Ege Bölgesi Türk-Yunan İşadamları Derneği Başkanı Nikola Hacudi ve Başkan Yardımcısı Perihan Yurttaşen ile Türkiye ve Yunanistan üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Hacudi, derneği, ekonomik krizle boğuşan Yunanistan’ın Türk işadamlarına ve Türkiye’ye bakış açısını Balkan Günlüğü’ne anlattı
Türk-Yunan ilişkilerinin şu anki durumunu değerlendirecek olursak neler söyleyebiliriz?
Yunanistan ile siyasi anlamda eski gerginliği atlatmış durumdayız. Barış ve dostluk anlamında ciddi çaba sarf ediyoruz. Özellikle Yunanistan’da ekonomik krizin yaşandığı şu günlerde ülkemizden Yunanistan’a yapılan jestlere sık sık rastlıyoruz. Örneğin yaz aylarında yapılan askeri tatbikatlar şu anda iptal edilmiş durumda. Bunlar Yunanistan tarafındanda olumlu değerlendirilen davranışlar. Yani siyasi ilişkilerde ılıman bir dönemdeyiz. Bu anlamda bir sorun yok ancak ekonomide yaşanan bu kriz ikili ilişkileri etkilemekte. Türk hükümeti bu konuda gerekli önlemleri almış durumda. Buna rağmen vizenin kaldırılıp yeşil pasaportun alınması büyük başarıdır diye düşünüyorum. Bununla birlikte mavi pasaport içinde sürekli resmi makamlar ile görüşmelerimiz devam etmekte. Mavi pasaport ile 24 saatlik, günübirlik vizesiz seyahatlerin yapılması için çaba sarf edilmekte. Bu konuda yaptığımız ikili temaslarda olumlu gelişmeler alacağımıza inanıyoruz. İnşallah bunu da başarırız diye düşünüyoruz. Yunan adalarına baktığımız vakit adalara Türklerin gelmesinden büyük mutluluk içindeler. Oraya giden Türk ziyaretçiler ciddi döviz bıraktıkları için onların ekonomiye büyük katkısı olmakta. Para kazandıklarını görünce onlar da vizesiz seyahat için mavi pasaporta sıcak bakıyorlar ancak sıkıntı Atina kaynaklı değil Brüksel AB merkezli. Ancak bunu delecek projeler hazırlanmakta. Bu yaz olmasa bile önümüzdeki yaz ben mavi pasaport ile Yunanistan’a gidilebileceğine inanıyorum. İnşallah da olur. Dostluğun pekişmesi için bu ziyaretler çok önemli. Gerek bizim oraya gitmemiz gerekse onların buraya gelmesi insanların birbirlerini tanıması açısından önemli ve bunun da faydası bir şekilde görülmekte. Yunanistan’da yaşanan kriz sadece Yunanistan’ı değil tüm Avrupa’yı etkileyen bir kriz. İrlanda’dan tutun Portekiz, İspanya ve su anda İtalya’yı etkileyen bir kriz. Türkiye’yi teğet geçen kriz Avrupa’yı ciddi şekilde sarstı. Tabi Yunanistan da uzun vadede mutlaka bunu atlatacak. Son alınan kararlardan sonra kamudan da işçi çıkarılacağı bilgisine ulaşmış durumdayız. Aynı zamanda Yunan hükümetinin aldığı kararlar arasında ada arazilerinin satışı da bulunmakta. Bu adaların Türk turizmine de çok faydası olacak.
TÜRK GİRİŞİMCİLERE YUNAN PAZARINI ÖĞRETMEK
Dernek olarak yaptığınız faaliyetlerden bahsedebilir misiniz?
Biz dernek olarak tamamen ticari bir ilişki yürütüyoruz. Türk-Yunan Sanayici ve İşadamları Derneği’nin amacı Türkiye ile Yunanistan arasında ticaret yapan şahıs ve firmaların ilişkilerini ilerletmeleri ve daha iyi noktalara gelmelerini sağlamak. Dernek olarak yaptığımız tek faaliyet bu. Kesinlikle siyasi, politik konular ile ilgili bir girişimimiz yok, hiçbir şekilde karışıp görüş bildirmiyoruz. Ticari faaliyetlere paralel olarak dostluğun pekişmesi adına kültürel faaliyetlerde de bulunuyoruz. Amacımız sadece iki ülkenin dostluğu adına ticari ve kültürel faaliyetlerde bulunmak. Bu yakınlaşmanın ticari yakınlaşmadan geçeceğini düşünüyoruz. Türk girişimcilere Yunan pazarını öğretmek, Yunanistan’dan Türkiye’ye gelip yatırım yapmak isteyen yatırımcılara yol gösterip bilgi vermek. Mesela geçen hafta çeşmede bir balık şenliğimiz oldu çok da güzel geçtiğini düşünüyoruz. Mevsim yaz olduğundan şu an da bu tarz faaliyetlere yönelmiş durumdayız. Haziran ayında Midilli’de Ayvalık-Midilli olarak gerçekleştirilen bir fuar ve festival vardı. Türkiye’den de iyi bir katılım vardı. Bizim balık festivallerimiz devam edecek. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Su Ürünleri Tanıtım Grubu ile Ağustos ayında Sakız’da bir etkinliğimiz olacak. Balığı seçmemizin sebebi balık çok sağlıklı bir besin ancak Türkiye’de kişi başı tüketimi çok az. Etkinlikler ile amacımız aynı zamanda Türkiye’deki balık tüketimini artırmak. Birde Yunanistan ile ortak noktamız Ege Denizi. Çipura Ege Denizi balığı olarak iki ülkenin ortak bir ürünü. Bu etkinlikleri yaparken de Yunanistan halkı ile ortak yapmak istiyoruz, onlar da bu etkinlikleri sıcak karşıladılar. Ortak kültürümüzü ön plana çıkarmaya çalışıyoruz.
Türk-Yunan işadamlarından ne gibi beklentileriniz var?
Beklentimiz ilişkilerin daha da gelişmesi. Bunu da sanayi ve ticaret odalarını kullanarak dataları firmalara ulaştırmak. İnternetin kolaylığını da kullanarak Türkiye’den elde edilen bilgileri de Yunanistan’a ulaştırmak. Adalarda da artık ticari çalışmalar artırılacak İzmir Ticaret Odası bizim için büyük avantaj. Başkan Ekrem Demirtaş da bu çalışmaların öncüsü. 2002 yılında Atina’ya İstanbul üzerinden bir saatlik seyahati üç dört saat ile gerçekleştirirdik. Yunanistan’dan Türkiye’ye yatırım şu anda iyi durumda. Türkiye genelinde özellikle Ege Bölgesi ve İstanbul’dan 450 adet Yunan sermayeli girişim var. Artık yabancı girişimciler için Türkiye’de firma açmak çok kolay çünkü kendilerine iyi şartlarda destekler verilmekte. Ancak bizim oradaki yatırımlarımız birkaç büyük marka dışında yok denecek kadar az. Temennimiz dostluk ilişkilerimizin yanı sıra ticari faaliyetlerimizin de artarak devam etmesidir, bizler de bunun için çaba göstermeye devam edeceğiz.
Derya GÜLSOY-İZMİR
