Rifat Sait
24.Dönem İzmir Milletvekili
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Başkanı
rifatsait@balkangunlugu.com Twitter: @saitrifat
Yazımızın başında önemli bir durum tespiti yapmamız gerekiyor. Balkanların genelinde siyasi bir istikrarsızlık söz konusu. Bulgaristan’da hükumet kurulamadı, erken seçime karar verildi. Diğer yandan Makedonya’da koalisyon durumu var ve erken seçim olabilir. Yunanistan erken seçimden sonra yine koalisyon durumu oluştu. Bosna-Hersek’te de 3 etnik yapı doğal koalisyonu oluşturuyor. Hırvatistan, Romanya ve Slovenya’da da koalisyon hükumetleri iş başında. Tüm bu sonuçlar Balkanlarda siyasi istikrarsızlığını açıkça gösteriyor. Tıpkı Türkiye’de 2002 yılından önceki siyasi durumlarda olduğu gibi. Bütün bunlar Başkanlık sisteminin siyasi istikrar açısından ne kadar gerekli olduğunu bize bir kez daha doğruluyor.
Bulgaristan’daki Türklerin demografik yapısı
Bulgaristan, Türkiye için önemli bir ülke. Zira komşu bir ülke olmasının yanında aynı zamanda da bir Avrupa Birliği ülkesi olma özelliği taşıyor. Ancak diğer yandan aynı Bulgaristan, AB ülkeleri arasında en düşük asgari ücrete sahip ülke. Ülkede suyu olmayan köyler var… Ülkede sayıları 600 Bini bulan Türk nüfus, soydaş Pomaklar ve Müslüman Romanlarla birlikte yaklaşık Bir milyonu buluyor. Bu rakamlar Bulgaristan’ın %15’ne tekabül ediyor ki oldukça önemli bir rakam. Diğer yandan Bulgaristan’ın ilginç bir demografik istatistiği var. Bulgaristan’da Bulgarların her yıl % 0,5 azaldıkları, Türklerin ise her yıl %2,5 oranında arttıkları görülüyor. Bu oranlar devam ettiğinde kaba bir hesapla 50 yıl sonra Bulgaristan’da Türk ve Bulgar nüfusları 4,2 milyon civarında eşitleneceği tahmin edilebilir. Anlaşılan Bulgaristan’daki Türkler Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en az 3 çocuk mesajını almışlar görünüyor.
Erken seçimler öncesi Bulgaristan’daki Türk partileri
Bulgaristan’da 26 Mart 2017 tarihinde erken genel seçimler yapılacak. Bulgaristan’da Türklerin ağırlıklı olduğu 3 siyasi parti var. Halk ve Özgürlükler partisi (HÖH) , Hürriyet ve Şeref Halk Partisi (HŞHP) ve Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar (DOST) Partisi. Dost partisinin başında daha önce HÖH’ün Genel Başkanı olan Lütfi Mestan var. Bulgaristan’da, 4 yıl önce kurulan ve üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hürriyet ve Şeref Halk Partisi(HŞHP) ise ilk kurultayında, Savunma Bakan Yardımcısı Orhan İsmailov’u oy birliği ile genel başkanlığa seçti. HŞHP ile DOST partileri Dost Birliği adı altında seçimlere birlikte girme kararı aldılar. Bu olay Bulgaristan Türkleri için oldukça önemli ve olumlu bir gelişme oldu. Nitekim 26 Mart’ta sonucunu hep birlikte göreceğiz.
HÖH’ün durumu
Halk ve Özgürlük (HÖH) ya da Bulgaristan’daki ismiyle DPS’de bir erozyon yaşanıyor. Kimilerine göre HÖH’ten bir yorgunluk var. Tıpkı Bulgaristan Sosyalist Partisinde olduğu gibi, yükseldi sonrada düştü. Şimdi varlık gösteremiyor. Aslına bakarsanız Bulgaristan’daki Müslüman ve Türk toplumunda HÖH’e karşı her zaman içten bir tepki vardı. Ancak kimileri çekindiğinden, kimileri çıkar ilişkisinden ve başka alternatif olmadığından sessiz kaldılar. HÖH için Bulgaristan’daki Türk toplumundan gelen en büyük eleştiri, azınlık sorunlarına kayıtsız kaldığı, Türklerin ve diğer azınlık gruplarının sorunlarını yeterince dile getirmediği şeklindeydi. Bulgaristan’daki Türklerin temel haklarıyla ilgili herhangi bir adım atmaması HÖH’ün puanını düşürdü.
