DOLAR 32,8307 0.04%
EURO 35,3158 0.42%
ALTIN 2.443,95-0,24
BITCOIN 20524912.88%
İzmir
34°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Balkan ezgilerinin genç kuşak temsilcisi: Gamze Matracı
700 okunma

Balkan ezgilerinin genç kuşak temsilcisi: Gamze Matracı

ABONE OL
03/09/2020 00:58
Balkan ezgilerinin genç kuşak temsilcisi: Gamze Matracı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2006 yılında elim bir kazada kaybettiğimiz klarnet ustası ve Balkan müziğinin unutulmaz sanatkârlarından Nevzat Aytunç Matracı’nın özlemini kızı Gamze Matracı dindiriyor.

 

Nevzat Aytunç Matracı’yı müzik dünyasında tanımayan yoktur. Bu değerli klarnet ustası zarif mi zarif, şefkatli bir aile babası olduğu kadar güler yüzlülüğü ile Manisa ve İzmirli hemşerilerimizin gönlünde taht kurmuş babacan bir adam. Gerek Manisa olsun gerekse İzmir’de ( Çamdibi, Şemikler, Karşıyaka, Nergiz, Çiğli, Demirköprü, Maltepe, Bornova, Buca) mutluluk adına yuva kuran yüzlerce genç çift, onun ezgileriyle evlendi. Birçok erkek çocuğu onun şarkıları ve türküleri eşliğinde erkekliğe merhaba diyerek sünnet oldular. Genç delikanlılarımızı onun klarnetinden dökülen büyülü seslerle vatani görevlerini yapmaları için askere uğurladık. Ne yazık ki bu büyük klarnet ustasının 1990’lı yılların başında başlayan müzik serüveni yazık ki 2006’da talihsiz bir trafik kazası ile son buldu. Yıllar geçse de bu büyük ustayı unutmak mümkün mü?

Yüreğimizi şenlendirdiği, klarnetinden çıkan usta ezgilerle ruhumuzu okşayan şarkıları, içimizde oluşan özlemlerimizi, Balkan müziklerinin genç kuşak temsilcilerinden olan yine Matracı soyadını taşıyan, dobra mı dobra, yüreği Balkan sevgisi ile dolu, dünyalar tatlısı genç kardeşimiz Gamze Matracı, bayrağı eline almış gönülleri fethetmeye çoktan başladı bile. Bugün ki konuğum Gamze Matracı. Sözü fazla uzatmadan çok değerli genç kardeşimiz ile Balkan günlüğü gazetesi okurları için yapmış olduğum röportajı sizlerle paylaşmak istiyorum. Keyifle okumanız dileklerimle…

 

Gamze Matracı kimdir? Bize kendinizi nasıl anlatmak istersiniz?

 

Gamze Matracı; 1957 yılında Makedonya’nın köprülü (Veles)şehri, Yeniçani köyünden Manisa Kuşlu bahçe mahallesine göç etmiş bir ailenin torunudur. Büyük klarnet ustası Aytunç Nevzat Matracı’nın kızı olarak anne karnından beri müzikle iç içe yaşadım. Çok sayıda sahnelerde şarkı söyledim. Klarnet çaldım. 4 yıldır kurucusu olduğum ” Balkan Orkestar” grubumla Balkan ve Rumeli coğrafyasının birbirinden güzel ezgilerini icra ediyorum.

 

Müziğe başlangıç hikayeniz ile birlikte, Balkan türkülerinin yeni genç kuşak temsilcilerinden birisi olarak babanızdan etkilendiğiniz oldu mu? 

