DOLAR 34,5659 0.24%
EURO 36,0307 -0.59%
ALTIN 2.996,031,16
BITCOIN 34099461.39397%
İzmir
17°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Başbakan Davutoğlu,”Ticaretimizi En Üst Düzeye Çıkarmalıyız”
200 okunma

Başbakan Davutoğlu,”Ticaretimizi En Üst Düzeye Çıkarmalıyız”

ABONE OL
02/09/2020 12:55
Başbakan Davutoğlu,”Ticaretimizi En Üst Düzeye Çıkarmalıyız”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Bosna Hersek İş Forumu Gala Yemeğine katıldı. Konuşmasında, verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, “Burada iki taraf yok yan yana oturan omuz omuza oturan dostlar, kardeşler var” dedi.

Gerçekleştirdikleri tüm görüşmelerde bu ortak ruhun hakim olduğuna işaret eden Davutoğlu, “Çok güçlü bir siyasi irade var. Özellikle Bosna Hersek’ten gelen dostlarımıza, kardeşlerimize şunu ifade etmek isterim; Türkiye’de başta ben olmak üzere bütün bakan arkadaşlarım ve 78 milyon Türk’e sorduğunuzda ‘Türkiye dışında sizin en yakın hissettiğiniz ülke neresidir?’ diye, herhalde en başta Bosna Hersek gelir” ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı döneminde 12, Başbakanlığı döneminde de 2 defa Bosna Hersek’i ziyaret ettiğini dile getiren Davutoğlu, en kısa zamanda tekrar ziyaret gerçekleştirmek istediğini bildirdi. Davutoğlu, “Akademik hayattayken de savaşın bittiği günlerde Bosna Hersek’teydim. Bosna Hersek’in acısını biz acımız biliriz, Bosna Hersek’in başarısını başarımız biliriz. Onun için de Bosna Hersek ne zaman huzur içinde, istikrar içinde, barış içinde, refah içinde olursa biz İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin her yerinde rahat uyku uyuyabiliriz ama Bosna Hersek’te acı ve hüzün varsa bize de uyku haram olur” dedi.

İki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin her zaman mükemmel seyrettiğini dile getiren Davutoğlu, “Her zaman bir araya geldiğimizde Bosna Hersek’in meselelerini Türkiye’nin meselesi olarak görmenin, Bosna Hersekli dostlarımız da Türkiye’nin meselelerini kendi meseleleri olarak görmenin bilinci, şuuru içinde davrandı” değerlendirmesinde bulundu.

“Fakat hep beni üzen bir husus vardı” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Bütün bu yıllar içinde, bu kadar köklü tarihi ilişkiler, bu kadar muhabbete dayalı manevi ilişkiler ve son derece sağlam siyasi ilişkiler var iken ekonomik ilişkilerimiz maalesef hiçbir zaman istediğimiz düzeye çıkmadı. Biz hep şunu istedik; Bosna Hersek Avrupa’da yükselen bir ekonomi olsun ve Türk girişimciler, Türk yatırımcılar Bosna Hersek’in kalkınmasına katkıda bulunsunlar” dedi.

Ekonomik ilişkilerde, özellikle kendi iktidarları döneminde önemli başarıların elde edildiğini vurgulayan Davutoğlu, 2005’te 143 milyon dolar olan toplam ticaret hacminin, 542 milyon dolara çıktığını söyledi.

Özellikle Bosna Hersek’ten Türkiye’ye yapılan ithalatta kendilerini mutlu eden bir sıçrayış olduğunu ifade eden Davutoğlu, 2005’te 15 milyon dolar olan rakamın 250 milyon dolara çıktığını bildirdi. Davutoğlu, “Bundan mutluluk duyuyoruz ancak bunun yeterli olacağına da inanmıyorum. Biraz önce istatistiklere bakarken, Bosna Hersek’in ithalatında ilk beş ülke arasında Türkiye beşinci, Bosna Hersek’in ihracatında ilk beş ülke arasında ise yok. Arkadaşlar, bu kadar dostluktan sonra Bosna Hersek’in ithalatında da ihracatında da Türkiye bir numara olmalı, başka hiçbir ülkeye bunu bırakmayız, bırakmamalıyız, bir numara mutlaka, en fazla ithalat yapan da ihracat yapan ülke de Türkiye olmalı. Size öncelikle hedefimizin bu olması gerektiğini ifade etmek isterim” değerlendirmesinde bulundu.