HÖH’ün erken seçimdeki avantajı
HÖH’ün DOST karşısındaki önemli bir avantajı medya gücü olabilir. Bulgaristan’da en büyük medya patronu olarak bilinen ve aynı zamanda HÖH milletvekili olan Delyan Peevski, basın gücünü HÖH için kullanıyor. Hakkında yolsuzluk ve kara para suçlamaları iddiaları olsa da, Peevski ülkedeki medyanın yarısından fazlasını kontrol ediyor ve yayın organları uçak krizinden bu yana Lütfi Mestan ve DOST partisi aleyhine yayınlar yapıyor. Türk ve Müslüman topluma ulaşması sınırlı olsa da, “Peevski medyası” yayınları ile Bulgar toplumu üzerinde kanaat oluşturuyor. Özellikle Bulgarca konuşan Pomaklar ve ılımlı Bulgarlar üzerinde Türkiye ve Dost birliği hakkında olumsuz algılar oluşturabilir. Diğer yandan maalesef DOST cephesinin kendisini ifade edeceği bir yayın organı yok. İlk planda bir haftalık gazete ve İnternet haber sitesini hayata geçirmeyi planlıyorlar.
Bulgaristan Türkleri Bölünür mü?
HÖH’lü yetkililer sürekli “bölünme” temasını kullanıyorlar. HÖH, diğerlerine bir şekilde bölücü damgası vursa da Bulgaristan’da yıllardır kimin neyi birleştirdiğini veya birleştiremediğini gördük. HÖH içinde bu konuda samimi olanlar varsa bölünmeye dur demek için Dost Birliğinde bir araya gelerek birleşmelidirler. Bu daha doğru bir hareket olur. Ayrıca esas olarak dilde, dinde ve fikirde bölünmemek tir. Birlik buralarda aranıyor, parti çıkarlarında değil. Partinin çıkarı ile Türk toplumunun beklentisi çelişiyor. Diğer yandan görünen odur ki; Dost Birliği erken seçimlerde ciddi bir güç olacaktır. Zararın neresinden dönülürse kardır esası ile yanlıştan dönülmeli ve aklıselim ile hareket edilmelidir. Kırcaali Belediye Başkanı Aziz: “Bölünürsek Kırcaali Belediyesini kaybederiz”, diyor. Tamam, da, yarın Kırcaali’yi kaybedince bu inat kime yarayacak? Emekli bir Belediye Başkanı olarak ondan sonra ne yapsan fayda etmez. Ayrıca şunu da unutmamak gerek, HÖH’ün Kırcaali eski teşkilat başkanı ve halen Cebel Belediye başkanı Bahri Ömer’in DOST’a geçmiş olması dengeleri ciddi bir şekilde değiştirmiştir.
İşsizlik tehdidi
Bulgaristan’da hâlâ en büyük istihdam kaynağı devlet. Bunu biliyoruz. HÖH gerek iktidar ortaklığı, gerekse belediyelerdeki iktidarları sayesinde şu anda bu istihdam kaynaklarını çoğunu elinde bulunduruyor. Ayrıca bilindiği gibi Bulgaristan’da hastaneler ve okullar yerel yönetimler tarafından yönetiliyor. Bu da şu an için iktidar ortağı olan HÖH’e siyasi avantaj sağlıyor. HÖH’ün “bölünürsek, kaybederiz, işinizden olursunuz” mesajı adeta bir tehdit gibi algılanıyor. Bu gibi politikaların zararlı olduğu ve işe yaramadığını biliyoruz. Bulgaristan’daki soydaşlarımız tehditlere gelmez, onlar en iyi kararı verecek durumdadırlar. Zira zaten Dost Birliğinin seçim sonrası başarısı bu olasılıkları ortadan kaldırıyor.
CHP’nin HÖH’e desteği
HÖH, Türkiye’de hükumet ve yerel yönetimlerden yüz bulamıyor. Ancak HÖH bugün sadece CHP belediyelerin ve üst yönetimin gözdesi durumunda. CHP’nin HÖH’e destek vermesi ise AK Parti hükumetleri ne yaparsa tersini yapma politikasından kaynaklanıyor. Tıpkı Suriye’de Eset rejimine destek verdikleri gibi Türk dış politikasında aykırı olmak CHP’nin en iyi bildiği şeylerden biridir. Burada üzüldüğümüz konu Türkiye’deki bazı derneklerin CHP ile yakın temasıdır. Uluslararası düzeyde ve özellikle Bulgaristan gibi hassas bir konuda herkesin düşünerek ve dikkatli karar vermesi yararlı olacaktır.
