0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geçen hafta Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov Ukrayna’yı ziyaret etti. Ukrayna ziyaretin özel bir neden olduğunu Bolgograd ziyaretinde belli oldu. Boyko Borisov’a Demografi ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Valeri Simeonov, Milli Eğitim Bakanı Krasimir Vılçev ile Yurtdışı Bulgarlar Ajansı Başkanı Petır Haralampiev eşlik ettiler.  Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve yanındaki heyet Ukrayna Bolgograd şehrinde bulunan “ Georgi Sava Rakovski” lise okulunun açılışının 160. yılını kutlama sebebiyle Ukrayna ziyaretini gerçekleştirdiği öğrenildi. Anma törenine Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko da katıldı. Konuşmasında Boyko Borisov Bulgaristan devlet bütçesinden bu yıl okulun tamiri için 150 bin leva para ayırdıklarını gururla söyledi. Konuşmasında hükümet ortağı olan “milliyetçi” NFSB parti başkanı seçim zamanında Kapı Kule sınır kapısında ülkeye girmek isteyen yaşlı Türk kadınını tartaklayan Valeri Simeonov ise çok heyecanlı olduğunu orada bulunduğundan dolayı çok gururlandığını vurguladı. Okulda görev yapan Bulgar asıllı Ukraynalı öğretmenler Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’a Bulgar asıllı çocuklara haftada yedi saat Bulgarca eğitim verdiklerini gururla anlattı. Ayrıca kurdukları derneklerde Bulgar kültürünü örf ve adetleri okul çağındaki Bulgar çocuklarına aktardıklarını söylemeye de ihmal etmediler. 

BULGARİSTAN SAHİP ÇIKIYOR

Bulgaristan devleti sadece bölgede yaşayan Bulgar asıllı vatandaşlarına değil Balkan ülkelerinde azınlık olarak yaşayan Bulgar vatandaşlarına da en üst seviyede sahip çıkıyor. Ayrıca Bulgar devleti Bulgar vatandaşlığına müracaat eden kendi azınlıklarına vatandaşlık veriliyor. Bulgaristan’da Avrupa ve Balkan ülkelerinde bir arada yaşayan en kalabalık Türk azınlığıdır. Bulgar hükümetleri Türk azınlığına karşı tutumları Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti günden beri bu güne kadar ne yazık ki değişmedi değişeceği de yok gibi görünüyor. Bulgar hükümetleri ülkede ikamet eden Türklere yürüttükleri asimilasyon politikası hiç hız kesmedi. Gelen hükümet giden hükümetin Türklere ve ülkede ikamet eden diğer Müslüman Pomak ve Roman azınlıklara karşı yürüttükleri politikaları kaldığı yerden devem etmektedir.  1984 sonu ve 1985 yılı başında komünist rejimi Türklerin silah zoruyla isimlerini değiştirmesi eritme politikasının tavanı olmuştu. Beş yıl sonra Bulgar hükümeti başta Türkiye ve uluslar arası baskılar neticesinde Türk ve Müslüman isimleri iade etmek zorunda kalmıştı. İsimleri iade edilmesiyle ülkede ikamet eden Türk dilini konuşan azınlığın hayatında ne gibi değişiklikler oldu.

Bulgar devletinin ilk işi parlamentoda var olan Türk azınlık statüsünü kaldırmak oldu. Ne yazık ki parlamentoda konsensüs ile kabul edilen kanunun altında Türkleri “temsil” eden HÖH adına milletvekili olan İbrahim Tatarlı’ın imzası var. Böylece Türkçe konuşan azınlığın çocukları resmi okullarda anadil zorunlu eğitimi kaldırıldı ve yerine seçmeli dersler getirildi. Ülkede ikamet eden Müslüman azınlığın çocukları din dersleri alamamakta camilerde Kuran-ı Kerim kursları düzenleyen cami imamlarını radikal İslam yaydıkları gerekçesiyle aylardır savcılıklarda süründürülmekteler. Bu gün Bulgaristan’da Türkçe konuşan azınlığa karşı asimilasyon eritme politikası hız kesmedi devam etmekte. Ülkede Müslümanların oylarıyla HÖH hareketi parlamentoda olsun parlamento dışında olsun azınlıkları haklarını savunmak için hiçbir şekilde girişimde bulunmamakta.

Müslümanların isimlerini değiştirme kampanyasının mimarların adına doğdukları yerlerde anıt levhaları asılmasına HÖH belediye meclis üyeleri destek vermekte. Bu gün Müslüman mezarlıklarda mezar taşları “aklı dengesi olmayanlar” tarafından yerle bir ediliyor. Cami duvarlarına ırkçı yazı yazılırken bazı cami kapılarına domuz kafaları asılıyor. Onlarca cami müze statüsünden dolayı ibadete kapalı o kadar da restorasyon izni çıkmadan yıkılmaktalar. Cami yetersizliğinden Cuma namazını cami avlu dışında kılmak zorunda kalan Müslümanların seccadeleri yakılarak tartaklandıkları günler hafızalardan asla silinmez. Bulgar devleti kendi azınlıklarına en üst düzeyde sahip çıkarken ülkelerinde yaşayan Türk azınlığına karşı yürüttükleri eritme politikası devletin iki yüzlüğünü ortaya çıkarmakta. Bulgaristan ile Türkiye arasında çözümü bekleyen sorunları çözülmesi için komisyonlar kurulacaktır.

Türk devleti tarafından kuracak olan komisyonda yer alacak olanlar bu konuları Bulgar devletin önüne getirecekleri inanılmakta.