İki ülke arasındaki 542 milyon dolarlık toplam ticaret hacminin yeterli olmadığını ve bunun en kısa sürede 1 milyar dolara çıkarılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, iki ülkenin ticarette birbirini tamamlayan özelliklere sahip olduğunu kaydetti.

“Yapmamız gereken bürokrasiyi azaltarak ticaretimizi en üst düzeye çıkarmak. Bunun için serbest ticaret anlaşmasını değerli ekonomi bakanlarımızın en kısa sürede genişletmelerini ve serbest ticaret anlaşmasının getirdiği imkânları zenginleştirmelerini istedik” diyen Başbakan Davutoğlu, Ticaretin yanında en fazla arzu ettikleri hususlardan birinin Türk şirketlerinin Bosna Hersek’teki yatırımları olduğunu belirterek, “Başka hiçbir ülke için bu kadar açık konuşmam, Türkiye açısından Bosna Hersek’e yaptığınız yatırım Türkiye’ye yapılmış yatırım gibidir. Türkiye’ye yatırım yaparak istihdama katkıda bulunuyorsunuz ve bundan mutluluk duyuyoruz ama Bosna Hersek’in istihdamına katkıda bulunursanız oraya barış da getirirsiniz, oradaki genç istihdamı artırırsınız. Onun için daha fazla Türk şirketini Bosna Hersek’e yatırım yapmaya ben davet ediyorum.” şeklinde konuştu.

Davutoğlu, 77 Türk şirketinin Bosna Hersek’te 305 milyon dolarlık yatırımı bulunduğunu ve bu rakamı da en kısa sürede 1 milyar dolara çıkarmak istediklerini dile getirerek, “Bosna Hersekli girişimcilerimize söylüyorum sizlerin de Türkiye’ye yatırım yapmanız bizi memnun eder, 71 Bosna Hersekli şirketin Türkiye’de sadece 23 milyon dolarlık yatırımı var” dedi.

Başbakan Davutoğlu, “Türkiye alt yapı imkanları ve ulaşım imkanlarıyla dünyanın şu anda en kolay ulaşılır veya kendisinden dışarıya en kolay ulaşılabilecek ülkelerin başında geliyor. Saraybosna’ya ben aşkla bağlıyımdır, Saraybosna’nın her sokağını bilirim, Mostar’ı bilirim, Bihaç’ı bilirim, Tuzla’yı bilirim, Bosna Hersek’te adım atmadığım yerlerin sayısı azdır. Genç girişimcileri, öğrencilerimi, oradaki büyük potansiyeli de bilirim. Aynı şekilde sizler için de… İstanbul ve Türkiye’nin potansiyeli kendi memleketinizin potansiyeli gibi” diye konuştu.

Dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’a sadece Türkler için değil bütün komşu coğrafya iş adamları için yaptıklarını kaydeden Davutoğlu, Türkiye’de, Edirne üzerinden çıkan her yolun Saraybosna’ya ulaşmasını istediklerini kaydederek, hızlı trenle Saraybosna’nın İstanbul’a bağlanacağı günlerin de görüleceğini ifade etti. Bu anlamda daha fazla karşılıklı yatırımların teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, yurt dışındaki faaliyetlerinde, Bosna Hersekli işadamlarına, bulundukları ülkede, büyükelçilikleri yoksa Türkiye büyükelçiliklerinin onlara da hizmet vereceğini bildirdi.

Bosna Hersekli işadamlarını kendilerini oralarda yalnız hissetmemesini isteyen Davutoğlu, Libya’da 2011’de iç savaş çıktığında 10 gün içerisinde yaklaşık 15 bin vatandaşı tahliye ettiklerini, birçok ülkenin Türkiye’den kendi vatandaşlarını da tahliye etmesi talebinde bulunduğunu anlattı. Bu talepleri karşılamaya çalıştıklarını söyleyen Davutoğlu, kendisine “İlk önce kimleri alalım?” diye sorulduğunda önce Bosna Herseklilerin tahliye edilmesini istediğini aktardı. Davutoğlu, “Bosna Hersekliler, dünyanın hiçbir yerinde kendilerini garip ve terk edilmiş hissetmeyecekler. Bunu, biz sizlere taahhüt ediyoruz” diye konuştu.

Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zvizdiç’in kendisinden, Türkiye’nin dışarıdaki ticaret merkezlerini kullanmayı ve TÜRSAB ile turizm acentalarında Bosna Hersek’in tanıtımının yapılmasını talep ettiğini, bunlara “evet” dediğini aktaran Davutoğlu, Türkiye’nin tüm imkanlarıyla bu ülkenin yanında olmaya devam edeceğinin altını çizdi.

Türk işadamlarına Bosna Hersek’teki fuarlar ve iş forumlarına katılmaları çağrısında bulunan Davutoğlu, “19. Mostar Uluslararası Ekonomi Fuarı önümüzdeki günlerde toplanacak. Ben bizzat katılmayı arzu ediyordum ama Türkiye’de aynı günlerde İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi var. Dolayısıyla başbakan yardımcımızı inşallah oraya göndereceğiz. 5 Mayıs’ta Saraybosna Ekonomi Forumu var. Oraya da birçok kez katılmışımdır. Eğer katılamazsam mutlaka bir arkadaşımızı göndereceğim. Denis Bey’e de söyledim, inşallah olağanüstü bir gelişme olmazsa 7 Mayıs’ta Banja Luka’daki Ferhadiye Camisi’nin açılışını birlikte yapmayı arzu ediyoruz. Bu aynı zamanda Bosna Hersek’in birliğinin ve Bosna Hersek topraklarında tarihi mirasımızın en önemli mühürlerinden olacak” dedi.

Davutoğlu, Bosna Hersek’te 1997’den bu yana 1 milyon avroluk 700 proje geliştiren TİKA’nın bu ülkede çalışmalarına devam edeceğini belirtti.

Bosna Hersek’te istihdam oluşturmak ve geri dönüşümleri teşvik üzere Ziraat Bankası üzerinden 100 milyon avroluk kredi sağlandığını anımsatan Davutoğlu, bu kredinin de en etkin şekilde kullanılması ve yeni kredilerin açılması için çalışacaklarını kaydetti.

Bosna Herseklilerin nihai barışının, tüm Bosna Herseklilerin her yerde iş sahibi olması ve evlerine dönmesiyle sağlanacağını dile getiren Davutoğlu, özellikle de Srebrenitsa’da katledilenlerin ailelerin evlerine dönmesi için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Allah bir daha Bosna Hersek’e bu acıları göstermesin. Son olarak Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinde yargılanıp mahkum edilen türde Bosna Hersek’te Müslüman’ı, Hristiyan’a, Boşnak’ı Sırp’a düşman edenlerin faaliyetlerine izin vermesin. Bosna Hersek’te Müslümanlar, Hristiyanlar, Ortodokslar Katolikler, Sırplar, Boşnaklar ve Hırvatlar, hepsinin barış içerisinde yaşamasının arzu ediyoruz. Bu bağlamda Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan üçlü mekanizmalarına önem veriyoruz. Üçlü Ekonomi Bakanlar Toplantısı var, başbakan olarak cumhurbaşkanı olarak bir araya gelmeyi planlıyoruz.

Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan arasındaki ilişkilerin gelişmesi bizim her zaman özel önem verdiğimiz bir husustur.”

Bosna-Hersek’ten Türkiye’nin 15 bin ton et ithal edildiğini aktaran Davutoğlu, bu konuda kota uygulamasında herhangi bir durgunluk olmayacağını söyledi.

Bu ülkeye yatırım için turizm şirketlerini teşvik ettiklerini anlatan Davutoğlu, enerjide TANAP Projesi dışında yenilenebilir enerji konusunda da Bosna Hersek’in önemli bir potansiyel taşıdığını kaydetti.

Ulaştırmada Türk şirketlerinin ülkedeki katkılarının bilindiğini belirten Davutoğlu, Ziraat Bankasının ülkede 28 şubesinin bulunduğunu, bu çerçevede çalışmalara yeni ivme kazandırılacağını vurguladı.

