Balkan Camiasına “Arnavut” Adı ile Bir Dernek Daha Eklendi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BALKAN CAMİASINA “ARNAVUT” ADI İLE BİR DERNEK DAHA EKLENDİ: BORNOVA ARNAVUTLARI DERNEĞİ

Siyasi ve bürokratik üst düzey protokolle büyük bir katılımla ve muhteşem bir açılışla İzmir’de ki Balkan Camiasına “Arnavut” adını taşıyan bir dernek daha, 2018’in ilk günlerinde düzenlenen törenle toplum yararına faaliyetlerine başladı. “Bornova Arnavutları Kültür ve Dayanışma Derneği” adı ile geçen sene kurulmuş olmasına rağmen 2018’in ilk günlerinde, Türkiye’nin üst düzey siyasi, akademik ve sanatçı elitlerin katılımlarıyla resmi açılışı yapıldı.

Resmi açılışta Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, AK Parti AR-GE Başkanı ve İzmir Milletvekili Av. Hamza Dağ, CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, AK Parti İzmir Milletvekili Av. Kerem Ali Sürekli, İzmir Vali Yardımcısı Sultan Doğru, Bornova Belediyesi Başkanı Atila Olgun, Bornova Kaymakamı Mustafa Gündoğan, Bornova Emniyet Müdürü Kani Bahadır Yeşiltepe, İzmir’in eski milletvekili Rifat Sait, Bosna İzmir Fahri Konsolosu Kemal Baysak, Kosova Diaspora Bakanlığın İstanbul Kosova Kültür Merkezi Müdürü Kamil Bitiş, Batüder başkanı Akın Kazançoğlu, Siyasi Partilerin İzmir il ve ilçe Başkanları, çok sayıda akademisyen, sanatçı, işadamı, Balkan Derneklerinden yöneticiler ve İzmir üniversitelerinde okuyan Arnavut dünyasından öğrenciler ile Türkiye’nin ve bölgenin her ilinden çok sayıda Arnavut diasporası mensupları ve Türk konuklar yer aldı.


Birlik-beraberliğimiz için katılımcıları teşekkür ederek resmi açılış konuşmasına başlayan başkan Melek Taşkın Taşol “tabela derneği olmayacaklarını” altını çizdi, isme layık toplum yararına hizmet etmek için yola çıktıklarını, Arnavut derneğin kapısı İzmir ve ülkemizde yaşayan bütün Arnavutlara ve sevenlerine açık olacağı belirtti. Başkan Taşol devamında, bu dernekle özellikle Bornova ve İzmir’in çevresinde yaşayan Arnavut toplumunun dil, kültür, kimlik, tarih, eğitim, folklor, spor, turizmini ve ekonomisini tanıtmaya ile Türkiye’deki yaşayan Arnavutların birlik beraberliğine ve sosyal faaliyetlerine hizmet etmek için yola çıktıklarını vurguladı.