 

Balkan-ezgileri3Aslında daha önce de söylediğim gibi her an müziğin içindeyim. Ama babamın benim yeteneklerimi keşfetmesini küçük bir anı ile paylaşmak istiyorum. 5-6 yaşları arasındaydım. Babam ve arkadaşları bir gün prova yapıyorlardı. Her zaman ki gibi bende yanlarında onları merakla izliyordum. Sonra üzerinde çalıştıkları şarkının küçük bir noktasında takılmışlardı ve yapamıyorlardı. Bir kaç dakika uğraşmalarına rağmen doğru notayı bulamıyorlardı. Ben dayanamadım ve araya girerek ” Yapamıyorsunuz ki, öyle değil, böyle olacak” diyerek ağzımla melodiyi mırıldandım. Babam ve arkadaşları birbirine bakarak gülmeye başladılar. Sonra babam arkadaşlarına dönerek ” Evet arkadaşlar parça Gamze’nin dediği gibi olacak” dedi. Sonra eve geldiğimizde babam elime bir darbuka verdi. Önce kendi çaldı. Sonra bana  dönerek ” Aynısını çal bakalım” dedi. Çaldım. Gülmeye başladı. Başka bir ritm. Ben yine çaldım. Aynı şarkıları başka tonlarda söyletti. Hepsini tek tek söyledim. O gün hep benimle uğraşmıştı. Benim için bir oyun gibi gözükse de onun için çok keyif ve gurur verici bir gün olduğunu düşünüyorum. Babamın o gün benim müzikal kulağımı ölçtüğünü bilinçlendikçe çok daha iyi anlamaya başladım. Gözlerindeki pırıltı ve sevinç hala o gün ki gibi aklımdadır.

 

Rahmetli babanız dışında çok beğendiğiniz Rumeli sanatçıları var mıdır?

 

Babam tabi ki benim için en önemli modeldir. Attığım her adımı onun ışığı ile aydınlatmayı tercih ederim. Ona ve dolayısıyla bana yakışanı yeğlerim. Balkan müziği icra eden birçok müzisyen ve sanatçılarımız mevcut. Benim beğenimi kazananlar, müziğimizi aslına uygun, bana göre en önemlisi, gerçeği bozmadan, asi mile etmeden, kendince uydurmadan yapanlardır. Biz sanatçılar, bu kültür’ün birer temsilcisi olarak onları bozmaya ve değiştirmeye asla hakkımız yoktur. Çünkü bize emanet olan bu mirası bizden sonraki kuşaklara en doğru bir şekilde aktarmalıyız.

 

Sizler genç kuşağın yeni temsilcilerinden birisi olarak gerek televizyon programları olsun, gerekse konserler olsun, türkülerimiz sizce ne düzeyde yorumlanıyor?

 

Genel anlamda bu soruya cevap vermek hata olabilir ama herkes kendince yapar müzik icrasını. Yukarıda da ifade ettiğim gibi türkülerin aslını bozmamak, kültüre saygı çerçevesinde müzik yapmak benim için en önemlisi. İsim vermek istemiyorum ama bazı kesimler var ki, araştırmadan, doğrusunu öğrenmeden ve danışmadan duyduğu kadarıyla ve hatta ne yazık ki üzülerek ifade etmek istiyorum, uydurarak şarkı söylüyor ve çalmaya çalışıyorlar. Bu kişilere çok öfkeleniyorum. Hatta kimi zaman sosyal medya aracılığı ile bu konudaki düşüncelerimi paylaşıyorum. Çünkü dayanamıyorum ve kendimi zor tutuyorum. İmkânlarımız artık eskisi gibi değil. Teknoloji birçok alanda olduğu gibi kendi alanımızda da işimizi çok kolaylaştırdı. Biraz çaba gösterseler yukarıdaki ifadelerimi asla kullanmak zorunda kalmazdım.

 

Makedonca şarkıların ne anlatmak istediği tam araştırılmadan, Türkçeye çevrilmeden olduğu gibi alınıp icra edilmesine isyan edesim geliyor. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

 

Makedonca sözlü bir parçayı uydurarak var olmayan bir kelime ile söylersek hem komik oluyor, hem de çok büyük bir ayıp olur. Bunu bu şekilde duyan ve doğruluğunu bilmeyen birisi onu öyle öğrenmez mi? Ya da sizin de ifade ettiğiniz gibi o kelime ya çok kötü bir anlama geliyorsa? Bu tür şarkıları icra eden herkesin çok dikkatli olması gerekir. Bu bir kültür. Onu mahvetmeye hakkımız yoktur. Olamaz da. Hiç bir çaba göstermeden, emek vermeden cahillik çerçevesinde bu tür parçaları icra edenlerin ömrü hiç uzan olmaz. Kişiler hayat içinde kendini eğiterek ve geliştirerek sanatçılık kavramına uygun bir düşünce felsefesi içinde sanatını icra etmelidir. Benim gözümdeki sanat ve sanatçı anlayışı budur. Bu konudaki duyarlılığınız içinde size ayrıca teşekkür etmek isterim.