Türk şirketlerinden Lukavac, Şişecam ve Natron Hayatın ülkedeki en fazla ihracat yapan ilk on iki firmanın içinde yer almasının gurur verici olduğuna işaret eden Davutoğlu, Bosna Hersek’te bürokrasinin aşılması için ellerinden geleni yapacaklarını da kaydetti. Bürokrasinin aşılmasının yatırımın önünü açacağının altını çizen Davutoğlu, Bosna Hersek’in Avrupa Birliği üyeliğine şubatta müracaat ettiğini anımsattı.

AB kapısının açılmasının, bir ülkenin kalıcı refah arayışında önemli bir zemine kavuşması anlamına geldiğine dikkati çeken Davtuoğlu, NATO üyeliğinin önünün açılmasının da önemli olduğunu, Bosna Hersek’in NATO Ortaklık Eylem Planı’na girmesi için hep beraber çalışacaklarını söyledi.

Bir taraftan AB bir taraftan da NATO üyeliğinin önünün açılmasıyla Bosna Hersek’in gelecek yıllarda önemli bir kriz ülkesi değil, AB’nin önemli imkanlara sahip yükselen bir ekonomik gücü olma imkanı bulacağını ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin bu konuda katkı vermeye hazır olduğunu, bunun için iş adamlarının da destek vermesi gerektiğini dile getirdi.

Davutoğlu, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin daha da gelişmesinde işadamlarının da önemli rol oynayabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bu toplantılar buna vesiledir. Değerli Dostum Denis Bey’e hoş geldiniz diyorum. Türkiye ülkenizdir, Bosna-Hersek de bizim ülkemizdir. Sizin kaderiniz bizim kaderimizdir. Bizim kaderimiz sizin kaderinizdir. Bosna-Hersek’in huzur barış, istikrar içinde müreffeh ülke olması için Türkiye elinden geleni yapacaktır. İnşallah çok daha güzel günlerde Ankara’da buluştuğumuz gibi hep beraber Saraybosna’da da buluşuruz ve Başçarşı’ya birlikte gideriz ve Başçarşı’da oradaki Boşnak kahvesini birlikte içeriz, böreğini birlikte yeriz. Saraybosna gözümüzün nurudur, Mostar Köprüsü zihnimizin sürurudur, Biz Saraybosna’yı, Mostar’ı andığımızda kendi şehirlerimiz anmış gibi yürekten hissederiz.”

Başbakan Davutoğlu, konuşmasında, şehirler ve medeniyetler üzerine hazırladığı kitabını tamamladığını, baskıya verildiğini bildirdi. Kitabında, iki özel şehre de yer verdiğini, bunların Bosna Hersek’in Saraybosna ve Mostar kentleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Kitabımı bitirdim, inşallah baskıya verildi. Özel olarak medeniyetler, şehirler üzerine. Şunu ifade edeyim, dünyada bazı eserler vardır ki baktığınız zaman gözünüzü alamazsınız, daima bakmak istersiniz. Mesela, Mescid-i Aksa yani Kudüs, Mesela Tac Mahal, Edirne’de Selimiye, Salacak’ta oturup tarihi yarımadaya, Sultan Ahmet’e, Topkapı Sarayı’na bakmak, mesela Granada’da El Hamra Sarayı, bir de Mostar Köprüsü, baktığınız zaman gözünüzü alamazsınız. Mostar Köprüsü’nü yıkık olarak 1995’te gördüğüm zaman, inşallah bu Mostar Köprüsü’nün yapılmasına şahit olurum demiştim, 2004 yılında Cumhurbaşkanımız o zaman başbakandı, birlikte Mostar Köprüsü’nün yeniden açılışına şahit olduk.”

“Biz Bosna’ya aşkla bağlıyız. Bosna ve Bosna Herseklilerin talebi neyse onun gereğini yaparız” ifadesini kullanan Davutoğlu, konuk heyete hitaben “Değerli dostum siz ve bakanlarınız işadamlarınız bilsin ki, Türkiye ayaktayken Bosna Hersek artık bir daha kötü gün yüzü görmeyecektir. Türkiye kendisi sahip olduğu her imkânı Bosna Hersek ile paylaşacaktır, Saraybosna’da doğan güneş, İstanbul’da doğan güneş kadar bize azizdir. Allah Bosna Hersek’i her zaman barış içinde, istikrar içinde yükselen, Bosna Herseklileri de onur içinde yaşayan insanlar eylesin. Her zaman yanınızdayız, yanınızda olacağız.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP