Araştırmacı Yazar Kılıç Kaya Türk kamu yönetimine yeni girmiş bir kavram olan Bakan Yardımcılığı’nı konu alan bir kitap yayınladı. Kitap Bakan Yardımcılığının bundan sonra geçireceği süreçle ilgili ipuçları içeriyor.
KILIÇ KAYA
ARAŞTIRMACI YAZAR
Araştırmacı Yazar Kılıç Kaya Türk kamu yönetimine yeni girmiş bir kavram olan Bakan Yardımcılığı’nı konu alan bir kitap yayınladı. Kitap Bakan Yardımcılığının bundan sonra geçireceği süreçle ilgili ipuçları içeriyor.
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nda 1937 yılında yapılan değişiklikle milletvekilleri arasından Bakanlara yardımcı olmak maksadıyla “Siyasi Müsteşarlık” kadroları ihdas edilmiştir. Yine aynı dönemde “Devlet Vekili” veya “Vekâletsiz Vekil” yani bugünkü anlamıyla Devlet Bakanlıkları kurulmuştur. 8 ay ömürlü olan Siyasi Müsteşarlık Teşkilatı 8’ay sonra istenilen sonuca ulaşılamadığı düşüncesi ile kaldırılmıştır. İlk defa 1946 yılında 15. Hükümet döneminde 1 tane ile başlayarak 1960 yılına kadar 15’e yükselen Devlet Bakanlıkları, kurulan farklı hükümetlerde bazen artırılmış bazen de azaltılmıştır. 1984 yılında yayınlanan Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki 3046 sayılı Kanun ile önce yedi ile başlayan Devlet Bakanlıklarının sayısı farklı zamanlarda yapılan değişikliklerde 20’ye kadar çıkmıştır. İcracı bakanlıklarla ve Devlet Bakanlıkları ile beraber bakanlıkların sayısı 40’a kadar ulaştığı hükümetler olmuştur. 2011 yılında Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 61. Hükümet Döneminde 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş Kanunu’nda yapılan değişiklikle Kamu Yönetimine girişinden 75 yıl sonra ilk defa “Devlet Bakanlıkları” kaldırılmıştır. Yine bu tarihte ise ilk defa olmak üzere “Bakan Yardımcılığı” kadroları getirilmiştir. Mevcut Bakan Yardımcıları; bu görevler atanmadan önce 14’ü eski Milletvekili, 3’ü akademisyen, 3’ü Bürokrat, 1’i İl Genel Meclis Başkanı, 1’i ise aktif sendikacı görevlerindeydiler, Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı görev geldikten 8 ay sonra, görev süresini tamamlamadan istifa etti ve yerine atama yapıldı. Bu noktada özel sektör ve iş dünyasından bir atama yapılmadığına dikkat çekmek lazım.
Bakan Yardımcılarının akademik kariyerleri ise şöyledir, değişik üniversitelerden olmak üzere, 4 Hukuk Fakültesi, 2 Eğitim Fakültesi, 2 Siyasal Bilimler Fakültesi, 3 Mimarlık Mühendislik Fakültesi, 1 İktisat Fakültesi, 1’er tanesi de Ziraat, Makine, Maden, Endüstri, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği, 1 Kamu Yönetimi, 1 Tıp Fakültesi, 2 iktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve 1 İşletmecilik Yüksek Okulundan mezun oldular. 2 adet Profesör, 3 adet Doçent, 3 adet Doktora, 4 adet Yüksek Lisans ve 10 adet Lisans şeklinde olmak üzere oldukça üst seviyededir. Bugün itibarıyla ataması yapılan Bakan Yardımcılarının yaşları 39 ila 62 arasında değişmektedir. 21 yardımcının yaş ortalaması 51,8’dir. En genç bakan yardımcısı Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin olurken, yaş olarak en deneyimli olanları ise 62 yaşındaki Savunma Bakan Yardımcısı Hasan Kemal Yardımcı ve Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Dr. Alaattin Büyükkaya olmuştur. Bakan Yardımcılarının 3’ü Trabzon, 2’si Konya ve 2’si Rizeli iken 1’er tanesi de Kütahya, Kahramanmaraş, Gümüşhane, İzmir, Mersin, Eskişehir, Bolu, Erzurum, Diyarbakır, Karabük, Hatay, Çankırı, Tokat, Yozgat ve Çorum ili doğumludurlar.