 

Size göre Balkan müziklerinin kendine özgü temaları nelerdir? Okuduğunuz türküleriniz de hangilerine daha çok ağırlık veriyorsunuz? 

 

Balkan-ezgileriÇok zengin bir kültüre sahip Balkan ve Rumeli halk şarkılara birçok temayı içinde barındırmaktadır. Aşk, gurbet, özlem, düğün, cenaze, doğum, ölüm vs. Bu kültür içinde hepsine ait çeşitli örnekler bulunmaktadır. Ritmik açıdan Türkiye’ye göre serbest usullerde biraz farklılıkları var. Benim ev sevdiklerim ” Zaydi zaydi yasno sonce ” dir. 2,3,4,5,6,7,8,9 zaman usullerde ezgiler çok var. Bunlar dışında özellikle Makedonya’da 7 zamanlı parçalar çok yoğundur. 11, 12, 13, zamanlı usullerle karşılaşmak mümkündür. Örneğin ” İbrahim Hoca ” şarkısı ve oyunu. Kimi 11 kimi de 12 zamanlı olarak karşımıza çıkıyor. Ben eski bir kayıtta bu parçanın 17 zamanlı olanını bile dinlemiştim. Bosna’da polka, çaçak, kolo ve sevdalinkalar. Arnavutluk’ta Talva’lar vardır. Bulgaristan da kapanitsa’lar vardır. Ben hepsinden söylemeyi tercih ederim. Kendimde tüm türküler ve şarkılardan bir şeyler bulurum ve beni etkileyen bir yanı mutlaka olur. Kiminin sözleri ve ruhu, kiminin melodik yapısı etkiler. Kimi zaman duygulanır ve ağları. Kimi zaman da içimi kıpır kıpır eder, eğlendirir ve oynarım.

 

KONSERVATUAR MEZUNU

 

Konservatuar mezunu birisi olarak, eğitimin müziğe olan katkısı size ne konumdadır?

2010 yılında Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı ses eğitimi bölümünden 3. ile mezun oldum. Tabi onun öncesinde de azımsanmayacak derecede müzik eğitimlerim oldu. İlk olarak babamla eğitime başladım. Temel müzik nazariyatı ve Si Bemol Klarnet eğitimi. Azeri sanatçı Nazım Aliyev’den solfej ve piyano dersleri, İzmir Büyük şehir belediyesi şefi Aydın Öztürk’ten batı müziği nazariyatı ve armoni eğitimi aldım. TRT İzmir radyosu gençlik korosunda Hale Gür, Ali Çakar, Makbule Kaya’ dan 5 yıl boyunca repertuvar ve koro eğitimi aldım. TRT İzmir’de birçok solo radyo ve televizyon programlarına konuk oldum. Kimilerine göre daha yolun başında olabilirim ama her attığım adımı dolu dolu geçiriyorum. Bundan sonraki hayatımdaki temel felsefe ” Her gün yeni bir şey öğrenmek ” ve öğrendiklerimi de gelecek kuşaklara taşıma olacaktır.

 

Kendi derlediğiniz türküleriniz var mıdır?

 

Evet. Eğitim sürecimde okuldaki arkadaşlarımız ile birlikte sahaya inip derleme çalışmaları yaptık. Bodrum yöresini incelemiştik. Ama benim kendi alanımda ufak derleme çalışmalarımda oldu. Her hangi bir yerde, her hangi bir zamanda benim için hiç fark etmez. Büyüklerimin ağzından dökülen her türlü melodiyi, sözü o an kayıt cihazıma kaydederim. Unutulsun hiç istemem. Hemen notaya alırım. Çünkü söz uçar yazı kalır. Henüz bunları TRT radyo repertuarıyla paylaşmadım. Ama çok sayıda fazla türküyü notaya aldım kendi arşivimde duruyor. Kimi zaman bunları söylüyorum da.