Bu gün konu Arnavutlar iken diğer bütün protokol konuşmaları birbirinden güzel, birbirinden nezaketli, birbirine tamamlayıcı nitelikteydiler. Protokolün bütün konuşmacıları Arnavutların gururunu okşayan örnekleriyle övücü konuşmaları büyük alkışlar aldı. Özellikle AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, AR-GE başkanı ve milletvekili Hamza Dağ’ın konuşması tüm protokol konuşmaların özetler nitelikteydi.
Dağ konuşmasında, “Arnavutlar kendi kimliğini, dillerini kültürlerini korurken ülkeye olan sadâkatları, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, dürüstlüğü, çalışkanlıkları, yazılan İskiklal Marşı örneğinde olduğu gibi ülkemizin en zor zamanlarında bile İstiklal Marşı için verilen parayı “ben almam diyen Mehmet Akif Ersoy” belki evlatlarına bir miras bırakmadı, ama, onun şahsında sizler, evlatlarınıza çok güzel miras, maneviyat ve dava adamlığı bıraktınız.
Mehmet Akif’e baktığımızda gerçekten her seferinde ben, Arnavutlar bu özelliklerini, bu güzelliklerini fazlasıyla hak etiklerini, düşündüklerini ve yaptıklarını hak ettiklerini hep düşünüyorum, İnşallah da aynı noktada aynı şekilde hep birlikte devam edeceğiz” cümleleriyle başladığı konuşmasını şöyle devam etti:
“Hepimiz değişik yerlerden geldik. Bizler, atalarımız, belki bir nesil önce, iki nesil önce, on nesil önce bu şehre değişik yerlerden geldik. Şurada sadece 100 metrelik bir daire çizsek, Arnavutu da var, Kürdü de var, Boşnağı da var, Çerkezi de var, Abaza da var, Romanı da var hepsi var. Ama hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Ve geldiğimiz yerden artık bu şehre bir katma değer sağlıyoruz. İşte beraber olmak dediğimiz, bir olmak dediğimiz, tamamen budur” belirterek
“Farklılar zenginlik olarak göreceğiz, ve zenginliğe göre bakacağız. Kerem Ali beyin anlattığı gibi binlerce örneği var… baba oğula, oğul babaya bugün Türkiye’de ne oldu ne bitti, nasıl bir hayat oldu, nasıl bir durum oldu, bunu mutlaka her seferinde konuşuyorlar. Çünkü onlar çok iyi biliyorlar ki Türkiye dimdik ayakta olduğu sürece, onların alnı ak bir şekilde sokaklarda gezebilirler. Bundan önce de belki bunu arzuladılar, bunu istediler ve bundan sonra da aynı şekilde bunu istiyecekler. Ama aynı 15 Temmuz gecesinde bu ülkeyi işgale yeltendiğinde, biz çok iyi biliyoruz ki onların tamamı her zaman, her şekilde Balkanlarda bu ülke için dua ettiler. İşte Kerem Ali Sürekli milletvekilimin dediği gibi, bu sevgi ve muhabbet Novipazarda hayata geçtiği gibi, Sancak’ta da Tiran’da da her yerde hayata geçiyor. Bunu da hep birlikte görüyoruz, İnşallah bu mücadelemize, bu çalışmamıza aynı şiyarda aynı yolda devam ederiz.” sözlerinden sonra alkışlar eşliğinde sözlerini tamamladı. Protokolün resmi konuşmaları tamamlandıktan ve plaketler verildikten sonra alkışlar eşliğinde açılış kurdelesi kesildi.

Resmi açılışını öğle saatlerinde yapan Arnavut Derneği, aynı gün akşamına BALKAN MÜZİKLERİ ile “AÇILIŞ GECESİ KONSERİ”ni gerçekleştirdi. Türkiye’de Arnavut ve Balkan müziği deyince ilk akla gelen, her etkinlikte, her programda, her sahnede görmeye doyamadığımız Arnavut ve de Balkan müziğinin duayen sanatçıları Ceyhun Üsküp, Cüneyt Şentürk, Rumeli Expres ve Bursa’dan Zafer Halk Oyunları eşliğinde üç-dört saat süren konser ve folklor gösterileri, binlerce Arnavut ve Balkan Göçmenin katıldığı görkemli bir Açılış Gecesi Konseri oldu.

İzmir’de (ve hatta Türkiye’de diyebileceğimiz) ismine yakışacak şekilde Arnavutları ve onların dil, kültür, kimlik, eğitim, folklor, birlik beraberliğine ve sosyal faaliyetlerine hizmet edecek bir derneğin olmayışından yola çıkıldığı, Arnavutça Dili kurslarıyla tanınan Şevket Balla hocanın fikri ve isteği ile Melek Taşkın Taşol Hanımın başkanlığındaki yönetim ve destekçi ekibinin çabalarıyla ile kurulan dernek, İzmir ve Türkiye Arnavutların tek adresi olacağı iddiasıyla yola çıktıklarını açılış gününde anlaşıldı.

Ayrıca açılış gününde isminden de anlaşıldığı gibi ortaya koyduğu amaçlar doğrultusunda genç bir hanımefendi başkanın önderliğinde her biri birbirinden değerli, idealist ve gerçekçi bir yönetim kuruluna sahip olduğu izlenimi veren dernek, toplum yararına kayda değer çalışmalar yapacakları ve ülkemizde çokça olan “Rumeli” ve “Balkan” derneklerinden farklı ve özel olarak, derneğin isminden yola çıkarak hedefledikleri amaçlar doğrultusunda bu toplumla ilgili toplumumuzda “etkin olma”, “lobicilik faaliyetleri yapma” ve “diaspora çalışmaları yapma” konusunda çok farklı olacakları vurgulanan bir diğer husustu.

Sokol Brahaj
10/01/2018, İZMİR