TÜRKİYE’NİN İLK SİYASİ MÜSTEŞARLARI
1937 yılında Türkiye’nin ilk Siyasi Müsteşarları aşağıdaki isimlerden oluşmaktaydı.Kocaeli Mebusu Salah Yargı Adalet Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Denizli Mebusu Necip Ali Küçüka Milli Müdafaa Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Malatya Mebusu Abdülmuttalip Öker Dâhiliye Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Erzurum Mebusu Nafi Atuf Kansu Maarif Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Mardin Mebusu Rıza Erten Ziraat Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Konya Mebusu Ali Rıza Türel İktisat Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Trabzon Mebusu Sırrı Day Nafia Vekâleti Siyasi Müsteşarı,
Aydın Mebusu Hulusi Alataş Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti Siyasi Müsteşarı.Kayseri Mebusu Faik Baysal Maliye Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Gaziantep Mebusu Numan Menemencioğlu Hariciye Vekâleti Siyasi Müsteşarı, Kastamonu Mebusu Tahsin Coşkan Ziraat Vekâleti Siyasi Müsteşarı
İLK BAKAN YARDIMCILARI
2012 yılında Türkiye’nin ilk Bakan Yardımcıları ise aşağıdaki isimlerden oluştu.
Adalet Bakan Yardımcısı; Veysi Kaynak
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı; Doç Dr. Aşkın Asan
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı (İstifa) Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar
Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı; Dr. Alaattin Büyükkaya
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı; Prof. Dr. Davut Kavranoğlu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı; Halil Etyemez
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı; Muhammet Balta
Dışişleri Bakan Yardımcısı; Ali Naci Koru
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı; Doç Dr. Hasan Murat Mercan
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı; Fatih Metin
Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı; Doç. Dr. Yusuf Tekin
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı; Kutbettin Arzu
Kalkınma Bakan Yardımcısı; Mehmet Ceylan,
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı; Dr. Abdurrahman Arıcı
Milli Savunma Bakan Yardımcısı; Hasan Kemal Yardımcı
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı; Orhan Erdem
Maliye Bakan Yardımcısı; Abdullah Erdem Cantimur,
Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı; Dr. Nurettin Akman
İçişleri Bakan Yardımcısı; Osman Güneş
Sağlık Bakan Yardımcısı; Agâh Kafkas
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı; Yahya Baş
Ekonomi Bakan Yardımcısı; Mustafa Sever
SİSTEM DÜNYA GENELİNDE UYGULANILIYOR
Türk siyasi hayatına yeni girmiş bir kavram olan Bakan Yardımcılığı müessesesi dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Kitapta Kanada, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa, Japonya, Güney Afrika devlet ve hükümetleri incelenmiştir. Dünya ülkelerinin kahir ekseriyetinde ve özellikle büyük devletler ve bir şekilde büyük devletlerle bağı olan veya kendilerine güçlü devletlerin yönetim biçimini örnek alan diğer devletlerde de sistem uygulanmaktadır. Yönetim biçimleri ne olursa olsun; yürütme gücünü elinde bulunduran kuvvet tarafından yönetimin bölümleri ve organları olduğu için daha anlamlı ve açıklayıcı olması açısından hükümet, kabine, bakanlar kurulu ile birlikte incelenmesi, irdelenmesi gereklidir. Bakanlıkların sayısı, yetki, görev dağılımı ve sorumlulukları hemen hemen her toplumda kanunla yürütmenin yetkisine verilmiştir. Hükümet bu yetkiyi farklı sayılarda ve yetkilerde farklı bölümlere ve bakanlıklara ayırarak kullanır. Ülkelere göre farklılıkları, incelenen ülkelere yönelik kısmında verilmekle beraber, genelde yürütme gücü Başbakan, Bakan ve bakanlar kurulu tarafından kullanılır. Devlet hizmetleri Bakanlıklara veya bölümlere ayrılarak verilir. Bakanlıkların veya bölümlerin başında, Bakan ve Bölüm Sekreteri bulunur. Devlet Bakanı, Alternatif Bakan, Gölge Bakan, Bakan Yardımcısı, Parlamenter Sekreter gibi sorumlulukları paylaşan ve yardımcı olan siyasi kadrolar mevcuttur.