DOST’un verdiği mesajları okumak
Dost partisinden “Türkiye partisi olamayız ama Türkiye sevdalısı bir parti olabiliriz. “ şeklinde oldukça olumlu ve diplomatik bir mesaj veriliyor. Dost partisi, Kapımız yalnız Türklere değil, herkese açıktır, diyerek Pomaklara, Romanlara ve hatta Bulgarlara bile kapılarının açık olduğunu belirtiyor. Bu davete kulak vermek gerek. Bu davet HÖH’teki soydaşlarımızın da bir an önce icabet etmesini bekliyoruz. Bu arada bilindiği gibi Bulgaristan üst yargısı, partinin adında Türkçe DOST kelimesi geçtiği için tescil etmek istemedi. DOST yöneticileri ısrar edince, 2 ay önce partinin tescili geç de olsa gerçekleşti. Bu bakımdan Dostları tebrik ediyorum. Ancak Türkçe konusunda duyarlı olan Dost’larımızdan bir ricamız var. Bulgaristan’da HÖH’ün yıllardır yapamadığı şeyleri yapmanızı bekliyoruz. Bunlar zor şeyler değil. Zira Kosova’da yaşayan sadece 20 Bin kadar Türk, Makedonya’da yaşayan 90 Bin kadar Türk, Yunanistan’da (Batı Trakya’da) yaşayan 120 Bin Türk bunların mücadelesini verdi ve yeterli olmasa da alabildiği kadar hakkını aldı. Bir Avrupa Birliği ülkesi olarak demokrasinin olduğunu varsaydığımız Bulgaristan’da 600 Bin nüfuslarıyla Türkler nüfusun önemli bir kısmını oluşturuyor. Diğer yandan örneğin HÖH, hükumetin iktidar ortağı dahi oldu. Bunları seslendirdiğinizde yıllardır bazı HÖH temsilcileri, aman bu konulara girmeyin, onların ne olduğunu siz bilmezsiniz diye korkuyorlardı. Biliyoruz beyler, biliyoruz. Bulgaristan’ın da içinde olduğu Avrupa Birliğinin, Türkiye’de Kürtçenin konuşulması için neler yaptığını, çok iyi biliyoruz. Beyler bu arada siz Bulgar’dan bahsediyorsunuz ama biz de Kosova’da Sırpları, Makedonya’da Makedonları, Batı Trakya’da Yunanlıları biliyoruz. Haklı olduğunuz konuda mücadele demokrasi kuralları içinde mutlaka kazanılır, onu da biliyoruz. O yüzden şunu belirtmek istiyorum. Kimse laf ebeliği yapmasın. Bulgaristan’daki Türklerin yıllardır siyasilerinden bekledikleri şeyler var.
Nedir o beklentiler?
-Bulgaristan’da Türklerin en yoğun yaşadığı bölgelerde Türkçe radyo ve TV yayınlarının başlaması
-1984 yılında silah zoruyla verilen Bulgar isimleri nüfus kütüklerinden silinmesi
– Türklerin yoğun olduğu yerlerde Anadili dersleri, seçmeli değil müfredat içinde olması
– Seçim döneminde Türkçe propaganda yasağının kalkması
DOST Birliğinden başarı bekliyoruz
Son olarak şunları belirtmemiz gerekiyor. Bulgaristan’da yaklaşık 600 Bin Türk yaşıyor. Diğer bir soydaş grup olan Pomaklar ve Müslüman Romanlar ile birlikte Türkiye’de olup çifte vatandaş olan Türklerin de içinde olduğu toplam 1 Milyon kadar insan var. Bu rakamlar Bulgaristan nüfusunun %15’ni oluşturuyor. Bu arada küçük te olsa bazı Bulgar partileri ile yapılan koalisyonlar nedeniyle Bulgarlardan da oy alabilecek bir potansiyel var. HÖH daha önceki bir seçimde %14,46 oy alıp 38 milletvekili çıkarabilmişti. Aynı başarıyı şimdi Dost’tan bekliyoruz. 26 Mart’ta Bulgaristan’da yapılacak erken genel seçimlerin Bulgaristan’daki Türklere ve diğer Müslüman azınlıklara ve tabiki komşumuz Bulgaristan’a hayırlı olmasını temenni ediyorum.
9.yaşına giren Bağımsız Kosova
Bu hafta Bulgaristan’ı yazmasaydım mutlaka Kosova’yı yazacaktım. Ancak Kosova hakkında birkaç kelime etmeden geçemeyeceğim. Zira 17 Şubat Cuma günü Kosova Cumhuriyetinin Bağımsızlık yıl dönümü olarak kutlanacak. Dost ve kardeş Kosova 9.yaşına basıyor. Bugüne kadar 113 ülkenin tanıdığı, 20 kadar ülkenin tanımaya hazırlandığı Kosova’yı ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye oldu. Kosovalı kardeşlerimizi tebrik ediyorum.
BALKAN YEMEKLERİ
1 gün önceHABERLER
10 gün önceKÖŞE YAZARLARI
19 gün önceHABERLER
05 Kasım 2024