Makedonya’nın Berova kasabasına bağlı Rusinovo köyünden bisikletle yola çıkan bisiklet sporu aşığı Goce Şutinovski 19 günde İstanbul’a ulaşmayı başardı. Goce 750 kilometre süren macerasını ve İstanbul izlenimlerini anlattı:
Srebra Gjorgjievska
O bir bisiklet sporu aşığı. Berovo (Makedonya Cumhuriyeti) kasabasına bağlı Rusinovo köyünden olan Goce Şutinovski için bisiklet markası önemli değil. Bir sonraki seyahate gitmek için ona sadece fikir ve zaman gerekmektedir. Hemen hemen her zaman bisikleti tek başına kullanıyor, ister yüz ister binlerce kilometre olsun. Makedonya’da bisikletle geçmediği dağ ya da göl yoktur. Geçenlerde en büyük arzularından birini gerçekleştirdi. Bisikletle İstanbul’a gitmeyi çok istiyordu! Doğduğu yerden yaklaşık 750 kilometre yol kat ederek, Bulgaristan üzerinden Türk kültür başkentine ulaştı.
KOLAY DEĞİLDİ AMA DEĞDİ
Goce, “Büyük bir metropole geldim, benim gözlerimde çok büyük. Uzun zamandan beri İstanbul’u görmek istiyordum, çünkü güzel ve çok renkli olduğunu duydum, şimdi ise şansım doğdu. Kolay değildi, ama değerdi. Otobüsle de gidebilirdim, ancak ben bisikletimden ayrılmıyorum. Orada yaşayan bir arkadaşım var, uzun zamandır onu ziyaret etmek istiyordum. Yolculuğum çok zor geçti, bazı durumlarda, Bulgaristan’da Rila Dağı’nı geçerken tehlikeli anlar da yaşadım. Rila’ya iki kez tırmandım, Rila Manastırı’na yetiştim ve orada uyudum. Orada insanlar beni karşıladı, alkışladı ve cesur bir yolculuğa başladığımı vurguladılar” şeklinde konuştu.
19 GÜNDE GERÇEKLEŞTİRDİ
Goce için bisiklet en iyi ulaşım aracıdır. Misyonunu 19 gün için gerçekleştirdi. Hava koşulları olumlu değildi, yağmurda da bisiklet sürdü, rotanın tamamından şiddetli yağmur yüzünden yaklaşık 50 kilometreyi trenle geçmiş. Türkiye’ye yetiştiğimde, çok sıcaktı, ancak ben bisikleti sürmem gerekiyordu. Türkiye’nin genelinde hiçbir ağaç yoktu, ne de bir çeşme diyen Goce, yolculuğu Ağustos ayında gerçekleştirmiş. O dönem çok sıcakmış ve düşünün o sıcaklıkta bir de bisiklet sürmeniz gerekiyor. Ancak, İstanbul’a geldiğinde yaşadığı tüm zorlukları unutmuş. “Şehire girdiğimde yaşadığım heyecanı anlatamam. Üzgünüm, yola çıkmadan önce fotoğraf makinem bozuldu, dolayısıyla telefonla çok güzel fotoğraflar yapamadım. Ancak, anıları benimle taşıyorum. Türk dilini bilmiyorum, İngilizce az çok, ancak bir şekilde anlaşabildim. Şehir büyükse bende oraya ulaştığım için ondan daha büyük olduğumu düşünüyorum” diyen Şutevski, hiçbir yolculuk için özel olarak hazırlanmadığını vurguladı. İstanbul’da dört gün kalmış. 13 milyonluk bir metropol olan şehrin organizasyonundan etkilenen Goce, orada hareket edilmesinin çok basit olduğu belirtiyor. Tabii ki kendi bisikleti ile gezmiş, ayrıca Makedon yemeklerine benzeyen yemekleri de çok beğenmiş. Şutevski, “İstanbul 24 saat uyanık bir şehir. Hatta sabah saat üçte bisiklet bile satın alabilirsin” dedi.
TÜRK MUTFAĞINI BEĞENMİŞ
Türk mutfağını da beğenmiş, ancak daha fazla çorba ve etsiz yemeklere odaklanmış. Şehri güzelce dolaşmış, İstanbul’un Avrupa ve Asya kıtasına giderek vapur turlarına da katılmış. İstanbul’daki konaklama dışında, yol esnasında Goce’nin organize ettiği bir konaklama yeri yokmuş, genelde çadırda uyumuş. Goce’ye göre bir sonraki bisiklet turunu Eski Yugoslavya Cumhuriyetleri’ne yapacak. Her ülkeyi daha ayrıntılı görmeyi amaçlıyor. İstanbul’a yolculuğu Şutevski’nin ilk yolculuğu değil. 2012 yılında Orta Avrupa’ya gezi düzenlemiş, 50 gün zarfında, 6 bin kilometre yol kat etmiş.
Balkon3web sitesinden alınmıştır
BALKAN YEMEKLERİ
2 gün önceHABERLER
5 gün önceHABERLER
10 gün önceBALKAN YEMEKLERİ
18 gün önceHABERLER
27 gün önce