BAKAN YARDIMCILIĞI SÜRECİ
Türkiye yakaladığı güven ve istikrar ortamında, büyüyen ve gelişen ekonomisiyle hem içerde hem de dışarıda büyük bir sinerji oluşturmuştur. 100 yıllık uykusundan uyanan ayağındaki prangaları kıran kendine olan inanç ve güveniyle uzun vadeli hedef ve programlar yapabilen bir ülke haline gelmiştir. Yılların biriktirdiği sorunlar teker teker çözülmekte, kamu yönetiminde standartlar her alanda yükseltilmektedir. Dünyanın her tarafında, çağdaş demokrasi ve devletlerde, hükümetler; hükümet programında ülkenin nasıl daha iyi yönetileceği devlet dairelerinin nasıl daha etkin ve verimli idare edileceğini, ülke insanının hak ettiği standartların nasıl yükseltileceğini, dış politikada ve uluslar arası arenada nasıl daha etkin olacağını yazılı olarak beyan ederler. Yönetim biçimleri farklı bile olsa yürütme gücünü elinde bulunduran ve hükümeti oluşturan siyasi organizasyonlarda göreve talip olduklarında parti programlarında devlete ve vatandaşlara yönelik hizmet anlayışı, amaçları, hedefleri ve projelerini deklere ederler. Seçilme yöntem ve usulleri ne olursa olsun görev gelen hükümet, gerek hükümet programını ve gerekse parti programını yürütecek, yönetecek siyasi kadrolar ile çalışırlar. Başta başbakan olmak üzere ekibi yani bakanları hükümet programı ve parti programı doğrultusunda hareket eden siyasi kadrolardır. Farklı ülke modelleri ve özellikle gelişmiş büyük ülke Kamu Yönetimi Modelleri incelendiği zaman yürütme gücünü elinde bulunduran siyasi iradenin, bu gücü kullanırken tercih ettiği kabine modellerinin, kabine kurullarının, komitelerinin ve bölümlere bölünen devlet hizmetlerinin yürütülmesinde ihtiyaç duyulan siyasi kadroların oldukça geliştiği muhakkaktır. Türkiye, 1923 yılından kurulan 1. Hükümetten bu güne kadar 2011 yılında 61. Hükümeti kurdu. Bu hükümetlerin bütünü ele alındığı zaman 46’sı tek başına, 15’i ise koalisyon hükümeti şeklinde kurulmuştur. 1. Hükümetten 19. Hükümete kadar kurulan iktidarların tek parti dönemi sürecinde kurulmuş tek parti hükümeti olduğu gerçeğinden yola çıkılarak; 19. Hükümet ve sonrasında 61. Hükümete kadar 15 Koalisyon ve 28 Tek Başına hükümetler kurulmuştur. 1960 yılında kurulan 24 ve 25. Hükümet, 1971 yılında kurulan 33 ve 34. Hükümet ile 1980 yılında kurulan 44. Hükümetlerin darbe sonrası kurulan tek parti hükümetleri olduğu için tasnif dışı bırakılırsa, 15 Koalisyon ve 23 tek başına hükümet kurulduğundan bahsedebiliriz. Ak Parti tarafından 4 kez üst üste kurulan tek parti hükümeti dışında Ak Partiye kadar 15 Koalisyon ve 19 tek başına hükümet kurulmuştur.
