşacaksınız diye talimat vermiştir. Bosna Hersek’in de Arnavutluk’un da Kosova’nın da Hırvatistan’ın da Sırbistan’ın da Makedonya’nın da AB perspektifi, NATO perspektifi bizim için en az Türkiye’ninki kadar önemlidir.”  Türkiye’nin kendi başına, AB üyesi olmadan da bu coğrafyada çok büyük başarılara imza atabildiğini ifade eden Bağış, şöyle devam etti:
”Ama bazı ülkelerde huzurun kalıcı olabilmesi için geçmişte yaşanan o karanlık günlerin bir daha yaşanmaması için bu perspektif önemliyse ki biz önemli olduğuna inanıyoruz, bu konudaki çalışmalarımız kararlılıkla devam edecek. Hem geçmişi unutmayacağız, hem de geçmişin acılarıyla hareket edip geleceği yönlendirmeyeceğiz. Geçmişin bilinci içerisinde, gelecek tasavvurumuzla, inşallah oralarda bu süreci gerçekleştireceğiz. Bugün destek verdiğimiz bazı balkan ülkeleri belki Türkiye’den evvel AB üyesi olacaklar. Biz bunu büyük bir memnuniyetle karşılarız, alkışlarız. Çünkü o ülkelerin AB’nin getireceği bir takım perspektiflere Türkiye’den çok daha acil ihtiyacı var.”