 

Okumaktan büyük keyif aldığınız ya da sizden en çok okumanız istenen türkü ve türkülerimiz nelerdir?

 

Aslında benim için sıralamak çok zor. Son bir kaç yıldır beni en çok etkileyen Edirne yöresinden ” Yeni cami avlusunda ezan sesi var ” oldu. Sevgili Faruk Yılmaz’ın derlemesi olan “Güldaniyem”i de çok severim. Aluş Nuş ve Osman Tanburacı’nın derlemeleri de çok güzeldir. Makedon şarkıları olan ” Makedonsko devoyçe” ” Yovano yovanke” ” Ah kade e moyto libe ” “Ya izlezi mayko na pendzhereto ” yu keyifle söylerim. Makedon sanatçılar Nikola Badev, Alexandar Sarıevski, Vaska İliova, Bosnalı Halid Beslic ve Hakna Paldum, Arnavut Shkurte Fejza, Bulgaristan’dan Osman Azizov, Kadriye Latifova’nın şarkılarını da beğeni ile dinler ve söylerim. Dinleyicilerimin de büyük keyif aldığını düşünüyorum.

 

Katıldığınız yurt içi ve yurt dışı konser ve televizyon programlarından biraz bahseder misiniz?

İzmir Büyükşehir Belediyesi Bando şefliğindeki görevimin de katkılarıyla sadece İzmir değil, İzmir’in neredeyse tüm ilçe ve beldelerinden hatta köylerinde bile konserler yaptım. Bunun yanında güzel ülkemizin birçok ilinde ve yurt dışı  konserlerim oldu. İstanbul, Ankara, Manisa, Belçika, Makedonya, Yunanistan vs. Bunun yanında birçok yöresel televizyon kanallarına konuk olarak katıldım. Ulusal kanalımız TRT’de birçok program ve belgesellerde yer aldım. TRT AVAZ’ da ” Türkü söylemek lazım ” TRT Müzik’te ” Radyo günleri” ve TRT FM’deki ” Geceden Sabaha ve  Gecenin içinden” programlarına sıklıkla davet ediliyorum. Hemşeri kanallarımız olan Tek Rumeli ve Rumeli televizyonlarına da sıklıkla davet ediliyorum.

 

Gelecekteki hedef ve projelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

 

Bu aralar gündemin çok yoğun. Albüm hazırlığı içerisindeyim. İnşallah bu yılın sonlarına doğru ilk albümüm müzik marketlerinde yerini alacak. Bunun dışında konser programlarımız ve sahne performanslarımız devam ediyor.  Hemşerilerimiz tüm etkinliklerimizi ve faaliyetlerimizi www.gamzematraci.com adresinden,  facebook ve Twitter aracılığı ile ” Gamze Matracı’yı takip ederek öğrenebilirler.

 

Göçmen kızı olarak Balkan yemekleri ile aranız nasıl?

 

Çok severek yerim. Hatta bayılırım. Bizim böreklerimizin, büryanımızın tadına bakmamış kişiler bana göre hiç yaşamamış derim. Şaka bir yana gerçekten çok seviyorum. Çok değerli biricik annemde harika yapar hatta çevremizde ünü bile yayılmıştır.

 

Sevgili kardeşim Ferruh Çalışkan ile nişanlandınız. Kısaca evlilik ne zaman diyorum? 

 

Net bir tarih koymadık ama inşallah yakın zamanda evlilik olacak. Kasım ayında ilk adımı attık ve nişanlandık. Sevgili nişanlım Ferruh Çalışkan ile çocukluk yıllarımızdan beri birlikteyiz. Bir muhasebeciyi kendime benzettim ve onu da müzisyen yaptım. ” Balkan Orkestar”da hem şefim, hem de hayatta ki yoldaşım. Varlığı benim için çok kıymetli ve bana çok büyük bir destek oluyor.

 

 

 

    En az 10 karakter gerekli