En kısa süreli 3,5 ay ve en uzun süreli 3,6 yıl olmak üzere görev yapan 15 adet Koalisyon Hükümetleri toplam 17 yıl görev yapmıştır, koalisyon hükümetlerinin ortalama görev süreleri ise 1,2 yıl olmuştur. En kısa süreli 25 gün ve en uzun süreli 4 yıl olmak üzere görev yapan 19 adet tek parti tarafından kurulan hükümetler toplam 27 yıl görev yapmıştır, tek parti hükümetlerinin ortalama görev süreleri ise 1,4 yıl olmuştur. Üst üste 4 sefer ve toplamda 10 yıl görev yapan tek başına hükümet ise Adnan Menderes’in Başbakanlığında Demokrat Parti ve Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlığında AK Parti’ye nasip olmuştur. Sürekli darbe ortamında, darbe öncesi ve sonrası güvensiz istikrarsız ortamlarda başta koalisyon hükümetleri olmak üzere, kavga kültürünün hâkim olduğu siyasi ortamda tek parti tarafından kurulan hükümetlerin maalesef Türkiye’ye kalıcı hizmetler gerçekleştirdiği, yapısal dönüşüm sağladığından bahsetmek mümkün değildir. Ülkemiz koalisyonlardan çok çekmiş olmasından dolayı güven ve istikrarı tek başına iktidarda bulmaktadır. Gerçektende bugün olduğu gibi ancak uzun süreli ve tek başına iktidar dönemlerinde ancak hamleler yapılabilmiştir. 1923 yılında kurulan 1. Hükümetle 2007 yılında kurulan 60. Hükümete kadar geçen 88 yılda kurulan 60 hükümetin ortalama görev süreleri 1,4 yıl olmuştur. 22.05.1950 yılı ile 27.05.1960 tarihleri arasında görev yapan 19.20.21.22.23. Menderes Hükümetleri toplam 10 yıl sürse bile ortalama hükümet başına 2 yıl gibi kısa bir süre düşmüştür. 1965-1969 yılları arsında görev yapan ve 30. Hükümet olan Süleyman Demirel hükümeti 4 yıl, 1983 yılında kurulan ve 45. Hükümet olan Turgut Özal hükümeti 4 yıl sürmüştür. Diğer tüm hükümetler istikrarsız, kavga ve mücadele ortamında, kısa sürelerle ve ekseriyetle koalisyon olarak görev yapmıştır. Devam eden hükümetle beraber üst üste 3 dönem birden görev süresini tamamlayan 59. 60. ve 61. Hükümet dışında görev süresini tamamlayan hükümet sayısı hemen hemen hiç yoktur. Doğal olarak, her on yılda bir yapılan darbe, muhtıra ve post modern müdahalelerle demokrasinin her daim kesintiye uğraması, darbe öncesi ve sonrası yaşanan siyasi istikrarsız dönemler, kalıcı kültür haline gelen kavga ortamı, yaşanan ekonomik krizler, demokrasiye demokrasi içinde olmayan unsurların müdahalesi ve en kötüsü, bunun bir yaşam biçimi, tarz, yöntem ve alışkanlık haline gelmesi, demokrasinin ve yürütmenin kendini geliştirmesine bir türlü müsaade etmemiştir. Hem ülkenin hemde ülke insanlarının çok değerli vakitleri heba edilirken, demokrasi gelişemediği gibi yönetim unsurları, modelleri, sistemleri de gelişememiştir.
Çok uzunca süreden beri “Kamu Yönetiminin Yeniden Yapılandırılması” konusunda değişik dönemlerde çalışmalar yapılmakta, merkezi yönetimin rolü yapısı konusunda kafa yorulmaktadır. Kabinenin rolü, bakanlıkların sayısı, yapısı gibi konular her dönemde konu olmuştur. Bu bazen araştırma ve raporlara konu olmak şeklinde bazen ise bakanlıkların sayısı, yapısı, işlevi, ismi değiştirilmek suretiyle uygulamaya konulmaktadır. 1937 yılında Teşkilat-ı Esasiye Kanununda yapılan değişiklikle milletvekilleri arasından Bakanlara yardımcı olmak maksadıyla “Siyasi Müsteşarlık” kadroları ihdas edilmiştir. Yine aynı dönemde “Devlet Vekili” veya “Vekâletsiz Vekil” yani bugünkü anlamıyla Devlet Bakanlıkları kurulmuştur. 8 ay ömürlü olan Siyasi Müsteşarlık Teşkilatı kaldırılırken.
İlk defa 1946 yılında 15. Hükümet döneminde 1 tane ile başlayarak 1960 yılına kadar 15’e yükselen Devlet Bakanlıkları, kurulan farklı hükümetlerde bazen artırılmış bazen de azaltılmıştır. 1984 yılında yayınlanan Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki 3046 sayılı Kanun ile önce yedi ile başlayan Devlet Bakanlıklarının sayısı farklı zamanlarda yapılan değişikliklerde 20’ye kadar çıkmıştır. İcracı bakanlıklarla ve Devlet Bakanlıkları ile beraber bakanlıkların sayısı 40’a kadar ulaştığı hükümetler olmuştur. 2011 yılında Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 61. Hükümet Döneminde 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş Kanununda yapılan değişiklikle Kamu Yönetimine girişinden 75 yıl sonra ilk defa “Devlet Bakanlıkları” kaldırılmıştır. Yine bu tarihte ise ilk defa olmak üzere “Bakan Yardımcılığı” kadroları getirilmiştir. Bakanlık hiyerarşisi içerisinde Bakan Yardımcılarının, sorumlulukları, görevleri, yetkileri, yükümlülükleri nelerdir, neler olacaktır, neler olmalıdır. Bu siyasi personelin, çeşitli ülke modelleri ve uygulamalarıyla Türkiye gerçeğine uygun bir model ortaya çıkarma süreci yaşanacaktır. Bakan Yardımcısı veya bakan yardımcılığının kariyer meslek olarak gelişim süreci, algı ve uyandıracağı ilgiyle beraber kişiye ve Türk kamu yönetimine katkısının sonuçları yine süreçle alakalıdır. Bu kadro ile üst düzey kamu hizmeti aktörlerine yeni bir öğe eklenmiştir. Bunun sonuçları daha sonra görülecektir. Yeni aktörün potansiyelinin değerlendirilmesi, bölümü tanıması, aşinalık sürecinden sonra, kurumsal işbirliği ile oluşacak hareketlilik, üretilen artı değer, gerek merkezi ve gerekse diğer kuruluşlar üzerine etkisi muhakkak olacaktır. Sorumlulukları, şeffaflık, hesap verilebilirlik, toplum üzerindeki etkileri ne olacaktır gibi konular bu günden başlayarak geçireceği gelişim ve kendisine edineceği rolle alakalıdır.
Gerçek şu ki; geniş coğrafyası, genç nüfusu ve dünya arenasında her alanda etkinliğini artıran ülkemizin daha fazla siyasi aktör ve roller ihtiyaç vardır. Yürütme gücünün başta ekonomi olmak üzere, etkin dış politika, kültürel, siyasi, askeri işbirlikleri için, üreten büyüyen Türkiye için her biri ekol olmuş kadrolara ihtiyacı vardır. Son dönemlerde yaşanan gelişmelerle doğru orantılı olarak 25 kişilik siyasi aktörle ne ülke etkin yönetilebilir, ne de karış karış gezerek dünyada söz sahibi olunabilir. Bir taraftan ülke gezilirken, diğer taraftan tüm dünya coğrafyası ihmal edilmemelidir. Bu yoğunlukta, devlet hizmetleri ve bürokrasi, sayıları ve etkinliği artırılmış siyasi aktörler tarafından yönetilmelidir.
Her ne kadar ikincil mevzuat çalışmaları bitirilmemiş ve yetki, görev ve sorumluluklar netleşmemiş olsa, yeni olduğu için teamül ve davranış tarzı olsa bile, bakan Yardımcıları süreç içerisinde gelişecek ve önemli rol oynayacaktır.
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce